Necef’te radikal Şii lider Muktada es-Sadr önderliğinde, üç haftadır süren direniş sona erdi.
Sabah saatlerinde binlerce taraftarıyla Necef’e giden Şiîler’in Irak’taki en büyük dini otoritesi Büyük Ayetullah Ali el-Sistani, Sadr’ı, direnişi sona erdirmeye ikna etti.
Kısa süre önce de Necef’teki Amerika Birleşik Devletleri askerlerinin kontrolü Irak güvenlik güçlerine devrederek kentten çekilmeye başladıkları bildirildi.
Kentteki bir BBC muhabiri, çatışmaların en yoğun yaşandığı bölgelerden zırhlı araçların çekilmeye başladığını bildirdi.
Daha erken saatlerde de es-Sadr’ın, milislerine silahlarını bırakma ve kenti terketme çağrısı kent sokaklarında hoparlörlerle duyurulmuştu.
İki din adamının görüşmesinin hemen ardından BBC’ye bilgi veren Sadr’ın sözcülerinden Hacı Salim el-Maliki, anlaşmanın ayrıntıları konusunda "Muktada es-Sadr, İmam Ali Külliyesi’nin sorumluluğunu Büyük Ayetullah Ali el-Sistani’ye devredecek.
Ayrıca Mehdi Ordusu silahlarını bırakacak. Yabancı askerler de Necef’i terk edecek ve şehrin güvenliğini Irak polisi sağlayacak" dedi.
El-Maliki, Irak hükümetinin, külliyenin, işgal güçleriyle birlikte yürüttükleri bombalamada yıkılan kapısını onaracağını ve Muktada es-Sadr’ın yakalanan taraftarlarıyla yardımcılarının da salıverileceğini açıkladı.
Irak’ta Şii liderler arasında Necef’te yaşanan krizin sona erdirilmesi konusunda anlaşma sağlanmasından sonra binlerce Şii, çatışmaların odağındaki İmam Ali Külliyesi’ne girerek ibadete başladı.
Şiilerin İmam Ali Camii’nde cuma namazı da kılmalarına izin verileceği belirtiliyor.
Irak geçici hükümeti de çerçeve anlaşmayı kabul ettiklerini açıkladı.
El-Sistani, es-Sadr’ı nasıl ikna etti?
BBC Orta Doğu uzmanı Roger Hardy iki din adamının arasında nasıl bir ilişki bulunduğunu şöyle değerlendiriyor.
Yaşı bir hayli ileri olan el-Sistani ile genç Şii lider es-Sadr birbirlerine hep temkinli yaklaşmışlardır.
Es-Sadr’ın kurmayları, büyük Ayetullah’ın siyasi konulardaki dikkatli tavrını hep alaya almıştır. El-Sistani’nin İran kökenli olmasına sık sık atıfta bulunarak, es-Sadr’ın bu topraklardan çıktığına dikkat çekerler.
El-Sistani’nin taraftarları ise, es-Sadr’ın, Saddam Hüseyin döneminde uğradığı bir suikastte hayatını kaybeden ve dönemin büyük saygı gören ayetullahlarından olan babasının ismini kullanarak bir yerlere geldiğini söylemekten çekinmezler.
Ancak Iraklı Şiiler arasında kimin daha büyük bir yere sahip olduğu ortadadır.
Ayetullah el-Sistani’nin otoritesi tartışılmaz. Tüm Şii gruplar üzerinde birleştirici bir etkisi vardır.
Ancak es-Sadr’ın Şubat ve Ağustos aylarında önderlik ettiği başkaldırı hareketi de, kendisine olan desteği büyük ölçüde arttırdı. Es-Sadr’a destek sadece Necef’te değil, Bağdat’ın, babasının adıyla anılan mahallesinde de büyük artış gösterdi.
Ayrıca Mehdi Ordusu’nun da bir milis örgütünden öte olduğunu görmek lazım. Kontrol ettikleri bölgelerde, şehir konseyleri ve dini mahkemeler kuruyorlar örneğin.
Es-Sadr’ın milislerine yönelik yerel düzeydeki eleştiriler ise sertlik yanlısı olmalarından kaynaklanıyor. Irak’taki Amerikan askeri varlığına karşı çatışmacı tavırları da birçok Iraklı’yı endişelendiriyor.
Ancak özellikle genç ve işsiz Şii azınlığın gözünde o bir kahraman. Necef’te ilerleyen günler ne gösterir bilinmez. Ancak herkes, Necef denince akıllara artık es-Sadr’ın geleceğinde hemfikir.
ANLAŞMANIN ŞARTLARI
Muktada es-Sadr, İmam Ali Külliyesi’nde kontrolü Ayetullah Ali el-Sistani’ye devredecek
Mehdi Ordusu silahlarını bırakacak
Külliye’ye giriş çıkışlara izin verilecek ve es-Sadr’a bağlı milisler Külliye’yi terkedecek
Necef’teki yabancı güçler kentten çekilecek, güvenlik ve kontrol Irak polisine devredilecek
Çatışmalar sırasında hasar gören binalar Irak hükümeti tarafından onarılacak