19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Arda'dan çok özel açıklamalar

Hangi Türk takımı yabancı bir diyarda karşı tarafı yense, o gün kendimi o takıma ait hissederim. Hele bu başarı dış ülkelerde elde edilirse sevinç dozum kat kat artar. Bütün dünyayı şaşırtan bu son başarının heyecanını o takımın en genç oyuncusu Arda Turan’la paylaşmak istedim.

Arda’yı şahsen tanımamama rağmen onu babasından o kadar çok dinledim ki, pazar gecesi sokakta coşan ve “Arda, Arda” diye bağıranlara eşlik ettim.

Maçın bitiminden birkaç dakika sonra torunum Arda’nın telefondaki coşkulu sesini duyunca büsbütün heyecanlandım. “Düşün, böyle bir mucize olur mu hiç? Arda’nın topla nasıl oynadığını, karşısındakini nasıl çıldırttığını gördün mü?” diye bağırıyordu. Ertesi gün çıkan gazeteleri okuyunca işin ciddiyetine vakıf oldum. İlk işim Arda’ya ulaşmak için çareler aramak oldu. Bizim gazetenin kitap kurdu Buket Aşçı’yı buldum. Bir hafiye gibi Yako adlı bir dostu sayesinde Arda beni aradı ve “Leyla teyzeciğim, ilginize çok teşekkür ederim. Ne sormak isterseniz yanıtını vereyim” dedi...

İKİ ADNAN... İKİ ARDA...

İTİRAF edeyim ki, heyecandan ne soracağımı şaşırdım. Tanımadığım halde bu genci yıllardan beri babasından dinlerken onun çok özel bir kişi olduğunu biliyordum.

VATAN gazetesinde bir dönem çalışan babası Adnan Turan’la ne zaman birlikte bir işe gitsek yol boyunca Arda’nın futbol sevdasını dinlerdim. Ve çocuğun başına yediği topların sayısını öğrendikçe asabım bozulurdu. Ara sıra bu gezmelere torunum Arda da katılınca adaşı Arda’ya hayranlığının dozu da artardı.

TELEFONDA SÖYLEŞİ...

ARDA cıvıl cıvıl sesiyle konuşmaya başlayınca ben de sorularımı sormaya başladım...

Kendini nasıl hissediyorsun bu inanılmaz başarıdan sonra?

“Tabii ki çok mutluyum...”

Maçlarda yağan şiddetli yağmur moralini bozmadı mı?

“Kesinlikle hayır; aslında yağmur altında oynamak çok daha zevkli.”

Peki, yerlerde debelenirken?

“Siz bakmayın yerlerde biraz uzun debelenmemize... O bize vakit kazandırır.”

Avrupa’ya transfer olmayı istiyor musun? Hangi ülke takımında oynamayı tercih edersin? Senin futbolda idolün kim?

“İngiltere ve İspanya’da oynamak isterdim. Okan Buruk, Arif Erdem, Emre’ye çok hayranım. Bu dostların insanların her şeyi paylaşmalarına, dürüstlüklerine hayranım.”

Fatih Terim’in seni Portekiz maçında oynatmamasının nedenini biliyor musun?

“Tamamen taktiksel bir şeydi, benim için çok hayırlı oldu. Fatih Terim bize her zaman kazanma duygusunu hissettirir.”

Okumayı sever misin? Kimleri tercih edersin?

“Hem de çok severim. Louis Armstrong gibi hayran olduğum insanların yaşamını okurum. Ama roman okumayı sevmiyorum.”

Burcun ne?

“Kova.”

Eyvah; çok sinirli olur Kovalar. Seninle evlenecek kıza önce burcunu söylersen vazgeçebilir... Hakan Şükür’le yakın dostsun. Onun siyasi görüşlerine katılıyor musun?

“Herkesin kendi kişiliği ve yaşam tarzı var. Ben onun ağabeyliği ve sevgisine hayranım.”

Seni en çok ne üzer?

“Başarılı insanlara destek yerine köstek olunması... Beni daha da fazla üzen şey Türkler’in kendi değerlerine sahip çıkmaya yanaşmaması ve başkalarının yaşamına karışılması... Hele bir de futbolcuların özel yaşamına olan aşırı merak basına yansıdığı zaman.”

Futbolu bıraktıktan sonra ne yapacaksın?

“Futboldan hiçbir zaman uzak kalamam. Kurumsal yönetici olmak isterim.”

Ben seni hep babandan dinledim. Gerçekten anlattığı gibi misin?

“Ne anlattığını bilmiyorum ama annem, kardeşim ve babamı çok, çok severim.”

Annenin fedakârlığını baban anlatırken senin de onlar için fevkalade bir evlat olduğunu söyler. Eline geçen paraları önce onlar için aldığın bir villaya yatırmışsın...

“Evet, göl kenarından hoşlanmadılar, alıştıkları Bayrampaşa’ya döndüler. Ben de onlar için bir dubleks aldım; şimdi mutlular.”

Senin özel yaşamın nasıl?

“Yani bir sevgilim olup olmadığını mı soruyorsunuz?”

Evet...

“Maalesef yaşamımı iyi ve kötü günlerde paylaşacak bir sevgilim yok. Ve bunun yokluğunu hissediyorum.”

İstanbul’a döner dönmez ne yapmayı planlıyorsun?

“Annem, babam ve kardeşimi alıp sizin evinize gelmeyi isterim. Çünkü babam sizin terasınızı anlata anlata bitiremezdi.”

O zaman ben de o gece babanın adaşı oğlumla, senin adaşın torunumu da davet ederim...

“Şimdiden teşekkürler, döner dönmez sizdeyim.”

BABA ADNAN TURAN

ADNAN Turan yaşamını THY’den emekli olduktan sonra satın aldığı arabasıyla VATAN gazetesine hizmet vererek sürdürürdü.

Günde iki paket sigara içmesine şiddetle karşı çıkan ailesi, bizler ve özellikle Arda’yı üzen Adnan beyle de görüştüm.

“Kapımızın önü basının her kolundan gelen arkadaşlarla doluyor, hiç kimseyle görüşmemeye gayret ediyorum” dedi. Adnan Bey, Arda’nın kazancını değerlendirmek için çalıştığını ve ilerde prim yapacak arsa ve binaları satın aldığını söylüyor ve ekliyor:

“Gençken babam giriştiğim tüm işleri her seferinde durdururdu. Arda bana tam yetki verdi. Allah her aileye böyle bir evlat nasip etsin. Biliyorsunuz, bize küçüklüğünden beri her top oyunundan ve ciddi maçlardan sonra telefon edip: “Beğendiniz mi?” sorusu ile gönlümüzü alırdı... Hâlâ bu güzel huyundan vazgeçmedi...”

Vatan
Yayın Tarihi : 19 Haziran 2008 Perşembe 08:59:00


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?