AKP onlar için harekete geçti

PKK’lı silahlı teröristleri kucaklayan BDP’lilerin görüntüleri ve son Gaziantep olayı, 18 yıl önce olduğu gibi ‘’Dokunulmazlık’’ konusunu yeniden gündeme getirdi. AKP içinde ‘’Teröre destek veren BDP’li milletvekillerinin dokunulmazlığını kaldıralım’’ sesleri yükselmeye başladı. MHP de AKP’ye bu konuda destek verici mesajlar geldi.

Dokunulmazlıklarla ilgili ilk sinyal de dün Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’den geldi. Şahin Gaziantep’te bir şehit ailesine yaptığı ziyaret sonrası ‘’Terörle aralarına mesafe koymayanların parlamentoda temsil edilmemesi gerekir. Ya mesafeyi koyacaklar, ya da millet meclisinde o kürsüde oturmayacaklar. Herkesin canı yanarken, ana yüreğiyle teröristi kucakladıklarını söylüyorlar. Bunu lanetliyor ve kınıyorum. Parlamentoda bu mesafeyi koymadıkları zaman da, gerekenin yapılması gereğine inanıyorum" dedi.

‘’1 EKİM DE TARTIŞILSIN’’

Bu konuda AKP milletvekillerince, parti yönetimi ve grup yönetimine ulaşan talepler de oldu. AKP’li bir milletvekili BDP’li bazı isimler için dokunulmazlık konusun ciddi biçimde düşünülmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:

‘’Parlamento kürsüsü özgürdür, diyerek bugüne kadar BDP’lilerce yapılan bir çok konuşmayı sineye çektik. Sonra Sebahat Tuncel polis tokatladı. Bir PKK’lıyı makam aracı ile yurt dışına kaçırmak istedi. Habur’da iyi niyetle başlayan girişimi sabote ettiler. Eş başkanları, milletvekilleri terör örgütüne açık destek veriyor. PKK’lı teröristleri kucaklamaları ise bardağı taşırdı. Partimiz içinde bir çok milletvekili 1 Ekim’de açılacak TBMM’de, BDP’li bazı milletvekillerinin çok sayıdaki dokunulmazlık dosyasının, Anayasa Adalet Karma Komisyonunda ve Genel Kurulda ele alınmasını istiyor. Yaptıkları yanlarına kar kalıyor düşüncesi giderek ağarlık kazanıyor’’

Dokunulmazlık kapsamına girmemeli

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, “Milletvekili terör faaliyetleri ile birlikte iş yapıyorsa bunun dokunulmazlık kapsamına asla girmiyor olması lazım” dedi.

Günaydın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması yönündeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine de dokunulmazlıklar konusunun son 10 yıldır Türkiye’nin siyasal yaşamında sürekli gündemde olduğunu hatırlatarak şunları söyledi: “Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara gelmeden önce milletvekilliği dokunulmazlığının kaldırılacağı yolunda direk bugünkü Başbakanın ağzından açıklamalar yapmıştır. Ancak o günden bugüne CHP’nin tüm çağrılarına rağmen milletvekilliği dokunulmazlığının kaldırılmaması yolunda AKP’nin net tutumunun sürdüğünü görüyoruz. Milletvekilliği kürsüde elbette dokunulmaz olmak zorundadır. Ancak milletvekilinin kürsü dışındaki yaşamını da kürsüdeki sesini kısmak için takip edilebileceğini ve bu yönde de bir düzenlemenin yapılabileceğini de hatırlatmak isterim. Şunu çok açıklıkla ifade etmek isteriz ki milletvekili eğer terör faaliyetleri ile birlikte iş yapıyor ise bunun dokunulmazlık kapsamına asla girmiyor olması lazım. Çünkü barışı ve toplumsal huzuru sağlamakla görevli olan millet meclisinde çalışan seçilmiş milletvekillerinin terörün bir an önce önlenmesi konusunda ortak irade koymaları herhalde herkesin ve toplumun en temel beklentisi niteliğindedir.”

‘Dosyalar gündeme alınıp gereği yapılsın’

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Meclis’te terör örgütü mensuplarıyla buluşan BDP milletvekillerinin hukuki durumuyla ilgili bir soru üzerine Vural, şöyle konuştu: “Savcıların hukukun üstünlüğünü ortaya koymaları gerekir. Bunlarla ilgili dosyalar gündeme alınmalı, gereği yapılmalı. Bu konuda yapılması gereken AKP, CHP ve MHP’nin milli duruş ekseninde bir ortak paydada buluşmasıdır. Oynanan oyunları bozalım. Devletin kurumlarının hukuk çerçevesinde atacağı adımları destekleyelim. Bu konularla ilgili dokunulmazlığın kaldırılması konusunda; yani bu milletin askerine polisine dokunacaklar ve öldürecekler, sonra kucaklaşacaklar, bu millet dokunmayacak, böyle bir şey olur mu? Hukukun getirdiği imkanlar kullanılmalıdır.”

‘Gaziantep’e neden gitmedik?’

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP’nin hedef gösterme ve kışkırtmalar nedeniyle Gaziantep’teki cenaze törenleri ve taziyelere katılamadığını söyledi.

Demirtaş, BDP milletvekillerinin Şemdinli’de PKK’lılar ile kucaklaşması konusunda ise, “Orada insani bir refleks olarak insanlar birbirine sarılıyor. Niye insani bir kucaklaşmaya bu kadar tepki gösteriyorlar anlamakta zorlanıyorum. İnsanların canlı canlı kucaklaşması ağırlarına mı gidiyor?” diye sordu.

BDP binalarına yapılan saldırıları da değerlendiren Selahattin Demirtaş, “Polis binalarımızı koruyamayacaksa biz ve halkımız koruruz. O binaları yakanlar sonuçlarına da katlanırlar. Olacaklardan biz sorumlu olmayız” dedi.

18 YIL ÖNCEKİ GİBİ

18 yıl önce de dönemin DEP milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırılmış ve 5 milletvekili tutuklanmıştı. 1991 genel seçimlerinde SHP listesinden parlamentoya giren DEP’liler genel kuruldaki yemin törenine PKK renklerini yansıtan sarı kırmızı ve yeşil bantlarla gelmişler ve olaylar çıkmıştı.

Leyla Zana genel kurulda Kürtçe konuşmuş, DEP’liler de PKK’yı terör örgütü olarak görmediklerini belirtip destek verici konuşmalar yapmıştı. DEP’liler hakkındaki dokunulmazlık dosyaları TBMM’ye gelince, 3 Mart 1994'te yapılan oylama sonucu, Orhan Doğan, Hatip Dicle, Ahmet Türk, Sırrı Sakık ve Mahmut Alınak ve Leyla Zana’nın dokunulmazlıkları kaldırılmıştı.

Gözaltına alınan milletvekilleri terör örgütüne yardım ve yataklık suçundan tutuklanmış ve yargılama sonucu 15 yıl hapis cezasına çarptırılmışlar ve 10 yıl sonra 2004’de tahliye edilmişlerdi. Bu isimlerden Sırrı Sakık, Ahmet Türk ve Leyla Zana 2011 seçimlerinde yeniden parlamentoya girdiler.

TBMM’de halen 5’i cezaevinde olan BDP’li ve BDP kökenli milletvekili olarak Murat Bozlak, Halil Aksoy Ayla Akat, Bengi Yıldız, İdris Baluken, Hüsamettin Zenderlioğlu, Nursel Aydoğan, Emine Ayna, Gülten Kışanak, Sırrı Sakık, Selehattin Demirtaş, Altan Tan, Esat Canan, Adil Kurt, Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder, Sebahat Tuncel, Mülkiye Birtane, Erol Dora, Gürsel Yıldırım, Ertuğrul Kürkçü, Demir Çelik, İbrahim Ayhan, İbrahim Binici, Selma Irmak, Hasip Kaplan, Faysal Sarıyıldız, Nazmi Gür, Özdal Uçer, Ahmet Türk, Leyla Zana, Aysel Tuğluk ve Kemal Aktaş yer alıyor.