Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek, bu ay Türkiye'de NATO Zirvesi ve İslam Konferansı Örgütü toplantısının gerçekleştirileceğini anımsatarak, ''Bütün bu toplantılardan beklentimiz, Türkiye'nin görüşlerini her yönüyle anlatmaktır'' dedi.
      Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısında ele alınan konulara ilişkin açıklamalarda bulundu.
      Bugün özel bir gündem maddesiyle toplanmadıklarını, ülkenin gündemindeki konularla ilgili değerlendirme yaptıklarını belirten Çiçek, Türkiye'nin bazı uluslararası toplantılara ev sahipliği yapması açısından haziran ayının önemli olduğunu kaydetti.
      TBMM'nin 1 Temmuz'da tatile gireceğini ancak bu süreyi uzatmak istediklerini anlatan Çiçek, bu süre içerisinde AB'nin Türkiye İlerleme Raporu'na önemli ölçüde katkı sağlayacak ve Türkiye'nin siyasi kriterler konusundaki kararlılığını daha açık biçimde vurgulayacak bazı yasa tasarılarının yasalaşması konusunda değerlendirmelerde bulunduklarını belirtti.
      Bu tasarıların önce AK Parti Grubu'nda görüşüleceğini ve CHP ile de değerlendirileceğini söyleyen Çiçek, ''Ümit ederim bunların önemli bir kısmını gerçekleştirme imkanı bulacağız'' dedi.
      Bunların başında Türk Ceza Kanunu Tasarısı bulunduğunu belirten Çiçek, şöyle konuştu:
      ''Ceza kanunu tasarısı çıkarılacak diğer yasalarla doğrudan irtibatlı olduğu için, onun yasalaşması halinde bölge adliye mahkemeleri de dahil olmak üzere arka arkaya başka yasaların da çıkması gerekiyor. Basın Kanunu Tasarısı var, Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkındaki Kanun Tasarısı var. Yine Dernekler Kanunu, Vakıflar Kanunu, devlet yardımlarının izlenmesi, tarımsal üretici birlikleri kanun tasarısı gibi bu süre zarfında öncelikle yasalaştırmayı düşündüğümüz hususlar var.'' Türkiye'de bu ay içinde gerçekleştirilecek uluslararası toplantıların da gündeme geldiğini ifade eden Çiçek, İslam Konferansı Örgütü'nün Türkiye'de çok geniş katılımlı bir toplantı yapacağını, ayrıca NATO Zirvesi'nin düzenleneceğini anımsattı.
      Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD'yi ziyaret edeceğini de anımsatan Çiçek, Türkiye'nin AB üyeliği sürecine de değindi.
      İrlanda'nın AB dönem başkanlığının bu ay sonunda biteceğini anımsatan Çiçek, ''Ondan sonra bizim için son kritik 6 aylık dönemde Hollanda dönem başkanlığını üstlenmiş olacak. Bu değişiklik sebebiyle bazı toplantılara katılım söz konusu olacak'' diye konuştu.
      Çiçek, şunları kaydetti:
      ''Bütün bu toplantılardan bizim beklentimiz, ülkenin Türkiye'nin görüşlerini her yönüyle anlatmaktır. Çünkü Türkiye'de artık iç politikayla dış politika birbirine paralel gitmektedir. Bu ikisi arasında da çok önemli noktalarda da kesişmeler söz konusudur. Ekonomiyle ilgili konularda da bu böyledir. Bu sebeple, bugünkü Bakanlar Kurulu toplantısında, yapılacak uluslararası toplantıların hem Türkiye'nin tanıtımı, hem de önündeki meselelerin çözümü noktasında bir fırsat olarak değerlendirilip, bundan ülkemiz yararına en önemli neticeleri çıkarmak noktasındaki çalışmaların üzerinde durulmuş ve bu konuda değerlendirmeler yapılmıştır.'' Çiçek, bakanlığınca hazırlanan kişisel verilerin değerlendirilmesine ilişkin yasa tasarısı taslağıyla ilgili olarak, ''Kimseyi izlemek, fişlemek aklımızın köşesinden geçmez. Maksadımız bir polis devleti meydana getirmek değil, tam tersi bir hukuk devletini bütün kurallarıyla işler hale getirmektir'' dedi.
      Çiçek, Türkiye ve KKTC'nin Kıbrıs'ta kalıcı bir çözüm için üzerine düşeni yaptığını ve BM'nin ortaya koyduğu çözüme (evet) dediğini kaydederek, ''Bugün Kıbrıs sorunu çözülmediyse bunda ne bizim ne de Kuzey Kıbrıs'taki soydaşlarımızın herhangi bir kusuru söz konusu değil'' diye konuştu.
      Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısına ilişkin yaptığı açıklamanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
      Türk Ceza Kanunu (TCK) Tasarısı'nın ne aşamada olduğunu soran bir gazeteciye Çiçek, TCK gibi detaylı ve temel kanunlarda esas çalışmayı TBMM alt komisyonlarının yapacağını ifade ederek, bu çalışmanın çok uzun süre devam ettiğini kaydetti. Tasarının pek çok platformda tartışıldığını belirten Çiçek, ''Temmuz ayında bu yasayı çıkartabiliriz diye düşünüyoruz'' dedi.
      Ceza Muhakemeleri Usulü Kanun Tasarısı, İnfaz Kanunu Tasarısı, bölge idare mahkemelerinin kurulmasını öngören kanun tasarısı gibi birçok tasarının TCK Tasarısı'nın yasalaşmasına bağlı olduğunu belirten Çiçek, ''TCK'nın yasalaşmasında bu anlamda biz fayda görüyoruz'' diye konuştu.
     
     'TÜRKİYE BU ZİRVEDEN DE BAŞARIYLA ÇIKACAK''

      NATO zirvesiyle ilgili güvenlik tedbirleri konusundaki soruyu yanıtlarken Çiçek, devletin ilgili birimleri ve kuruluşlarının büyük bir koordinasyon içinde sık sık toplanarak, istihbaratları değerlendirdiklerini söyledi. Çiçek, bu zirvenin Türkiye'ye yakışan ve Türkiye'nin dış itibarına katkı sağlayacak şekilde gerçekleştirilmesi için gerekli tedbirlerin alındığını söyledi.
      Çiçek, ''Ümit ediyoruz ki Türkiye, Eurovision yarışmasında olduğu gibi, WAN toplantısında olduğu gibi, bu zirvelerden başarıyla çıkacaktır. Gerekli tedbirler alınmıştır, alınmaya devam edecektir'' dedi.
      Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılmasıyla ilgili bir çalışma olup olmadığının sorulması üzerine Çiçek, ''Bugünkü görüşmelerimiz içinde bu konu yok. Bugünkü Bakanlar Kurulu toplantısında Haziran ayındaki zirve ve Başbakan'ın Haziran ayındaki ziyaretleri konuşuldu'' diye konuştu.
     
     KIBRIS RAPORU

      Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği'ne sunulan Kıbrıs raporu ile ilgili soruyu da yanıtlayan Çiçek, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün Bakanlar Kurulu toplantısına katılamadığını, Gül'ün olduğu bir toplantıda daha ayrıntılı bir değerlendirme yapılacağını kaydetti. Çiçek, şöyle konuştu:
      ''Genel kanaatimiz odur ki bugüne kadar Kıbrıs konusunda çıkmış olan önemli bir metindir. Türkiye ile ilgili Türk tarafının çabalarıyla ilgili orada vurgulanan çok önemli ifadeler var. Şüphesiz biz Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ve Kıbrıs Türk tarafı olarak orada kalıcı bir çözümün temin edilmesi için üzerimize düşeni yaptık. Bugün Kıbrıs sorunu çözülmediyse bunda ne bizim ne de Kuzey Kıbrıs'taki soydaşlarımızın herhangi bir kusuru söz konusu değil. BM'nin ortaya koyduğu çözüme biz (evet) dedik.
      Bizim (evet) dediğimiz noktada bütün dünyanın atması gereken adımlar var. Bunların başında da oradaki tecridin ortadan kaldırılması, Kuzey Kıbrıs'taki soydaşlarımızın kalkınmasının, refahının temini noktasındaki kısıtlayıcı engellerin ortadan kaldırılması gerekmektedir. Bu rapor bu anlamda önemli bir metni teşkil ediyor.'' Çiçek, ayrıca Türkiye'de yapılacak NATO ve İKÖ zirvelerinin Kıbrıs meselesinin anlatılabilmesi açısından önemli bir fırsat oluşturacağını da kaydetti.
     
     SÜTTEN AĞZI YANAN...

      Bir soru üzerine, kaldırılan DGM'lerin yerine geçecek mahkemelerin kuruluşunu düzenleyen yasa tasarısı hakkında da bilgi veren Çiçek, ''Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer. Olabildiğince Türkiye'nin yargı sisteminin tekrar tartışılmasına imkan verecek bir düzenleme yapmamaya gayret ediyoruz. Ama bir taraftan bunu yaparken öbür taraftan Türkiye'nin ihtiyacını da karşılayacak açıları değerlendiriyoruz'' diye konuştu.
      Bir iki konuda bu akşam değerlendirme yaptıktan sonra tasarının TBMM'ye sevk edileceğini bildiren Çiçek, şöyle devam etti:
      ''Organize suçlar mahkemesinin, acaba dış dünyada ve başka tarafta, yani 'DGM kalktı, ne değişti' tarzında böyle kestirmeden bir hüküm vermeyi tasvip etmiyoruz, bu doğru da olmaz. Çünkü netice itibariyle Türkiye bu konuda bir karar ortaya koymuştur.
      Bizim dikkat ettiğimiz husus; bir taraftan Türk yargı sistemini ikide bir dışarıda içeride tartışılır olmaktan çıkarmak, öbür taraftan da Türkiye'de yaşanan bir terör olgusu olduğu gerçeği de dikkate alınmak suretiyle Türkiye'nin bu anlamdaki ihtiyacını da göz ardı etmemektir.'' Bu konuda medyanın da hassas davranmasını isteyen Çiçek, ''Hatırlarsanız daha önceki basın toplantısında 'AB'ye selam DGM'ye devam'... Tabii bu şekildeki algılama maddelerde ne yazarsak yazalım ister istemez sıkıntıları da gündeme getiriyor. Yasayı süratle çıkarmayı arzu ediyoruz, ama hukuki zaruret de var, devam eden davalar nedeniyle'' dedi.
     
     ''KİMSEYİ FİŞLEMEK AKLIMIZDAN GEÇMEZ''

      Çiçek, Adalet Bakanlığı'nın kişisel verilerin değerlendirilmesiyle ilgili bir çalışma yaptığına ilişkin haberlerin hatırlatılması üzerine, bu konunun sürpriz bir konu olmadığını ve bugün gazetelerden kendisinin de okuduğunu söyledi.
      Cemil Çiçek, Hükümetin, acil eylem planı ve Türkiye'nin Ulusal Programı'na bakıldığında böyle bir çalışma yapılacağının öngörüldüğünün görüleceğini ifade etti.
      ''Kimseyi izlemek, fişlemek aklımızın köşesinden geçmez. Tam tersi daha şeffaf bir devlet yönetimini gerçekleştirmeye, kişi hak ve özgürlüklerini olabildiğince teminat altına almaya çalışıyoruz'' diyen Çiçek, bunu yaparken de bunun kurallarının, ilkelerinin esaslarının belli olması gerektiğini kaydetti. Çiçek, söz konusu tasarının taslak halinde olduğunu, bakanlığın internet sitesine koyduklarını ve ilgili kuruluşlara da gönderdiklerini anlatarak, bu taslakta beğenilmeyen noktalar varsa, bunları memnuniyetle değerlendirmeye hazır olduklarını kaydetti.
      Yasanın önemine işaret eden Çiçek, bu çeşit yasaların düzenlenmesinde ister istemez bazı zorlukların olduğunu dile getirdi.
     
     ''YASANIN EMSALİ YOK''

      Bilgi Edinme Hakkı Kanunu'nun bu türden bir kanun olduğunu söyleyen Çiçek, şöyle konuştu:
      ''Çünkü, daha önce bir emsali yok. Ticari sırlarla ilgili kanun tasarısını tartışmaya açtık, şimdiye kadar henüz kimseden bir görüş gelmedi. Devlet sırrı kavramını tartışmaya açtık, bu konuda da kimsenin yazdığı çizdiği bir şey yok. Bunu da tartışmaya açıyoruz, bizden vebal gidiyor. Neticede biz herkesin katılımını davet ediyoruz. Maksadımız bir polis devleti meydana getirmek değil. Tam tersi, bir hukuk devletini bütün kurallarıyla işler hale getirmektir. Bu tasarıya bu açıdan bakmak lazım. Şüphesiz eksiği var mıdır, olabilir, yanlışı var mıdır, olabilir. O açıdan bir peşin hükmümüz yok. Tartışmaya açmamızın sebebi de o. Onun için tenkitlerinizi, tekliflerinizi bu yönde bekliyoruz.'' Hükümet Sözcüsü Çiçek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan tebliğnamede, DEP Davası'nın usulden bozulması yönündeki görüşlerin yer aldığının anımsatılması üzerine de Başsavcılığın tebliğnamesinin basına açıklandığı sırada Bakanlar Kurulu toplantısının devam ettiğini söyledi. Gerekçesini bilmeden bir şey söylemenin mümkün olmadığını kaydeden Çiçek, davanın usulden bozulması durumunda, yaşanacak yasal süreç hakkında bilgi verdi.
     
     BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ

      Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD'ye gideceğini ve G-8 Zirvesi'nde Türkiye'nin Büyük Ortadoğu Projesi ile ilgili görüşlerini aktaracağını belirterek, bu konuda toplantıda bir değerlendirme yapılıp yapılmadığı sorusunu yanıtlarken de Çiçek, şunları söyledi:
      ''Sadece görüş aktarma tarzında değil. Ortadoğu dediğiniz yer neticede bizim de içinde yaşadığımız coğrafyadır. Her türlü gelişmeden en evvel etkilenen bir ülkeyiz. Dolayısıyla burayla ilgili ister G-8 Zirvesi, isterseniz başka bir formatta başka katılımlarla gerçekleşen bir toplantıda Türkiye'nin olup bitenleri bir görüş bildirmek yerine olup bitenleri dinlemesi ve gözlemesi, izlemesi bile Türkiye'nin yararınadır.
      Böylesine önemli katılımın gerçekleşeceği bir toplantıda Türkiye tabiatıyla evvela isteklerini söyleyecektir. Türkiye'nin istediği bu bölgede huzurun, istikrarın, barışın sağlanmasıdır, hukuk devletinin tesisidir, demokrasinin gerçekleşmesidir. Bunların telaffuz ettiğimiz kadar kolay olmadığını biliyoruz. Kendi ülkemizde bile şu kadar geriye dönük onca tecrübeye rağmen halen demokrasimizde hukuk devleti ilkesini hayata geçirmemizde zaman zaman zorluklar olduğunu biliyoruz.'' Böylesine kapsamlı ve iddialı bir proje konuşulurken Türkiye'nin dışarıdan üçüncü bir ülke gibi bunu seyretmesinin doğru olmayacağını vurgulayan Çiçek, ''İkinci üçüncü elden bilgi alması yerine bizatihi toplantının içinde bulunarak yeri geldiğinde kendi görüşlerini ortaya koymak suretiyle takip etmesinde Türkiye, fayda mülahaza etmektedir. Bu, tutun ki bir thing-thang, bir beyin fırtınasıdır. Türkiye bu toplantıyı en iyi şekilde değerlendirecektir'' diye konuştu.