AKP Tokat Milletvekili Resul Tosun, ilginç bir öneride bulunarak nüfus cüzdanlarından din hanesinin kaldırılmasına, "Müslüman vatandaşların camilere kayıt yaptırmaları ve aidat ödemeleri" koşuluyla evet diyebileceklerini belirtti.
Resul Tosun, din hanesinin kaldırılmasını kabullenebilecekleri koşula ilişkin görüşlerini Yeni Şafak Gazetesi’nde kaleme aldığı makalelerinde dile getirdi.

NÜFUS CÜZDANI MÜSLÜMANLIĞI

Tosun, herkes gibi kendisinin de kimliğindeki din hanesinin yazılmasına ailesinin karar verdiğini, ancak 18 yaşından sonra İslam dinine mensup olmaktan hep şeref duyduğunu belirtti. Tosun, ateist ve İslam’a saldıran bazı kişilerin de din hanelerinde "İslam" yazıyor olmasının ve bu kişilerin din hanesini değiştiremiyor oluşlarının her zaman "kanına dokunduğunu" belirtirken, bir dönem İslamcı kesimde bu durumu eleştirmek için, "Nüfus cüzdanı Müslümanlığı değil gerçek Müslümanlık" şeklinde bir söylem de geliştiğini ifade etti.

CAMİYE AİDAT ÖDEYELİM

Resul Tosun, kimlikler boyunlara asılıp gezilmediği için vatandaşların hangi dine mensup olduğunun bilinmediğini, dolayısıyla vatandaşın kimliğinde dininin yazıyor olmasının gerçek hayatta çok fazla anlam ifade etmediğini belirtti. Önemli olanan nüfus cüzdanında "İslam" yazması değil, herkesin dininin gerektirdiği emirleri yerine getirebilmesi olduğunu vurgulayan Tosun’un önerisi şöyle:
"Almanya’da hüviyetlerde din hanesi yoktur ama Hristiyan olan vatandaşlar, kiliseye kayıt olmuş ve zorunlu olarak aidat ödemektedirler. Hatta adam Hristiyan bile değildir ama toplumdan dışlanmamak için kiliseye kayıtlıdır.
Kiliseye kayıtlı olunca da hüviyetinde din hanesinin yazıp yazmaması hiçbir anlam ifade etmemektedir. Dolayısıyla hüviyetlere din hanesi yazılmasın, tamam orada AB kriterine uyalım. Uyalım ama sadece nüfus cüzdanı konusunda değil, mabedlere verilen imkan konusunda da uyalım. Avrupa’da kiliseye verilen imkan camiye de verildiği takdirde hüviyetimde dinimin yazılıp yazılmaması benim için hiç önemli değil."

ZORUNLU DİN DERSLERİ İÇİN DE ŞART

Tosun, yine aynı çerçevede "ana okullarından itibaren müfredatını ve öğreticiliğini velilerin belirleyeceği şekilde din öğrenimine izin verilmesi" halinde zorunlu din derslerinin de kaldırılabileceğini söyledi.