Ankara, Irak’ta yapılacak seçimlerde Kerkük’ten gelecek sonucu merakla bekliyor. Son günlerde Türkmenler’in yaşadığı Kerkük konusunda tansiyonun yükseldiği Ankara’da Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklama, kentin çoğulcu karakterinin korunması konusunda hassasiyet beklendiği ve Türkmenler’in seçimlere katılacağı belirtildi.

Ankara’nın Irak’taki seçimlerle ilgili olarak dile getirdiği sert uyarılar, “Türkiye müdahele mi edecek” ve “Türkiye seçim sonuçlarını tanımayacak mı” spekülasyonlarını gündeme getirdi.

Başbakan Recep Tayip Erdoğan dün “Kerkük’ün Kürt kontrolüne girmesi ve bu durumun etnik bir çatışmaya dönüşmesi durumunda ABD ve BM’nin sonuçlara katlanmak zorunda olacağını söylemişti. Benzer bir açıklamayı Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ da önceki gün dile getirmişti. Türkiye, Irak’a müdahelenin başlamasıyla birlikte sık sık petrol zengini Kerkük’ün demografik yapısının bozulmaması gerektiği uyarısında bulunuyordu.

Ankara, bölgeye son zamanlarda yapılan Kürt göçünün, kenti Kürt egemenliğine sokmasından ve bu durumunda ileride kendi petrol gelirleri olan bir Kürt devletine yol açmasından endişe ediyor. Ayrıca Kerkük’te yaşayan Türkmenler’in, bölge Kürtleri tarafından ezilmesi olasılığından da rahatsızlık duyuyor.

ABD Ankara’yı rahatlatmadı

Türkiye konuyla ilgili endişelerini sık sık ABD ile temaslarında da dile getirmişti, ancak Amerikan yönetimi gerek Türkiye’yi gerekse de Türkmenleri rahatlatacak herhangi bir açıklamada ya da eylemde bulunmadı. Ayrıca Kürtler de Kerkük’ün “Kürdistan”ın kalbi olduğunu ve herhangi bir taviz vermeyeceklerini vurguluyorlar. Iraklı Kürtler, Kerkük’te seçimlerin yapılmaması durumunda Irak seçimlerini boykot etme tehditleri savurmuşlardı.

Türkiye Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün, Kerkük’ün demografik yapısının değiştirilmesi çabalarıyla ilgili olarak BM Genel Sekreteri Kofi Annan’a yazdığı mektupta, Türkiye’nin talebi üzerine BM belgesi olarak yayınlandı. Tüm bu gelişmeler, “Türkiye, Kekük’te yapılacak olan seçimlerin sonuçlarını tanımayacak mı” ve “Kerkük’te bir iç çatışma çıkarsa bölgeye müdahele edecek mi” sorularını gündeme getirdi.

Türkmenler seçimlere katılacak

Ama tansiyon, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan’ın yaptığı, yazılı bir açıklamayla düştü. Tan, açıklamasında ’’Irak halkının farklı katmanları arasında husumet tohumları ekebilecek, Irak’ı arzu edilmeyen bir anarşi, istikrarsızlık ve iç çatışma ortamına sürükleyebilecek söylem ve teşebbüslerden özenle kaçınılması gerektiğini’’ belirtti.

Kerkük’ün gelecekteki statüsü ve bu kentin çoğulcu karakterinin korunmasına da işaret etti. Tan, Türkmlenler’in durumunu da dikkat çekti ve açıklamasında Irak Türkmen toplumunun tarih boyunca uğramış olduğu adaletsizliklerin bilinci içerisinde, ancak haklarını Irak’ın birlik ve bütünlüğü içinde arama sorumluluğuyla hareket ederek 30 Ocak seçimlerine katılma kararı aldıklarını da anlattı.

Sonuç meşrulaştı

Türkmenler’in seçimlere katılması, Kerkük seçimlerini sonuç ne olursa olsun meşru bir hale getirecek. Bölgedeki Türkmenler’in bir kısmı bunu düşünerek, seçimlere katılmak istemiyorlar, ancak Tan’ın açıklamasında vurguladığı gibi Türkmenler seçimlerden yana. Bu durumda Türkiye’nin, spekülasyonlara neden olduğu gibi Kerkük seçimlerini tanımama gibi bir düşünceye sahip olmadığını gösteriyor.

Irak’a müdaheleden önce, Türkiye, Türkmenler’in haklarının korunmasını ve Kerkük’ün Kürt kenti haline getirilmesini “kırmızı çizgi” olarak tanımlamıştı. Ancak Türkiye, Irak seçimleri öncesi bütün sert açıklamalara rağmen, elini kolunu bağlanmış hissediyor ve Amerikan yönetimine bu konuda karşı çıkamıyor. Örneğin, bütün talebine rağmen Amerika, PKK/Kongra-Gel’e karşı askeri operasyon da düzenlemiyor. Bütün bunlar göz önüne alındığında da Türkiye, Kerkük konusunda uyarılar yapmaya ve “biz söylemiştik” lafını etme hakkını saklı tutmaya çalışıyor.