18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

AB'nin dönüm noktası: Türkiye

Financial Times gazetesi AB’nin bu sonbaharda Türkiye ile tam üyelik görüşmelerinin başlatılıp başlatılmaması konusunda çok kritik bir karar alması gerektiğini yazdı.

Yazar, bu kararın sadece AB’ye ’çok büyük, çok fakir ve çoğunluğu Müslüman bir ülkeyi alma’ kararından ibaret olmadığına dikkat çekiyor.

Quentin Peel imzalı fikir yazısında, "birlik alacağı bu kararla aslında AB’nin 21’inci yüzyılda global arenada nasıl bir rol oynayacağını belirleyecek" deniyor.

İslamlaştırma endişesi

Türkiye’nin üyeliğine karşı çıkanların bunu iki ana nedene dayandırdığını ileri süren yazar bunlardan birincisini Avrupa’nın ’İslamlastırılması’, ikincisinin ise ’Avrupa’nın hantal bir hale gelmesi’ ve entegrasyonun durması’ olduğunu belirtiyor.

Avrupa’nın ’İslamlastırılması’ tezinin son derece yanlış bir tez olduğunu belirten yazar, bunun ’adeta Ortaçağlarda Hristiyanlığın, kafir güçlere karşı Viyana kapılarına dayanmasıyla aynı anlayış’ olduğunu savunuyor.

"Bu Avrupa’yı geriye götürecek bir bakış açısıdır" diyen yazar, aynı zamanda bunun ırkçı ve korumacı bir yaklaşım olduğunu da ekliyor.

Laiklik anlayışı

AB üyesi ülke vatandaşlarının bugün ortak noktalarının insanlara dini inanç özgürlügü tanıyan laik devlet anlayışı oldugunu belirten yazar, azınlıkların özgürlüklerini koruması için daha çok gayret etmesi gerekmesine karşın, Türkiye’nin de aynı görüşte olduğunu belirtiyor.

Türkiye’nin üyeliğine engel olarak gösterilen ikinci neden yani AB’nin sürekli büyümesi uyumu bozacak tartışmasının daha ikna edici bir tez olduğunu belirten yazar, o zamanda birliğin 10 ya da 12 ülke iken genişlemeyi durdurması gerekirdi diyor.

Quentin Peel sözlerine şöyle devam ediyor: “O zaman bu ülkeler egemenlik haklarının paylaşımı, sadece tek para birimi değil, vergi sistemlerini de birbirlerine uydurabilir, ortak sosyal sigorta ve göçmen politikaları uyguluyabilirlerdi. Bu ’çekirdek Avrupa’ olurdu ve büyük bir olasılıkla ne İngiltere ne de Doğu Avrupa ülkeleri ile İskandinavya bu ülkeler arasında olmayacaktı."

Tüm Balkan ülkeleri AB’li olacak

Bulgaristan, Romanya ve Hırvatistan’ın AB’ye girmek için sırada beklediklerine dikkat ceken yazar, sonunda tüm Balkan ülkelerine AB’ye girme fırsatı tanınacağını yazıyor.

AB’nin bu ülkelere hayır diyemeceğini belirten yazar, “eğer tüm bu ülkeler AB’ye girecek ise Türkiye’nin 41 yıllık üyelik müracaatı dürüst olmak gerekirse ne red edilebilir ne de Türkiye’nin önüne yeni şartlar konabilir. Türkiye hem ekonomisi hem de demoikrasisi ile Romanya, Ukrayna ve Arnavutluk’tan cok daha hazir halde. Avrupa’nin sınırları kültür veya din baz alınarak çizilemez. Avrupa’nın tek tarifi coğrafi sınırlardır ve Türkiye ile Rusya bu coğrafi sınırlar içersindedir. Ama Fas ve İsrail bu sınırların dışındadır” diyor.

Türkiye artık ABD yanlısı değil

Türkiye’nin artık eskisi gibi ABD’den yana değil daha çok Avrupa yanlısı bir ülke olduğunu ileri süren yazar bunun nedeninin de Irak savaşı ve ABD’nin Ortadoğu politikalarından kaynaklandığını yazıyor.

Türkiye’yi de içine alarak genişleyen bir AB’nin ABD hegemonyasına karşı dengeleri yakalayabileceğine dikkat çeken Peel, Türkiye’nin cididye alınması gerektiğini de belirtiyor.
cnn türk
Yayın Tarihi : 30 Eylül 2004 Perşembe 14:37:20


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?