Nükleer programının enerji üretimi amaçlı olduğunu sürekli yineleyen İranın asıl amacının nükleer silah geliştirmek olduğunu düşünen ABD, strateji değişikliği sinyalleri veriyor. Bushun geçen haftaki Avrupa gezisinden sonra İran konusundaki tutumunu yeniden gözden geçirdiği ve Avrupalıların diplomatik çözüm stratejisini desteklemeyi düşündüğü belirtiliyor
İranın nükleer programı konusunda aylardır esen sert rüzgarlar durulmaya başlıyor. Gerçi İran sivil amaçlı bir nükleer programın doğal hakkı olduğunu vurguluyor ve bu yönde çalışmaların sürmesinde kararlı. İran Dışişleri Bakanı Kemal Harrazi, İranın gelecekteki enerji ihtiyacını karşılayabilmek için her biri 1000 megawatt gücünde 20 reaktöre ihtiyacı olduğunu belirterek, bu tartışma götürmeyecek ihtiyacın, İranın gerekli nükleer yakıtı kendi üretme çabalarının haklılığını ortaya koyduğunu söyledi. Rusya dün Buşehirdeki nükleer enerji santralı inşasının sona ermesinin ardından İranda altı santral daha inşa etme niyetini açıklamıştı.
İranın uranyum zenginleştirme çalışmaları enerji üretimini mi, yoksa ABDnin iddia ettiği gibi nükleer silah üretimini mi amaçlıyor? Aylardır İran, Avrupa ve ABD üçgeninde yaşanan tartışmalar işte bu soru üzerine odaklanıyor. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı, bu soruya yanıt aramak üzere 1,5 yılı aşkın bir süredir İranda denetimlerde bulunuyor, ancak İranın nükleer programı ile ilgili tüm ayrıntılara ulaşabilmiş değil.
Ajans Başkanı Muhammed El Baradey de Tahran yönetimini, 20 yıldır gizli tutulan uranyum zenginleştirme programı ile ilgili yanıtsız kalan soruları açıklığa kavuşturmak için aktif işbirliğine çağırdı. Baradey, "Hala yapılacak işler var. Bu dosyayla ilgili gerçekten de bir zaman çerçevesi sunamıyoruz. Açıkça görünen, önümüzde iki konu olduğu. Biri, geçmişteki programı tüm boyutu ile görebildiğimizden emin olmak. Ama aynı zamanda güven ortamı oluşturmayı ve garantiler sağlamayı da sürdürmeliyiz. Tahranın açıklamadığı birşey kalmadığına güvenmek zaman alacaktır" diye konuşuyor.
Avrupa ülkelerinin rolü
El Baradey, İran ile işbirliğinde olumlu sonuçlar alındığını ve görüşmelerde ilerleme kaydettiklerini de sözlerine ekledi. Görüşmelerde ilerleme kaydedilmesinde, sorunun diplomatik yoldan çözümü için çaba gösteren üç Avrupa ülkesinin, İngiltere, Fransa ve Almanyanın da önemli payı var. Bu üç ülke İranı nükleer programdan vazgeçmeye ikna için diyaloğu sürdürüyor ve karşılığında İrana ekonomik ve ticari destek öneriyor.
Avrupanın İrana cazip ekonomik fırsatlar sunarak sorunu çözme stratejisi Amerikan yönetiminin de aklına yatmış görünüyor. Amerikan Başkanı George Bushun geçtiğimiz hafta gerçekleştirdiği Avrupa gezisinde de konu gündemdeydi. Avrupalı liderler, Busha diyalog sürecini desteklemesi çağrısında bulunarak bir dizi öneri sundu. Bunlardan biri de ABDnin İranın Dünya Ticaret Örgütüne üyeliğine karşı direnişinden vazgeçmesiydi.
Beyaz Saraydan müzarekere sinyali
Amerikan yönetiminin İran konusunda bir strateji değişikliği üzerinde düşündüğü, çeşitli resmi ağızlardan da doğrulandı. Beyaz Saray sözcüsü Scott McClellan, İranın son dönemde Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile işbirliğini geliştirdiğini belirterek, Avrupalıların önerilerinin incelendiğini, ancak bu konuda kararın henüz verilmediğini vurguladı.
Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice da Başkan Bushun Avrupalıların müzakere stratejisini destekleme konusunu düşündüğünü açıkladı. Bushun Avrupa gezisinin ardından şimdiye kadarki tutumunu yeniden gözden geçirdiğini belirten Rice henüz herhangi bir kararın verilmediğini de sözlerine ekledi. Resmi açıklamalarda kararın ne zaman verileceği ile ilgili bir sinyal verilmiyor, ancak Amerikan hükümet çevreleri bu kararın kısa süre içinde duyurulacağını belirtiyor.
DW TÜRKÇE
Yayın Tarihi :
1 Mart 2005 Salı 17:19:46
Güncelleme :1 Mart 2005 Salı 17:22:09