19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

AB yolunda engel kalmadı

AB Komiseri Verheugen, “Komisyon’un tavsiyede bulunması için Türkiye’nin önünde tamamlanacak bir şart kalmamıştır.” diyerek gerilime noktayı koydu. Erdoğan’ın olumlu geçen Brüksel temaslarıyla Türkiye, Avrupa Birliği hedefine bir adım daha yaklaştı.

Türkiye ile Avrupa Birliği arasında yaşanan Türk Ceza Kanunu Tasarısı gerilimi, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Brüksel ziyaretiyle tatlıya bağlandı. AB Komisyonu’nun genişleme komiseri Günter Verheugen’in ‘başka şart yok’ teminatı üzerine, Erdoğan da tasarının zina maddesi olmaksızın yasalaşacağı sözünü verdi.

AB kaynakları Erdoğan’ın teminatı üzerine olumlu bir rapor çıkacağını ve nihai kararın 17 Aralık’taki AB Zirvesi’nde liderlere kalacağını vurguluyor. Erdoğan ile görüştükten sonra konuşan Verheugen bunu, “Başbakan’dan aldığım güvenceler çok net bir tavsiyede bulunmamı sağlayacak. Masada artık herhangi bir engel kalmamıştır. Komisyon’un tavsiyede bulunması için Türkiye’nin tamamlaması gereken şart kalmamıştır.” sözleriyle dile getirdi. Söz verilen takvime sadık kalacaklarını belirten Erdoğan ise gelinen noktayı Brüksel temaslarının ardından yaptığı basın toplantısında, “AB’den ‘evet’ almamak için hiçbir neden kalmamıştır.” şeklinde özetledi.

Diplomatik kaynaklar İlerleme Raporu’nun 6 Ekim’de Komisyon’da oylandıktan sonra kabul edilmesi durumunda kamuoyuna açıklanacağını belirtiyor. Raporun Komisyon’da kabulü için salt çoğunluk yeterli. Halen 30 üyeli Komisyon’un sadece 4 üyesi Türkiye’ye soğuk bakıyor. AB Komisyonu Başkanı Romano Prodi ile de görüşen Erdoğan, TCK’dan geri kalan 2 maddenin pazar günü ele alınacağını ifade ederek “TCK’nın içinde olmayan herhangi bir madde oraya girmeyecektir. Bunu zinayla ilgili olarak söylüyorum.” dedi. Başbakan, iktidarı döneminde zina meselesinin gündeme gelmeyeceğini de kaydetti. Avrupa Parlamentosu Başkanı Josep Borrell ise Erdoğan’ın kendilerini rahatlattığını dile getirdi.

30 komiserin 16’sının ‘evet’ demesi durumunda Türkiye ile müzakerelerin başlamasını tavsiye edecek rapor resmileşecek. Nihai karar 17 Aralık zirvesinde liderlere kalacak. AB liderleri Aralık 2002’deki Kopenhag zirve sonuçlarının 19. paragrafında, “Avrupa Konseyi Aralık 2004’te Komisyon’un raporu ve tavsiyesini temel alarak Türkiye’nin Kopenhag Siyasi Kriterleri’ni yerine getirdiğine kadar verirse AB, Türkiye ile üyelik müzakerelerini gecikmeksizin başlatacaktır.” demişlerdi. AB liderlerinin, İlerleme Raporu’nun olumlu çıkması durumunda müzakerelere başlama kararını erteleyemeyecekleri; ancak zamanlamanın sıkıntı oluşturabileceği kaydediliyor. AB anayasasının onaylanma süreci dolayısıyla bazı üyelerin Türkiye ile müzakerelerin başlatılması kararı almakla birlikte ileri bir tarihe erteleme arzusunda oldukları biliniyor. Genişleme Komiseri Verheugen ise liderlerin karar vermesinin ardından hemen müzakerelere başlanmasını istiyor. Zira müzakerelere hemen başlanması durumunda Türkiye tartışmasının anayasa onay sürecini etkilemesi ihtimali kalmıyor. Verheugen, Erdoğan’la birlikte yaptığı basın toplantısında aldığı güvencelerin kendisine “çok net bir tavsiyede bulunma imkanı” verdiğini söyledi. Diplomatik kaynaklar, ‘net tavsiyenin’ şartsız müzakerelere başlama tavsiyesi olduğunu belirtiyor. Verheugen, söz konusu kanunların dışında artık yeni bir şartın söz konusu olmadığını da vurguladı. Verheugen bu arada, Türkiye ziyareti sırasında İnsan Hakları Derneği’nin ‘Türkiye’de sistematik işkence var’ iddialarının da asılsız çıktığını açıkladı. Söz konusu iddiaları araştırmak için Türkiye’ye gönderilen uzmanların dönüşte verdikleri raporlara göre Türkiye’de hâlâ sistematik işkence olduğunu söylemenin mümkün olmadığını vurgulayan Verheugen, Erdoğan’ın liderliğini takdir ettiğini söyledi. Zina kelimesinden bahsetmeyen Başbakan Erdoğan ise “Daha önce sözünü verdiğimiz takvime sadık kalacağız.” dedi.

Erdoğan, dün AP Başkanlar Konferansı’na katıldıktan sonra düzenlediği basın toplantısında ise zina konusunun daha sonra gündeme gelip gelmeyeceği yönündeki bir soru üzerine, kendi iktidarları döneminde böyle bir şeyin söz konusu olmayacağını belirtti. Başbakan, Avrupa’daki bazı endişeler hatırlatılarak sorulan “Gizli bir gündeminiz var mı?" sorusunu ise “Gizli ajanda tutmayı sevmeyen bir liderim. Aksine gizli ajandaları olana da farklı bakarım.’’ cevabını verdi.

Reform sürecinin ayrıntıları konusunda Verheugen’e başka güvence verip vermediği sorusuna karşılık da Erdoğan, Türkiye’nin yapacaklarının belli olduğunu ve bunların yerine getirildiğini ifade etti. “Toplantıların ardından olumlu ve açık bir ‘evet’ kararı alacağınızdan ne kadar eminsiniz?’’ sorusuna ise Erdoğan, AB’den ‘evet’ almamak için hiç bir neden kalmadığını söyledi. İlerleme Raporu’ndan sonra 17 Aralık’ta müzakere kararı alınmasının Türkiye’nin yeni meselesi olduğunu belirten Başbakan, bir soru üzerine Kürt sorununun gündeme gelmediğini söyledi. Türkiye’nin Avrupa’dan dini ve kültürel farklılığının hatırlatılması üzerine Erdoğan AB’nin ‘çok kültürlülük içinde birlik’ esasına dayandığını ve AB’yi medeniyetlerin uzlaştığı ve medeniyetlerin birleştiği bir birlik olarak gördüklerini ifade etti. AP Başkanı Borrell de, "AB hiçbir zaman Hıristiyan kulübü değildir." eklemesinde bulundu.

AB Komisyonu’nda ‘hayır’cılar azınlıkta

AB Komisyonu’nun 6 Ekim’de yayınlayacağı Türkiye ile ilgili ’olumlu’ İlerleme Raporu’nun reddedilmesine ihtimal verilmiyor. Raporun onayı için ‘salt çoğunluk’ yani 30 üyeden 16’sının oyu yeterli olacak. Sadece 4 üyenin Türkiye karşıtı olduğu belirtiliyor. Hollandalı Frits Bolkestein, Avusturyalı Franz Fiscler, Lüksemburg’dan Viviane Reding ve Fransa’dan Jacques Barrot muhalif tavrını sürdürüyor.
zaman gazetesi
Yayın Tarihi : 24 Eylül 2004 Cuma 09:06:23
Güncelleme :24 Eylül 2004 Cuma 15:02:42


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?