TBMM Başkanı Bülent Arınçın, Yunanistanın Egede kara sularını 12 mile çıkarmasını savaş nedeni sayan (casus belli)Meclis kararının kaldırılması gerektiği yönündeki açıklaması, Atinayı sevindirirken, Ankarayı karıştırdı.
Arınçın Hürriyetteki açıklamalarına ilk tepki Dışişleri Bakanı Abdullah Gülden geldi. Gül, Türkiyenin Ege sorunlarıyla ilgili tavrının belli olduğunu ve bunda da herhangi bir değişiklik söz konusu olmadığını bildirdi.
ATİNA SEVİNÇLİ
TBMM Başkanı Arınçın açıklamalı Atinada ise olumlu yankı buldu. Yunanistan Dışişleri Bakanı Petros Molivyatis, Arınçın açıklamalarının ikili ilişkilerin gelişmesi açısından önemli bir adım oluşturduğunu söyledi.
ARINÇ, "CASUS BELLİ"DE ISRARCI
Bu arada Dışişleri Bakanı Abdullah Gülün Egede politika değişikliği olmadığı yönündeki açıklamalarına rağmen, TBMM Başkanı Bülent Arınç, Yunanistanın Egede karasularını 12 mile çıkarmasını savaş nedeni sayma (casus belli) kararının yeniden gözden geçirilebileceğini söyledi. Arınç, "karşılıklı açılımlar yapılabilir" dedi.
TBMM Başkanı Bülent Arınç, parlamentoda gazetecilerin Yunanistanın Egede karasularını 12 mile çıkarmasını savaş nedeni sayma (casus belli) kararıyla ilgili açıklamalarıyla ilgili sorularını yanıtladı. Arınç, son dönemde parlamenter diplomasi konusunda çeşitli ülkelere ziyaretler yaptığını anımsatarak, Yunanistan ile parlamentolararası ilişkilerin o kadar iyi olmadığını söyledi.
Arınç, TBMMde Yunanistan ile dostluk grubunun olduğunu ancak Yunan parlamentosunda bunun karşılığının bulunmadığını belirterek, Yunanistanda Türkiye ile dostluk grubu kurulmaması yolunda bir düşünce olduğunu vurguladı. Arınç, bunun nedenini araştırdıklarında ise, bunun 6 Haziran 1995 yılında Yunanistanın Egede karasularını 12 mile çıkarmasını savaş nedeni sayan (casus belli) kararından kaynaklandığını öğrendiklerini bildirdi.
DOSTANE BİLDİRİ
Arınç, bunun dostane bir bildiri olduğunu, bir ikaz olduğunu ancak Yunanistanın bundan rahatsız olduğunu ve parlamentosundan da ilişkilerin beli bir düzeyde kalması için çaba gösterildiğini kaydetti.
Bülent Arınç, kendisi ve herkes içinde dış politikada amacın ulusal çıkarları korumak olduğuna dikkat çekerek, "Bende her şeyden önce her şeyin üstünde milli çıkarlarımızın geldiğine inanıyorum. Bu milli çıkarlar içinde böyle bir açıklamayı gerekli buldum. Yunanistan ile ilişkilerin hükümet ve parlamento açısından güçlendirilmesinden yanayım" dedi.
BAYKAL: DIŞ POLİTİKA YAPMADAKİ ZAFİYET
KKTC ziyaretinden dönen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başkanı Bülent Arınçın, açıklamaları için, uluslararası ilişkilerde tarafların, kendi medyalarına tek taraflı açıklamalar yaparak, oluşmuş olan bir tabloyu sarsıcı açılımlar yapmaları kadar yanlış bir şeyin düşünülemeyeceğini bildirdi.
TÜRK GEMİLERİ İZİN ALMAK ZORUNDA KALIR
Ege Denizinde bir denge oluşturma ihtiyacının geçmişte yaşanan olaylar sonucunda ortaya çıktığını belirten Baykal, Egede, Yunanistanın tek taraflı olarak kara sularını 12 mile çıkartmasının Türkiye tarafından kabul edilemeyeceğini ve bu durumda, Türk gemilerinin Türk limanlarında dolaşabilmek için bile Yunanlılardan izin almak durumunda kalabileceğinin bilindiğini kaydetti. Baykal, şöyle devam etti:
Egede karasuların tek taraflı olarak 12 mile çıkarılmasının, Egedeki durumu çok haksız ve adaletsiz bir şekilde bozacağı bilinmektedir. Türkiye, Yunanistanın böyle bir şeye kalkışmaması gerektiğini ve bunu casus belli (savaş nedeni) sayacağını bildirmiştir. Bu tavır bugüne kadar böyle bir emrivakinin ortaya çıkmasına engel olmuştur. Şimdi gelinen noktada yeni bir denge oluşturuluyorsa, bunun Türk yetkililerinin kendi basınına, bunu artık kaldırmanın zamanı geldi gibi şirinlik yansıtan açıklamalar yapması yoluyla değil, ciddi, karşılıklı müzakerelerle gerçekleştirilmesine ihtiyaç vardır. Yunanlıların karasularımızı 12 mile çıkarmayacağız diye bugüne kadar bir açıklamalarına hiçbirimiz tanık olmadık.
TÜRKİYEYİ ZORA SOKAR
Ancak bizim, kamuoyu önünde bunu kaldıracağımızı ifade etmemiz, Türkiyenin bu konuda yürümekte olduğu müzakere pozisyonunu bir şekilde sarsar, sıkıntıya sokar. Eğer yürütülmekte olan müzakerelerde bu noktada dengeyi, statükoyu geleceğe doğru taşıyacak bir çözüm ortaya çıkmışsa, bu çözümün gereği karşılıklı olarak yapılır.
MECLİS BAŞKANININ DÜŞÜNCESİ BU DEĞİLDİR
Bunda da hiçbir sakınca yoktur. Biz Türkiyenin Yunanistanla bir askeri çatışmaya girme olasılığının konuşulmasından bile rahatsızlık duyarız. Türkiye ve Yunanistanın artık iki dost müttefik ülke olarak yaşaması gerektiği açıktır. Bunun şartlarını oluşturmak, ayrı bir konudur. Bu konuda yürütülen çalışmaları destekleriz. Ama Türkiyede bu işlerle doğrudan da ilgili olmayan bir yüksek devlet yetkilisinin, tek taraflı böyle bir açıklama yapması, bizim dış politika yürütme anlayışımızdaki bir zafiyeti ortaya koymaktadır. Meclis Başkanının düşüncesinin bu olmadığını düşünüyorum. Bu konularda daha dikkatli açıklama yapılması lazım.
AĞARDAN ARINÇIN EGEYLE İLGİLİ SÖZLERİNE SERT TEPKİ
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, TBMM Başkanı Bülent Arınçın, Ege Denizinde Yunanistanın kara sularını genişletmesine ilişkin açıklamalarına sert tepki gösterdi.
Ağar yaptığı açıklamada, Arınçın sözlerinin, "Yunanistanın kara sularını 12 mile çıkarmasına izin verecek şekilde, bu konudaki devlet politikasına ters düşen ve böyle bir Yunan kararının casus belli sayılacağına ilişkin Meclis ve hükümet kararlarının ortadan kaldırılmasını öngörür" nitelikte olduğunu vurguladı. Ağar, Arınçın açıklamasını, hükümetin AB karşısındaki zaafiyetini Meclise taşıma yönünde bir girişim olarak da değerlendirdi.
Arınçın açıklamalarını "talihsiz" olarak nitelendiren Ağar, "bu açıklamalar hükümet adına mı yoksa Meclis adına mı yapılmaktadır? Yoksa sayın Meclis Başkanı hükümeti baskı altında mı tutmak istemektedir?" diye sordu.
Ağar, hükümetin tıpkı Kıbrıs konusunda olduğu gibi AB ile sürdürdüğü tavizci müzakereler sonucunda Yunanistanın taleplerini de kabul etme konusunda baskı altında kaldığını savunarak şöyle dedi:
"Sayın Meclis Başkanının, Türkiyenin milli menfaatleri açısından hayati önemi olan casus belli kararının kaldırılması konusunda, sadece Yunan parlamentosunda Türkiye dostluk grubunun kurulamamasına neden olduğu gibi bir gerekçe ile durup dururken yaptığı talihsiz açıklama, hükümetin AB karşısındaki zaafiyetini Meclise de taşımak yönünde bir teşebbüsten başka bir şey olamaz."
AJANSLAR
Yayın Tarihi :
9 Nisan 2005 Cumartesi 01:47:52