Nokta bu hafta sokaktaki vatandaşı hayrete düşüren dolardaki düşüşün "müthiş arka planını" bütün detaylarıyla kapağına taşıdı. Ülke ekonomilerini köşeye sıkıştıran dolardaki düşüşün AB ve Türkiye’ye etkilerini yorumlayan finans çevreleri ve akademisyenler, "Dolar saldırısı"nın ABD’nin içine düştüğü ekonomik açmazı aşmaya yönelik bir operasyon olduğunu söylüyor.

Nokta’nın parite savaşlarına ilişkin gelişmeleri özetlediği ifadeler şöyle:

"Dolar düşüyor, o düşünce euro çıkıyor; "büyük para"ların cilvesi işte: Düşen kazanıyor, çıkan kaybediyor. "Büyük ekonomiler" böyle yürüyor; "rakip" para değerlenince "kaybeden kazanıyor"...

 ABD de bunu yapıyor, doları düşürerek kazanıyor. ABD’nin kazanması, yalnız AB’nin kaybetmesi değil, üçüncü dünya ekonomilerinin "kısmi felç" geçirmesi anlamına geliyor. Dolara bağlı ekonomiler, dolar düştükçe enflasyonla eriyen dar gelirli aile bütçeleri misali, küçülmeye mahkum oluyor. Onlar küçüldükçe, Amerikan ekonomisi büyüyor.

Bush yönetiminin de hedefi bu; bunun Türkçesi de "parite savaşı". Yakın geçmişte iki mark bir dolarken, şimdi bir euro birbuçuk dolara doğru gidiyor. Bu parite sıçraması, ya da "dolar-euro savaşı", herkes için tam bir bıçak sırtı. Ve dünya Bush’un "dolar terörü"ne, karşı hamle arayışında. Zira, ABD’nin cari işlem açığının, örneğin yarıya inmesi, rakip ekonomilerin daralması, "zayıf"ların ise iyice küçülmesi anlamına gelecek."