18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Amerikalı 2 diplomat Fınancıal Tımes'ta Türkiye için makale yazdı...

LONDRA - Amerikalı 2 diplomat Morton Abramowitz ve James Wilkinson, Financial Times'taki makalede Avrupa Birliği'ni Kıbrıs'ta hemen çözümü sağlayacak adımlar atmaya çağırdı. Diğer İngiltere gazetelerindeki bütün manşetler, Dr. David Kelly'nin eşinin dün Lord Hutton soruşturmasında verdiği ifadeye ayrıldı.

Financial Times'ta, Amerikalı 2 yazar Morton Abramowitz ve James Wilkinson Avrupa Birliği'ne çağrı yaparak, ''Kıbrıs'ın Türkiye'deki devrimi bozmasına izin vermemelerini'' istedi.

Morton Abramovitz, 1989-91 yıllarında Amerika'nın Ankara büyükelçisiydi. James Wilkinson'ın da seksenli yıllarda Amerikan Dışişleri Bakanlığı'nın Avrupa işlerinden sorumlu bir yetkilisi olduğu, özel Kıbrıs koordinatörü olarak da görev yaptığı aktarıldı. İşte bu iki diplomatın ortak imzasıyla yayınlanan makale, Avrupa Komisyonu Başkanı Romano Prodi'nin Kıbrıs işine el atması gereğine işaret etti.

Yazıya göre, Türkiye'de son on ayda yasama yoluyla sağlanan gelişmeler çok önemli. Yazıda, ''Türkiye'yi Batı'nın çoğulcu demokrasisine taşıyacak, sessiz ve büyük adımlarla gerçekleşen devrimin itici gücü, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik umudu. Türkiye'de ve Avrupa'da karşıt güçler, süreci aniden durdurmak istiyor ve Kıbrıs sorunu da yazıya göre bu amaca hizmet edebilir. Çünkü Avrupa Birliği, Türkiye'nin üye olmasına Kıbrıs'ta çözüm koşulunu getirdi'' dendi.

KIBRIS'TA FEDERATİF ÇÖZÜM

Gelecek Mayıs'ta Güney Kıbrıs'ın üyeliği resmen ve fiilen işlerlik kazandığında, Türklerin tepkisinin işleri bozmasına izin vermemek gerektiğini belirten yazarlar, Avrupa Komisyonu Başkanı Prodi'nin hemen duruma el atması gerektiğini belirtti, hızla çözüm yönünde ilerlenmesini sağlaması çağrısı yaptı.

Financial Times'ın yayımladığı bu makaledeki çözüm önerisinde, ''Prodi, Türk, Rum liderleri, Türkiye, Yunanistan ve Birleşmiş Milletler temsilcilerini toplamalı. Hızlı ilerleme için 2 ilkeyi uygulamaları gerekiyor. Birincisi, Kıbrıs'ın bir federal hükümet, iki ayrı etnik bölgeden oluşan şekilde birleşmesi ve daha küçük olan Türk nüfusa da özel koruma sağlanması. İkincisi, Kıbrıs Türklerinin Avrupa Birliği'ne entegrasyonunun, Türkiye'nin üyelik görüşmelerine bağlanması'' dendi.

Yazıda bu aşamaya gelince öncelik verilmesi gereken noktalar şöyle sıralandı:

''Annan planı yine müzakere temeli olarak kalsın. İki toplum arasındaki ticaretin genişletilmesine önem verilmeli, gelecekteki Türk bölgesinin sınırları üzerinde anlaşmaya varılmalı, toprak değiş tokuşu hemen yapılmalı, Avrupa Birliği'nden bir temsilcinin başkanlığında, Türk ve Rumların temsil edileceği bir komisyon kurulup, 1974'te kaybedilen gayri menkuller sorunu çözülmeli, evlerini terk etmeye zorlanan Rum ve Türklere yardım etmek üzere bir fon kurulmalı. Adadaki Türk silahlı kuvvetlerinin sayısı azaltılmalı, adanın altyapısını iyileştirmek için hemen adımlar atılmalı.''

''Avrupa Birliği'nin elinde koz var ama Avrupalılar kendi aralarındaki anlaşmazlıkları çözebilecek mi?'' diye soran yazarlar, ''Kıbrıs, Avrupa Birliği-Türkiye ilişkilerinde hayati önemde. Ve Türkiye'de olup bitenler ise 'medeniyetler çatışması' ile değil, modern bir demokrasi inşası için verilen mücadeleyle alakalı. Bölgenin geleceği, Avrupa Birliği'nin Kıbrıs sorununu çözüm konusundaki bu ender fırsatı kullanıp kullanamayacağına bağlı'' dedi.

''KELLY İŞİNDE İHANETTEN DAHA ÖTESİ VAR''

İngiliz gazetelerinde birinci sayfalar, Janice Kelly'nin, ''Eşime ihanet edildi'' diye özetlenen sözleriyle kaplandı. Times gazetesi, ''İhanetten daha ötesi var Kelly işinde'' dedi. Gazete, Kelly'nin savaş karşıtı hareket tarafından sembol haline getirildiğini hatırlattı ve dün en yakınlarının verdiği ifadelerin başka bir gerçeği gösterdiğine dikkat çekti. Gazete, yakınlarının, Dr. Kelly'nin, Irak'a savaş açılmasından yana olduğunu, Saddam Hüseyin'in savaş arifesinde değilse de, gelecekte büyük bir tehdit oluşturacağını düşündüğünü aktardığına dikkat çekti.

Dr. Kelly'nin Savunma Bakanlığı'ndaki amirlerini, yaptığı işin önemini anlatmaya çalıştığı, ama başarılı olamadığı, artık emekliye ayrılıp, Amerika'da bir gelecek düşünmeye başladığı aktarıldı. Times'a göre, gerçekten ihanete uğramamış olsa bile Kelly'nin daha fazla resmi destek alması gerekiyordu.

Bakanlık'tan, ''Gazeteciler geliyor, birkaç dakikada bavulunu hazırla'' şeklinde gelen uyarının hiç de iyi bir danışma hizmeti olamayacağı vurgulandı. Times, başka bir yaklaşım sergilenseydi, sonucun başka türlü olabileceğini, bu durumda birisinin sorumluluğu kabul etmesi gerektiğini yazdı.

''IRAK'I KAYBETMEK''

Financial Times başyazısında, Irak'ta yeni bakanlar kurulunun belli olmasına değindi. ''Irak'ı kaybetmek'' başlığı altında, Bağdat'ta Birleşmiş Milletler'in onayıyla bir hükümet kurulması gerektiği belirtildi. Gazete, Amerika'nın tutarlı bir strateji, uluslararası meşruiyet sahibi olması gerektiği ama birilerinin iç savaş başlatmak istediği belli olan Irak'ta ikisinin de olmadığını yazdı.

Hala kimden geldiğini söyleyemedikleri bir direnişle karşı karşıya olan Amerikalıların, Irak'ın sınırlarını, yollarını kontrol edemediği, su ve elektrik dağıtımını başaramadığı anlatıldı. Yazıya göre, Irak'ta yeniden inşa etmeleri gereken kurumları ve müttefiklerini de koruyamıyorlar.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin artık işgali yasal hale getirdiğini ama meşru hale getirmek, Birleşmiş Milletler'e net bir siyasi yetki sağlamak için yeni karar alması gerektiğini belirtildi. Ancak o zaman, Amerika'nın müttefiklerinin, çok ihtiyaç duyduğu barış gücü askerlerini göndermeyi kabul edeceklerini vurguladı.

Financial Times, Necef'te öldürülen Şii lider Ayetullah El Hakim'in de kabul ettiği hükümet konseyinin, tam yetkili bir hükümete dönüşmek zorunda olduğunu yazdı. Yazıda, dün ilan edilen bakanlar kurulunun, sıradan Iraklılara, ülkenin sahibi olduklarını hissettirmesinin zor olacağı belirtildi.

Son olarak, yeni anayasayı yazacak bir meclisin halk tarafından seçilmesi gerektiği tezini tekrarlayan gazete, bu çözüm yolunun değişmeyeceğini ama ülkedeki durumun değişeceğini, yani sağlam adımlarla daha kötüye gideceğini vurguladı.

Son olarak, Independent'ta, yine Avrupa Birliği'ni ilgilendiren bir yorum yazısı yer aldı. İsveç'te euroya katılma konusundaki referanduma iki haftadan az süre kaldığını hatırlatan gazete, sonuç ne olursa olsun, bunun İngiltere'yi hemen ve kolayca geçmeyecek bir etkisi olacağını belirtti. Euroya katılım yönünde bir karar çıkarsa, bunun İngiltere Başbakanı Tony Blair ve Avrupa yanlısı bakanların işini kolaylaştıracağını, İsveç de katıldıktan sonra, ortak para birimi dışında kalmanın İngiltere'yı tecrit edeceği görüşünün güç kazanacağını anlattı. Independent'taki yazıya göre yeni üyeler, ekonomik durumları istenen düzeye gelir gelmez euroya katılmak istiyor.

Haber Ajansı
Yayın Tarihi : 2 Eylül 2003 Salı 10:51:32


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?