Papanın radikal görüşleri ve Türkiyenin AB üyeliğine olan karşı çıkışı dünyayı endişelendiriyor. Dünya gazetelerinde konuyla ilgili çeşitli değerlendirmeler yapılıyor.
Ratzinger, Türkiye karşıtlığıyla tanınıyor. Türkiyenin yerini "Arapların yanı" olarak gören Ratzingerin, Ankaranın AB üyeliği aşamasında olumsuz bir etki yaratma riskinin yüksek olduğu belirtiliyor.
Morgan Stanley ise bugün yaptığı açıklamada Papanın söylemlerinin Türkiyenin AB üyeliğini etkilemeyeceğini savundu.
ENDİŞE YARATIYOR
New York Times gazetesinde, Papalık görevine seçilerek 16ncı Benedictus adını alan Kardinal Ratzingerin, siyasi eğilimleri ve İslamiyete yaklaşımı nedeniyle Orta Doğuda kaygıyla karşılandığı belirtildi.
ABDde yayınlanan The New york Times gazetesinde Hassan M. Fattah imzasıyla yer alan yorum yazısında, Papa 16ıncı Benedictusun Orta Doğuda nasıl algılandığına ilişkin değerlendirme yapıldı. Yeni Papanın, Orta Doğudaki Arap dünyasında eski Papa kadar başarılı bir görüntü sergileyemeyeceği kaygısı yarattığına dikkat çekilirken, Ratzingerin siyasi eğilimleri ve İslamiyete yaklaşımının, bölgedeki en büyük endişeyi oluşturduğuna işaret edildi.
Ratzingerin, geçen Ağustos ayında Le Figaro dergisine verdiği demeçte, Türkiyenin ABye kabul edilmemesi gerektiği, çünkü "Avrupanın bir coğrafi kıta değil, kültürel bir kıta olduğunu" savunduğuna dikkat çekildi. Ratzingerin, Avrupayı oluşturan köklerin, Hristiyanlık tarafından oluşturulduğunu öne sürdüğü de anımsatıldı.
Yazıda, Orta Doğulu gazeteci ve uzmanların, yeni Papanın, Orta Doğudaki gelişmelere ilişkin politika ve yorumarında önceki Papa kadar dengeli bir politika izleyemeyeceğine ilişkin kaygılarına da yer verildi.
TÜRKİYENİN ÜYELİĞİNE TAKOZ KOYMASIN
Gazetenin dünkü başyazısı da benzer bir konuya ayrılmıştı. New York Times gazetesi, Papa 16. Benediktusun siyasi konulardaki tavrının endişe kaynağı olduğunu belirterek, buna Türkiyenin AB üyeliğine olumsuz yaklaşımını örnek verdi. Gazete, Papanın Türkiyenin AB üyeliğine lüzumsuz yere takoz koymasının aşırı rahatsız edici olacağını yazdı.
Gazetenin başyazısında, Kardinal Joseph Ratzingerin, papa seçilmeden önce, 70 milyonluk Müslüman nüfusuyla Türkiyenin ABye girmesine müsaade edilmesinin Hıristiyan kıtası olarak nitelendirdiği Avrupayı zayıflatacağı yönündeki görüşü değerlendirildi.
Ratzingerin Türkiyenin ABye girmek yerine diğer Müslüman milletlerle ittifak yapmasını önerdiğini kaydeden gazete, İslam dünyası ile Batı dünyası arasında uzlaşı sağlanmasında Türkiyenin ABye üyeliğinden daha önemli bir şeyin olmadığı bir dönemde, Papanın Türkiyenin üyeliğine lüzumsuz yere takoz koyması aşırı rahatsız edici olacaktır yorumunda bulundu.
Böyle bir tavrın Papa 2. Jean Paulun mirasına sadakatsizlik anlamına da geleceğini kaydeden New York Times, bütün dini ve doktrin açısından tutuculuğuna rağmen Papa 2. Jean Paulün diğer dinlerin mensuplarına ulaşmakla tanındığını hatırlattı.
Yeni Papanın karizmatik olmaktan ziyade kibar bir insan olarak nitelendirilebileceğini kaydeden gazete, 10 dil konuşan Ratzingerin papa seçilmesinde en önemli unsurun kilisenin özünü koruma motivasyonu olduğunu belirtti. Gazete, 78 yaşındaki 16. Papa Benediktusun selefi kadar köklü bir etki yapacak düzeyde papalıkta uzun süre kalamayacağını, ancak önemli değişimlerin yaşanacağı bir geçiş dönemi papası olacağını yazdı.
INDEPENDENT: SAVAŞ DEVAM EDECEK
Yabancı basının ana gündem maddesi Alman Kardinal Joseph Ratzingerin papa seçilmesi. İngiliz Independent gazetesi, "Katolik kilisesi muhtemelen, mümkün olan en tartışmalı, en bölücü ve en gerici adayı papalığa getirdi. Bu kibar, yumuşak tavırlı Bavyeralı kardinal, Katolik kilisesinin kadife eldivenini takmış demir bir yumruk. Suni döllenme, kürtaj ve eşcinsellik konularında tavizsiz bir muhafazakar. Avrupanın yeniden hıristiyanlaştırılması ve Türkiyenin hiç bir zaman Avrupa Birliğine alınmaması gerektiğini de söylemişti. Papa Jean Paul II döneminde, Afrika ve Asyada artan AIDS hastalığı, gelişmekte olan ülkelerde kadınlara yönelik baskılar ve eşcinsellerin toplumdaki yeri açısından katolik kilisesi zararlı bir rol oynadı. Şimdi yeni Papa Benediktus da, muhtemelen dünyanın karşı karşıya bulunduğu en önemli sorunlardan bazıları hakkında benzer görüşler dile getirecek. Vatikanda kilisenin bacasından yükselen beyaz duman, kilisenin modern dünya ile savaşının devam edeceğinin işaretiydi".
DAİLY TELEGRAPH
Daily Telegraph ile Guardian da yeni papanın Katolik kilisesini değişimden koruma işlevi göreceğini yazdı. Guardianda yer alan bir yorumda, "Yeni Papanın modern dünyanın güçlükleriyle ilgileneceğini umanların, umutsuzluğa kapılmak için şimdiden bir nedenleri var" dendi.
Türkiyenin ABye alınmasına karşı
Ratzinger, Türkiye karşıtlığıyla tanınıyor. Türkiyenin yerini "Arapların yanı" olarak gören Ratzingerin, Ankaranın AB üyeliği aşamasında olumsuz bir etki yaratma riskinin yüksek olduğu belirtiliyor.
Yeni Papanın sıcak bakmadığı unsurlar arasında laiklik de yer alıyor. Avrupaya coğrafi açıdan değil, kültürel açıdan yaklaşmayı tercih eden ve bu çerçevede Türkiyenin tarih boyunca başka bir kıtayı temsil ettiğini düşünen Ratzinger, 2004 Ağustosunda Fransız Le Figaro gazetesine verdiği demeçte de, "Bizans İmparatorluğuyla savaşlar oldu, Konstantinopolisin düşüşünü, Balkan Savaşlarını ve Viyanaya yönelik tehdidi düşünün. Bu bağlamda iki kıtayı bir tutmak hata olacaktır" demişti. Türkiyenin Avrupaya alınmasının "zenginlik kaybı ve kültürün ekonomi lehine ortadan kaybolması" olacağını savunan Ratzinger, bunun yerine Türkiyenin "kendi kültürüne uygun" komşu Arap ülkeleriyle, kültüre dayalı bir kıta oluşturabileceğini söylemişti. Bu yönde bir oluşumda Türkiyenin "baş oyuncu" olabileceğini de ifade eden Ratzinger, Türkiyeyi AB içinde görmek istemeyen çevrelerin kullandığı "özel ortaklık" konseptinin de fikir babaları arasında yer almıştı.
Vatikan ikna olmalı
Ratzinger, Avrupa Anayasasına "Hıristiyanlık" ibaresini koydurabilmek için büyük çaba harcayan isimlerin başında da geliyordu. Vatikandan Türkiye için gelecek olumsuz bir mesajın, gerek üye devletlerin üst kademelerinde, gerekse kamuoyları üzerinde "kulak ardı" edilme ihtimalinin ise düşük olduğu belirtiliyor. AB Komisyonu yetkilileri de, 2003te verdikleri mesajlarda, "Vatikanı ikna etmezseniz işiniz zor" ifadelerini kullanmışlardı.
Yeni Papanın Türkiye, laiklik, eşcinsellik konularında radikal fikirleri
16. Benediktus adını kullanacak Ratzingerin belli başlı konulardaki fikirleri ve söyledikleri şöyle sıralanıyor:
TÜRKİYE
Ratzinger, 2004te Türkiyenin AB ile bütünleşmesinin büyük bir hata olduğunu belirterek, Avrupa coğrafi değil, kültürel bir kıtadır ve Türkiye tarih boyunca, Avrupanın tersi bir başka kıtayı temsil etmiştir demişti.
KİLİSE
Alman Kardinal, 18 Nisanda yaptığı bir dinsel söyleşide izafiyet diktatörlüğünü kınamış, Ekim 2004te de Bir din ne kadar dünyayla asimile olursa o kadar gereksiz hale gelir demişti.
LAİKLİK
Ratzinger, Kasım 2004te Hıristiyan kültüründen agresif bir laikliğe geçildiğini ve laikliğin siyasi yollarla kendisini benimseten bir ideoloji haline dönüşmeye başladığını söylemişti.
KADINLARIN PAPAZ OLMASI
Joseph Ratzinger, 1997de kadınların Katolik Kilisesinde papaz olamamasının daimi olduğunu ve bu doktrini reddeden inananların afaroz edildiğini belirtmişti. Yeni Papa, kadınların papaz olmasını reddeden doktrin öğretisinin yanılmaz olduğunu ve bu öğretinin daimi olarak algılanması gerektiğini söylemişti.
KÜRTAJ VE ÖTANAZİ
1991de Ratzinger, İnsanları, yaşamlarının başlangıcında, yaşamları bir hastalık veya bir olaydan ötürü kusurlu hale geldiğinde ya da yaşamlarının sonuna geldiklerinde ortadan kaldırmak için kürtaj ve ötanazi yapılmasına izin veren devletlerin suç ortaklığını kınamıştı. 1999da da gebeliğe son vermeye yarayan ilaçların bir tıp sapkınlığı olduğunu savunan Ratzinger, bunun bir öldürme biçimi olduğunu ve insanların birini öldürdüğünün farkına bile varmadan bunu yaptıklarını söylemişti.
EŞCİNSELLİK
Temmuz 2003te Joseph Ratzinger imzalı bir Vatikan belgesinde, eşcinseller arasında her türlü birliği yasallaştırma girişimi kınanmış ve Katolik siyaset adamlarına, var güçleriyle buna karşı çıkmaları için ahlaki görevleri hatırlatılmıştı. Vatikan belgesinde, eşcinsellere saygının, hiçbir biçimde eşcinsel davranışın onaylanması ya da bu birlikteliklerin onaylandığı anlamına gelmediği hatırlatılmıştı.
KURTULUŞ TEOLOJİSİ
Ratzinger, Mart 1997de verdiği bir demeçte, Kuşkusuz Hıristiyanlar, siyasi ve toplumsal yaşamda inançlarını yerine getirmelidir, en başta da yoksulluk ve adaletsizlik bağlamında. Ancak teolojinin siyasallaşması ve siyasetin teolojik hale gelmesi tehlikeli ve kabul edilemez sapmalardır. Laiklik savunucularının, kurtuluş teolojisinin siyasi yaşama yön verme niyetlerine karşı daha çok tepki göstermemeleri beni hep şaşırtmıştır demişti.
MÜZİK
Yeni Papa 2001de ilkel tutkuların ifadesi olarak nitelediği rock müziğini eleştirmiş ve bu türün Hıristiyan kültürüyle ters düştüğünü söylemişti. Ratzinger, pop müzik için de, Bana göre belli yöntemlerle sanayi tipi üretilmiş bir müzik, bir kitlesel olay söz konusudur ve bunu banallik kültü olarak tanımlayabiliriz demişti. Ratzinger operayı da, geçen yüzyılın kutsallığını içten içe kemirmekle suçlamıştı.
AJANSLAR
Yayın Tarihi :
21 Nisan 2005 Perşembe 13:23:24
Güncelleme :21 Nisan 2005 Perşembe 17:55:34