Avrupa Birliği'nin genişlemesi, Avrupa'nın varlıklı ülkelerinde fuhşa zorlanan kadın sayısını arttırdı. Daha önce çoğunlukla Asyalı kadınların icra ettiği fahişelik mesleğinde, bugün insan tacirlerinin Litvanya'dan, Bulgaristan'dan getirdiği kadınlar bulunuyor.
İHA muhabirinin derlediği bilgilere göre, 2002 yılında Almanya Federal Suç Dairesi, insan tacirlerinin eline düşen ve yasadışı fahişeliğe zorlanan 811 kadını ortaya çıkardı. Bu kadınların yüzde 15'inin Litvanya uyruklu olması dikkat çekti. Federal Suç Dairesi'nin verilerine göre, tacirlerin eline düşen 811 kadından 595'i kayıtlı. Kayıtlıların 318'i seyahat amacıyla geldiklerini belirtmiş. 230 kadın ise fahişelik amacıyla geldiğini söylemiş. 94 kadın fahişelikle ilgili kayıt altına alınırken sorun çıkarmış. 158'i ise bu durumu itiraz etmeden kabullenmiş.
İnsan tacirlerinin kurbanları, yüzde 87 oranında Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinden geliyor. Letonya'dan gelen kadınların sayısında fark edilir düşüş yaşanırken, son zamanlarda Bulgaristan'dan getirilen kadınların sayısında hızlı artış dikkat çekiyor. 2001 yılından itibaren Bulgarlar, Almanya'ya vizesiz giriş yapmaya başladılar. Bu tarihten sonra Almanya'da fuhşa zorlanan Bulgar kadınların sayısında büyük artış gözleniyor. Bulgar insan tacirlerinin özellikle Almanya, Hollanda, Belçika, İngiltere'de aktif olduğu belirtiliyor.
Merkezi Wiesbaden'da olan Federal Almanya Suç Dairesi'nin Başkanı Richard Karl Mörbel, yaptığı açıklamada, "Buraya getirilen bazı kadınlar, çok para kazanıp rahat yaşayacaklarını düşünecek kadar saf. Onlara, burada başka işler de olduğunu, mesela ailelerin 'Au Pair' olarak anılan çocuk bakıcıları aradığını, her zaman başka bir seçenekleri olduğunu anlatmak gerek" dedi.
Bu konudan etkilenen ülkelerin resmi daireleri ve sivil örgütleriyle paralel çalışma yürütüldüğünü ve bu çalışmaların çok fazla bilinmediğini vurgulayan Mörbel, "Ortak projeler yürüttüğümüz ülkelerin polisleri, avukatları, sivil toplum örgütleri de çalışmanın bir parçası oluyor" diye konuştu. Mörbel, benzer bir çalışmayı bu sene Romanya ile de yürüteceklerini bildirdi.
İnsan ticaretini, 'görünmeyen zararlara yol açan, haksız fiil kapsamında bir suç' olarak nitelendiren Mörbel, kadınlara bunu anlatmanın, mevcut tehlikelerden haberdar etmenin öncelikli önem taşıdığını kaydetti.