Elif ÖZMENEK / Washington
Amerikan Dışişleri Bakanlığı, her yıl hazırladığı 2004 yılı İnsan Hakları raporunu açıkladı. Amerikan Dışişleri Bakanlığı bu raporları 1977 yılından bu yana hazırlıyor. Hazırlama amacı da Amerikan hükümetinin mali olarak yardım ettiği ülkelerdeki insan hakları durumunu kongreye sunmak.
Kongre, bu raporu göz önüne alarak bir sonraki sene yardıma devam edip etmeyeceğine ya da yardımın niteliğinin değişip değişmeyeceğine karar veriyor.
Aynı zamanda Amerikanın ikili ticaret anlaşmalarında da sözkonusu raporun büyük önemi var.
Bu raporla ilgili bahsedilmesi gereken diğer önemli bir başka nokta da raporun ilk taslağının yabancı ülkelerde bulunan Amerikan büyükelçilikleri tarafından hazırlanması. Yani bir bakıma bu rapor adı geçen ülkelerdeki Amerikan büyükelçiliklerinin tavrını da yansıtıyor.
Bu seneki raporda Amerikan hükümetinden yardım olan 196 ülkedeki insan hakları durumunu incelendi. Bu ülkelerden biri de Türkiye.
Söz konusu raporda Türkiyeyle ilgili en önemli nokta şöyle:
"Türkiyede Avrupa Birliğinin Kopenhag kriterlerini karşılama arzusu vardır. Bu yolda Türkiye önemli reform paketlerini geçirmiştir. Ancak bu geçen yasaların uygulanması zayıftır ve Türkiyede insan hakları ihlalleri hala devam etmektedir."
Raporda Türkiyenin ilerlediği noktalar olarak yeni geçirilen ceza yasası, namus cinayetleri ve işkenceyle mücadele, ifade özgürlüklerinin genişletilmesi ile siyasette ordunun rolünün azaltılması gösterildi.
Buna karşın uygulamada Türkiyenin zayıf olarak görüldüğü konularsa işkence, dayak, keyfi tutuklama ve gözaltına alma olarak belirlendi. Ayrıca raporda Namus cinayetlerinin devam ettiğinin, ifade ve basın özgürlüğüyle ilgili kısıtlamaların yerinde kaldığının altı çizildi.
Raporun giriş bölümünde şu paragraf dikkat çekici:
"Hükümet, vatandaşların insan haklarına genellikle saygı gösterdi; ancak bir dizi alanda kayda değer gelişmeler sağlansa da, bazı ciddi sorunlar hala varlığın sürdürüyor. Güvenlik güçlerinin yıl boyunca 18 kişiyi öldürdüğü belirtiliyor; ayrıca güvenlik güçlerinin işkence, dayak ve diğer kötü muamele uygulamaları yaygın biçimde sürdü. Bir çok cezaevindeki kötü koşullar değişmedi. Her ne kadar sayısı azalsa da, güvenlik güçleri keyfi tutuklama ve gözaltı uygulamalarını sürdürdü. Davaların uzun sürmesi de bir başka sorun. İşkenceyle suçlanan güvenlik görevlileri çok ender olarak mahkum edildi ve bu durumlarda da mahkemeler genellikle hafif cezalar verdi. Siyasi açıdan hassas olan davalarda, devlet çıkarlarını bireysel hakların üstünde tutan tavrını devam ettirdi."
Raporda Türkiyenin o kadar da iyi bir not almadığını betimleyen ifadelere rağmen, Amerikanın küresel ilişkilerinden sorumlu müsteşarı Paula Dobriansky, söz konusu raporun açıklanması nedeniyle düzenlediği basın toplantısında eğer özgürlük ve demokrasi, Endonezya, Türkiye, Afganistan ve Irak gibi Müslüman ülkelerde işliyorsa neden İran, Libya, Suriye ve Suudi Arabistanda öyle olmasın? diyerek Türkiyeyi yine demokratik ülkelerin örnek listesine eklemeyi ihmal etmedi.
Dobriansky, şunları söyledi:
Bu rapor, ABD Başkanı George Bushun, diktatörlük ve umutsuzluk altında daha iyi bir yaşam için mücadele verenlerle omuz omuza duracağımız yönündeki sözünün vücuda gelmiş halidir. Ülkelerindeki vatanseverlere mesajımız, görmezden gelinmeyeceksiniz, unutulmayacaksınız. Dahası, sizin baskı altında tutulmanızdan sorumlu olanların özrünü bağışlamayacağız. Gelecek aylarda bu yönetimin, her ülkede ve kültürde demokratik hareketler ve kurumların gelişmesini destekleme yönündeki ajandasını ilerletme yönünde yoğun çabalar göreceğiz.
Dobriansky, Gürcistan, Ukrayna ve son olarak Irakta demokratik gelişmeler olduğuna, Lübnanda da bu yönde bir eğilimin görüldüğüne işaret ederek, özgürlük yönünde umut dolu sinyallerin ortaya çıktığını, özellikle Ortadoğuya bu eğilimin yerleştiğini söyledi.
Paula Dobriansky, eğer özgürlük ve demokrasi, Endonezya, Türkiye, Afganistan ve Irak gibi Müslüman ülkelerde işliyorsa neden İran, Libya, Suriye ve Suudi Arabistanda öyle olmasın? diye sordu
SANSURSUZ.COM
Yayın Tarihi :
1 Mart 2005 Salı 00:42:04
Güncelleme :1 Mart 2005 Salı 12:16:15