AB Dönem Başkanı Lüksemburg Başbakanı Jean-Claude Juncker, AB zirvesinin son bulduğunu ve ABnin derin bir krize girdiğini söyledi.
Juncker, AB bütçesi konusunda 15 saat süren pazarlıklar sonunda uzlaşmaya varılamadığını bildirdi. Dönem Başkanlığının son uzlaşma önerisinin İngiltere, İtalya, İsveç ve Hollanda tarafından reddedildiği duyuruldu.
AB Dönem Başkanlığının bir basın toplantısı ile ayrıntılı bilgi vermesi beklenirken uzlaşmazlığın mevcut krizi körükleyeceği ifade ediliyor.
Tartışmaların özünde, üye ülkelerin bütçeye yapacağı katkılar ve İngiltereye yapılan geri ödemeler var. Avrupa Birliğinden aldığı geri ödemelerden taviz vermeye yanaşmayan İngiltere, ödemelerin dondurulması önerisini reddetti.
İngiltere, bunun yerine, tarım teşvikleri konusunda reforma gidilmesini istiyor. İngilterenin 2013e kadar ABden alacağı geri ödemelerin tutarı yaklaşık 45 milyar euro.
Tarım teşviklerinden en çok yararlanan Fransa, 2002de imzalanan ortak tarım politikasının yeniden müzakere edilmesine karşı çıkıyor.
Zirvenin ilk günündeyse, Avrupa Birliği Anayasasının onay süreci yaklaşık bir yıl uzatıldı. Bunun üzerine Portekiz anayasa referandumunu erteledi. İsveç de, Fransa ve Hollanda yeni referandum yapmadıkça, anayasayı onaylamayacağını açıkladı.
Chirac, İngiltere Başbakanı Tony Blairın AB bütçesinde İngilterenin katkı payını muhafaza etmeyi reddetmesinin, diğer ülkeleri bütçe konusunda kendi olanaklarıyla baş başa bıraktığını vurguladı.
Juncker: "Utanıyorum"
Zirve sonunda basın toplantısı düzenleyen Juncker, zirve sırasında yaşananları gelecek haftalarda anlatacağını, uzlaşma için siyasi irade olmadığını, farklı Avrupa zihniyetlerinin çarpıştığını belirterek, olup bitenlere acıklı bir şekilde bakıyorum. Utanıyorum diye konuştu.
Juncker, Kanada ve ABDde yapılacak toplantılara da aynı utançla gideceğini ima ederken, AB bünyesinde yakın gelecekte bir uzlaşma olacağını sanmadığını ifade etti.
ABnin zayıflama süreci tırmanacak diyen Juncker, zirvede liderlere krizin sandıklarından daha derin olduğunu anlatmaya çalıştığını, bilinçli olmak gerektiğini bildirerek, bazıları uzlaşma bulunmasi için istek ve irade göstermedi ifadeleriyle özellikle İngiltereyi hedef aldı.
AB inşasında başka krizler de yaşandı ama benim bugünkü Avrupa heyecanım ciddi darbe yedi diyen Juncker, AB, ABDnin bir şubesi olmaz, bir gün toparlanacaktır. Kötümserliğimiz, başkalarına bağımlı olacağımızı düşünecek kadar ileri gitmemeli şeklinde konuştu.
Juncker, Avrupayı sadece bir pazar olarak gören İngilterenin ABden dışlanması olasılığı hakkında düşüncesinin sorulması üzerine, birlikte yaşamak çok zor olsa bile, demokrasi ve kurallar nedeniyle bir ülkenin ABden çıkarılamayacağını anlattı.
Almanyanın, 2007-2013 bütçesinde uzlaşma için önemli tavizler verdiğini, Fransanın da bu yumuşamayı gösterdiğini belirten Juncker, İngilterenin katı tavrını imalı sözlerle eleştirdi.
ABnin belirlediği hedeflerin maddi gereklerini karşılayamayacak duruma getirildiğini, bunun çok düşündürücü ve endişe verici olduğunu belirten Juncker, iki vitesli Avrupa fikrine sıcak bakmadığını söyledi.
Barroso: "Zor durumdayız"
Juncker, dönem başkanlığını ay sonunda Lüksemburgdan alacak olan İngilterenin dönem başkanlığı programını 23 haziranda, Avrupa Parlamentosunda açıklayacağını, kendisinin bu programı dinlemeye gitmeyeceğini söyledi.
AB bu krizden ve kötü dönemden çıkar ama beni üzen körü körüne risk alıyoruz. Çok kötü bir zamanda büyük vakit kaybediyoruz diyen Juncker, cesaretim kırıldı ama AByi bugünkü durumunda bırakıp havlu atarak ABye inananları hayal kırıklığına sürüklememek lazım şeklinde konuştu.
Basın toplantısına katılan AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Durao Barroso, üzgün ve endişeliyiz ama bir çözüm bulacağımıza inanıyorum. AB bugün formda değil diye konuştu.
Barroso, saklayamayız. Zor durumdayız. Önemli bir fırsatı kaçırdık ama cesaretimizi kırmayacağız diyerek Junckerin hayal kırıklığını paylaştığını ancak duygusal konuşmamak gerektiğini anlattı.
İngiltere katkısını azaltmak istiyor
İngiltere Başbakanı Tony Blair, Brükselde, dönem başkanı Lüksemburgun Başbakanı Jean-Claude Junkerin AB bütçesinde bilhassa tarım desteği için İngilterenin katkı payını muhafaza etmeyi yeniden reddetti.
Zirvenin ikinci ve son gününde açıklama yapan Başbakan Blairin sözcüsü, AB tarımında sübvansiyonlar sisteminde reform yapılmasının İngilterenin beklentisine açık yanıt vermediğini belirtti ve İngilterenin bütçe katkısında kesinti yapılması isteğinden vazgeçmeyeceğini aktardı.
İngiliz hükümeti, 25 ülkeli ABde başka ülkelerin de bütçe uzlaşmasında sorunu bulunduğu için tek başına veto yoluna gitmediklerini belirtti.
ABde tarım, bütçenin yüzde 40ından fazlasını kapsıyor. AB dönem başkanlığı Lüksemburgdan sonra İngiltereye geçiyor.