23
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

AB'nin papa ile Türkiye sınavı

Papa’nın radikal görüşleri ve Türkiye’nin AB üyeliğine olan karşı çıkışı dünyayı endişelendiriyor. Dünya gazetelerinde konuyla ilgili çeşitli değerlendirmeler yapılıyor.
Ratzinger, Türkiye karşıtlığıyla tanınıyor. Türkiye’nin yerini "Arapların yanı" olarak gören Ratzinger’in, Ankara’nın AB üyeliği aşamasında olumsuz bir etki yaratma riskinin yüksek olduğu belirtiliyor.
Morgan Stanley ise bugün yaptığı açıklamada Papa’nın söylemlerinin Türkiye’nin AB üyeliğini etkilemeyeceğini savundu.

ENDİŞE YARATIYOR

New York Times gazetesinde, Papalık görevine seçilerek 16’ncı Benedictus adını alan Kardinal Ratzinger’in, siyasi eğilimleri ve İslamiyet’e yaklaşımı nedeniyle Orta Doğu’da kaygıyla karşılandığı belirtildi.
ABD’de yayınlanan The New york Times gazetesinde Hassan M. Fattah imzasıyla yer alan yorum yazısında, Papa 16’ıncı Benedictus’un Orta Doğu’da nasıl algılandığına ilişkin değerlendirme yapıldı. Yeni Papa’nın, Orta Doğu’daki Arap dünyasında eski Papa kadar başarılı bir görüntü sergileyemeyeceği kaygısı yarattığına dikkat çekilirken, Ratzinger’in siyasi eğilimleri ve İslamiyet’e yaklaşımının, bölgedeki en büyük endişeyi oluşturduğuna işaret edildi.
Ratzinger’in, geçen Ağustos ayında Le Figaro dergisine verdiği demeçte, Türkiye’nin AB’ye kabul edilmemesi gerektiği, çünkü "Avrupa’nın bir coğrafi kıta değil, kültürel bir kıta olduğunu" savunduğuna dikkat çekildi. Ratzinger’in, Avrupa’yı oluşturan köklerin, Hristiyanlık tarafından oluşturulduğunu öne sürdüğü de anımsatıldı.
Yazıda, Orta Doğulu gazeteci ve uzmanların, yeni Papa’nın, Orta Doğu’daki gelişmelere ilişkin politika ve yorumarında önceki Papa kadar dengeli bir politika izleyemeyeceğine ilişkin kaygılarına da yer verildi.

TÜRKİYE’NİN ÜYELİĞİNE TAKOZ KOYMASIN

Gazetenin dünkü başyazısı da benzer bir konuya ayrılmıştı. New York Times gazetesi, Papa 16. Benediktus’un siyasi konulardaki tavrının endişe kaynağı olduğunu belirterek, buna Türkiye’nin AB üyeliğine olumsuz yaklaşımını örnek verdi. Gazete, ’’Papa’nın Türkiye’nin AB üyeliğine lüzumsuz yere takoz koymasının aşırı rahatsız edici olacağını’’ yazdı.
Gazetenin başyazısında, Kardinal Joseph Ratzinger’in, papa seçilmeden önce, 70 milyonluk Müslüman nüfusuyla Türkiye’nin AB’ye girmesine müsaade edilmesinin ’’Hıristiyan kıtası’’ olarak nitelendirdiği Avrupa’yı zayıflatacağı yönündeki görüşü değerlendirildi.
Ratzinger’in Türkiye’nin AB’ye girmek yerine diğer Müslüman milletlerle ittifak yapmasını önerdiğini kaydeden gazete, ’’İslam dünyası ile Batı dünyası arasında uzlaşı sağlanmasında Türkiye’nin AB’ye üyeliğinden daha önemli bir şeyin olmadığı bir dönemde, Papa’nın Türkiye’nin üyeliğine lüzumsuz yere takoz koyması aşırı rahatsız edici olacaktır’’ yorumunda bulundu.
Böyle bir tavrın Papa 2. Jean Paul’un mirasına sadakatsizlik anlamına da geleceğini kaydeden New York Times, bütün dini ve doktrin açısından tutuculuğuna rağmen Papa 2. Jean Paul’ün diğer dinlerin mensuplarına ulaşmakla tanındığını hatırlattı.
Yeni Papa’nın karizmatik olmaktan ziyade kibar bir insan olarak nitelendirilebileceğini kaydeden gazete, 10 dil konuşan Ratzinger’in papa seçilmesinde en önemli unsurun kilisenin özünü koruma motivasyonu olduğunu belirtti. Gazete, 78 yaşındaki 16. Papa Benediktus’un selefi kadar köklü bir etki yapacak düzeyde papalıkta uzun süre kalamayacağını, ancak önemli değişimlerin yaşanacağı bir geçiş dönemi papası olacağını yazdı.

INDEPENDENT: SAVAŞ DEVAM EDECEK

Yabancı basının ana gündem maddesi Alman Kardinal Joseph Ratzinger’in papa seçilmesi. İngiliz Independent gazetesi, "Katolik kilisesi muhtemelen, mümkün olan en tartışmalı, en bölücü ve en gerici adayı papalığa getirdi. Bu kibar, yumuşak tavırlı Bavyeralı kardinal, Katolik kilisesinin kadife eldivenini takmış demir bir yumruk. Suni döllenme, kürtaj ve eşcinsellik konularında tavizsiz bir muhafazakar. Avrupa’nın yeniden hıristiyanlaştırılması ve Türkiye’nin hiç bir zaman Avrupa Birliği’ne alınmaması gerektiğini de söylemişti. Papa Jean Paul II döneminde, Afrika ve Asya’da artan AIDS hastalığı, gelişmekte olan ülkelerde kadınlara yönelik baskılar ve eşcinsellerin toplumdaki yeri açısından katolik kilisesi zararlı bir rol oynadı. Şimdi yeni Papa Benediktus da, muhtemelen dünyanın karşı karşıya bulunduğu en önemli sorunlardan bazıları hakkında benzer görüşler dile getirecek. Vatikan’da kilisenin bacasından yükselen beyaz duman, kilisenin modern dünya ile savaşının devam edeceğinin işaretiydi".

DAİLY TELEGRAPH

Daily Telegraph ile Guardian da yeni papanın Katolik kilisesini değişimden koruma işlevi göreceğini yazdı. Guardian’da yer alan bir yorumda, "Yeni Papa’nın modern dünyanın güçlükleriyle ilgileneceğini umanların, umutsuzluğa kapılmak için şimdiden bir nedenleri var" dendi.

Türkiye’nin AB’ye alınmasına karşı

Ratzinger, Türkiye karşıtlığıyla tanınıyor. Türkiye’nin yerini "Arapların yanı" olarak gören Ratzinger’in, Ankara’nın AB üyeliği aşamasında olumsuz bir etki yaratma riskinin yüksek olduğu belirtiliyor.
Yeni Papa’nın sıcak bakmadığı unsurlar arasında laiklik de yer alıyor. Avrupa’ya coğrafi açıdan değil, kültürel açıdan yaklaşmayı tercih eden ve bu çerçevede Türkiye’nin tarih boyunca başka bir kıtayı temsil ettiğini düşünen Ratzinger, 2004 Ağustosu’nda Fransız Le Figaro gazetesine verdiği demeçte de, "Bizans İmparatorluğu’yla savaşlar oldu, Konstantinopolis’in düşüşünü, Balkan Savaşları’nı ve Viyana’ya yönelik tehdidi düşünün. Bu bağlamda iki kıtayı bir tutmak hata olacaktır" demişti. Türkiye’nin Avrupa’ya alınmasının "zenginlik kaybı ve kültürün ekonomi lehine ortadan kaybolması" olacağını savunan Ratzinger, bunun yerine Türkiye’nin "kendi kültürüne uygun" komşu Arap ülkeleriyle, kültüre dayalı bir kıta oluşturabileceğini söylemişti. Bu yönde bir oluşumda Türkiye’nin "baş oyuncu" olabileceğini de ifade eden Ratzinger, Türkiye’yi AB içinde görmek istemeyen çevrelerin kullandığı "özel ortaklık" konseptinin de fikir babaları arasında yer almıştı.

’Vatikan ikna olmalı’

Ratzinger, Avrupa Anayasası’na "Hıristiyanlık" ibaresini koydurabilmek için büyük çaba harcayan isimlerin başında da geliyordu. Vatikan’dan Türkiye için gelecek olumsuz bir mesajın, gerek üye devletlerin üst kademelerinde, gerekse kamuoyları üzerinde "kulak ardı" edilme ihtimalinin ise düşük olduğu belirtiliyor. AB Komisyonu yetkilileri de, 2003’te verdikleri mesajlarda, "Vatikan’ı ikna etmezseniz işiniz zor" ifadelerini kullanmışlardı.

Yeni Papa’nın Türkiye, laiklik, eşcinsellik konularında radikal fikirleri

16. Benediktus adını kullanacak Ratzinger’in belli başlı konulardaki fikirleri ve söyledikleri şöyle sıralanıyor:

TÜRKİYE

Ratzinger, 2004’te Türkiye’nin AB ile bütünleşmesinin ’’büyük bir hata’’ olduğunu belirterek, ’’Avrupa coğrafi değil, kültürel bir kıtadır ve Türkiye tarih boyunca, Avrupa’nın tersi bir başka kıtayı temsil etmiştir’’ demişti.

KİLİSE

Alman Kardinal, 18 Nisan’da yaptığı bir dinsel söyleşide ’’izafiyet diktatörlüğünü’’ kınamış, Ekim 2004’te de ’’Bir din ne kadar dünyayla asimile olursa o kadar gereksiz hale gelir’’ demişti.

LAİKLİK

Ratzinger, Kasım 2004’te Hıristiyan kültüründen agresif bir laikliğe geçildiğini ve laikliğin siyasi yollarla kendisini benimseten bir ideoloji haline dönüşmeye başladığını söylemişti.

KADINLARIN PAPAZ OLMASI

Joseph Ratzinger, 1997’de kadınların Katolik Kilisesi’nde papaz olamamasının ’’daimi’’ olduğunu ve bu doktrini reddeden inananların afaroz edildiğini belirtmişti. Yeni Papa, kadınların papaz olmasını reddeden doktrin öğretisinin ’’yanılmaz’’ olduğunu ve bu öğretinin daimi olarak algılanması gerektiğini söylemişti.

KÜRTAJ VE ÖTANAZİ

1991’de Ratzinger, ’’İnsanları, yaşamlarının başlangıcında, yaşamları bir hastalık veya bir olaydan ötürü kusurlu hale geldiğinde ya da yaşamlarının sonuna geldiklerinde ortadan kaldırmak için kürtaj ve ötanazi yapılmasına izin veren devletlerin suç ortaklığını’’ kınamıştı. 1999’da da gebeliğe son vermeye yarayan ilaçların bir ’’tıp sapkınlığı’’ olduğunu savunan Ratzinger, bunun bir ’’öldürme biçimi’’ olduğunu ve insanların birini öldürdüğünün farkına bile varmadan bunu yaptıklarını söylemişti.

EŞCİNSELLİK

Temmuz 2003’te Joseph Ratzinger imzalı bir Vatikan belgesinde, eşcinseller arasında her türlü birliği yasallaştırma girişimi kınanmış ve Katolik siyaset adamlarına, var güçleriyle buna karşı çıkmaları için ’’ahlaki görevleri’’ hatırlatılmıştı. Vatikan belgesinde, eşcinsellere saygının, hiçbir biçimde eşcinsel davranışın onaylanması ya da bu birlikteliklerin onaylandığı anlamına gelmediği hatırlatılmıştı.

KURTULUŞ TEOLOJİSİ

Ratzinger, Mart 1997’de verdiği bir demeçte, ’’Kuşkusuz Hıristiyanlar, siyasi ve toplumsal yaşamda inançlarını yerine getirmelidir, en başta da yoksulluk ve adaletsizlik bağlamında. Ancak teolojinin siyasallaşması ve siyasetin teolojik hale gelmesi tehlikeli ve kabul edilemez sapmalardır. Laiklik savunucularının, kurtuluş teolojisinin siyasi yaşama yön verme niyetlerine karşı daha çok tepki göstermemeleri beni hep şaşırtmıştır’’ demişti.

MÜZİK

Yeni Papa 2001’de ’’ilkel tutkuların ifadesi’’ olarak nitelediği rock müziğini eleştirmiş ve bu türün ’’Hıristiyan kültürüyle ters düştüğünü’’ söylemişti. Ratzinger, pop müzik için de, ’’Bana göre belli yöntemlerle sanayi tipi üretilmiş bir müzik, bir kitlesel olay söz konusudur ve bunu banallik kültü olarak tanımlayabiliriz’’ demişti. Ratzinger operayı da, ’’geçen yüzyılın kutsallığını içten içe kemirmekle’’ suçlamıştı.
AJANSLAR
Yayın Tarihi : 21 Nisan 2005 Perşembe 13:23:24
Güncelleme :21 Nisan 2005 Perşembe 17:55:34


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?