20
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

Arşivinde Yaşar Paşa belgeleri

Orgeneral Büyükanıt’la ilgili kişisel ve ailevi bilgilerin bulunduğu belgeler, Ege Ordu Komutanlığım sırasında kimin tarafından gönderildiğini bilmediğim belgelerdir.

Özel kalem müdürüm tarafından rutin arşivleme sistemine tabi tutulmuş, emekli olunca da evime intikal ettirilmiştir.

ERGENEKON soruşturması nedeniyle tutuklanan emekli Orgeneral Hurşit Tolon’un arşivinde yapılan aramada Genelkurmay Bakanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın kişisel ve ailevi bilgilerinin yer aldığı bir klasör bulundu. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki sorgusu sırasında bu klasörün varlığını kabul eden Tolon, 6 Temmuz günü 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sorgulandıktan sonra tutuklanmıştı. Tolon’un o gün tutuklanması öncesinde hakim Sedat Sami Haşıloğlu’nun sorularına şu yanıtları verdiği öğrenildi:

O belgeleri emekli olunca Ege Ordu’dan eve intikal ettirdim

50 senelik askerlik hayatımda yeminime sadık kalarak yasadışı hiçbir eyleme yönelmedim. Hiçbir yasadışı örgütlenmeyle irtibatım olmadı. 2001 yılından beri fiilen oğlum Ali’nin oturduğu evde bulunan CD’lerden birisinden çıkan belgelerin Ergenekon yapılanması ile ilgili belgeler olduğunu emniyette öğrendim. Hayatımda ilk kez bu belgeleri görme fırsatım oldu. Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile ilgili kişisel ve ailevi bilgilerin bulunduğu klasör eki belgeler bana Ege Ordu Komutanlığım sırasında kimin tarafından gönderildiğini bilmediğim belgelerdir. Herhangi bir özel maksat güdülmemiştir. Özel kalem müdürüm tarafından rutin arşivleme sistemine tabi tutulmuş görev değişikliği ile ilgili belgeler 1. Ordu Komutanlığı’na oradanda emekli olunca da evime intikal ettirilmiştir.

Günlükleri tekzip etmedim Ümit Sayın’ın raporu bana gelmedi

Kamuoyunda darbe günlükleri olarak bilinen günlüklerde benimle ilgili kısımlarda herhangi bir yanlışlık görmediğim için bu konuda tekzip yapma ihtiyacı hissetmedim. Çünkü herhangi bir şekilde kişilik haklarım zedelenmemişti.

Ümit Sayın’ın kendisi ve kurumu ile ilgili rapor arzetmek istemesinin sebebini ziyaretlerinde anladım. Bu rapor doğrudan bana teslim edilmemiş 1. Ordu Karargáhı’na verilmiştir. Kendisi bana ’devletin bekası ile ilgisi olduğunu’ söyledi. Çalıştığı kurumun bölücü örgüt mensupları tarafından kadrolaştığını ve aynı zamanda irticai yapılanmanın da büyüdüğünü bunu da yeni rektörün payının bulunduğunu ima etmiştir. Ben burada Kuvayı Milliye Derneği’nde çalışan ve bu dernek tarafından kendisine istihbarat yapma-sağlama görevi verilen Erkut Ersoy adlı kişinin oğlum Ali Tolga ile irtibat kurduğunu öğrendim. Tolga bana bu kişiden hiç bir suretle bahsetmemiştir.

Abdülkadir Aksu’nun şeceresi tarafımdan saklanan gizli evraktı

Fişleme olarak bilinen ve kişilerin dünya görüşleriyle ilgili notlar içeren evrakta Ege Ordu Komutanlığım sırasında bana gönderilen belgelerin, özel kalemim tarafından arşivlenmesiyle oluşmuştur. Herhangi bir şekilde kimseyi fişlemek gibi bir kastım yoktur. İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ile ilgili şecere çalışması da yukarıdaki açıklamalarım ışığında değerlendirilmeledir. Bilgi notlarının arşivimde bulunmasının hiçbir yasal sakıncası yoktur, çünkü bizzat benim tarafımdan gizlilik derecesi takdir edilen evraktır. İki kişi arasındaki görüşme tutanakları da yine yukarıda açıkladığım gerekçe doğrultusunda elime geçmiştir.

Yaşımı, statümü dikkate alın isteseydim belgeleri yok ederdim

Benim ayrıntılı yapılanmasını burada öğrendiğim bu tür bir örgütlenme ile ne dün ne bugün ne de yarın ilişkim olabilir. Bu tür yapılanmada bulunan kişilerle hiçbir ortak paydam bulunmamaktadır. Vereceğiniz kararda yaşım sağlık durumum ve sosyal statümünde dikkate alınmasını talep ederim.

Ben bu davayı bir yıla yakındır bilirim, eğer böyle bir örgütün içinde olmuş olsaydım, beni ele verecek diğer şüphelilerin tutuklanma gerekçeleri arasında gösterilen belgeleri yok ederdim

********

Bu şemalar bir suçu ispat etmez

Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı ve Emekli Orgeneral Şener Eruygur da 6 Temmuz günü aynı mahkemede sorgusunun ardından tutuklandı.

Eruygur’a, sorgulanması sırasında, bazı gazetelerde yer alan ve 7 Temmuz’da darbe yapılacağı konusunda bürosunda bulunduğu öne sürülen belge ile ilgili soru yöneltilmemesi dikkati çekti. Eruygur, hákim Sedat Sami Haşıloğlu’nun sorularına özetle şu yanıtları verdi:

Tekzip etmedim

Aramalarda ele geçirildiği söylenen disket çözümündeki Ergenekon belgeleri ile hiçbir ilgim yoktur. Meslek hayatım boyunca böyle bir belge ve doküman görmedim. Aramalarda ele geçirildiği söylenen Yakamoz ve Ayışığı adlı darbe planları ile ilgili olan ayrıntılı slayt gösterileri ile de benim herhangi bir bağım, ilgim yoktur. Bu tür şemalar herhangi bir suçu ispat etmez. Kamuoyunda darbe günlükleri diye bilinen yayınlarla ilgili herhangi bir tekzipte bulunmadım. Çünkü bu günlüklerin sahibi olarak gösterilen emekli Oramiral Özden Örnek bu bilgilerin kendisine ait olmadığını ifade etmiş ve bu konu mahkeme kararı ile de tescil edilmiştir. Kaldı ki bu günlüklerdeki senaryolar askeri teamüllerle bağdaşmamaktadır.

Yıpratma komplosu

Jandarma Genel Komutanlığı’nı temsil eden şahsımın böyle bir organizasyon yapabilmesi mümkün değildir. Genelkurmay Başkanlığı da bu belgelerin hukuki bir değere haiz olmadığını açıklamıştır. ADD Başkanı olmam dolayısıyla bana kurulan yıpratma amaçlı bir komplodur. MGK üyesi olmam nedeni ile aramızda doğaldır ki bazı konularda tartışma olacaktır. İfade edildiği gibi bir çalışma kesinlikle vukuu bulmamıştır.

Poyraz’a para yok

Benim kişisel bilgisayarımda Oktay Yıldırım imzalı mektubun kimin tarafından gönderildiğini bilemiyorum. Ben genellikle tanımadığım kişilerden gelen mesajları silerim. Bana yüzlerce bu şekilde mesaj gelir. Doğu Perinçek ile hiç bir şekilde ilişkim yoktur. Mehmet Gül ile tanışırım. Vefat etmeden önceki savcılık tarafından aranmasıyla ilgili herhangi bir müdahalem olmamıştır. Ergün Poyraz’a jandarma bütçesinden resmi veya gayri resmi herhangi bir ödeme yapılmamıştır. Ergün Poyraz, şehit edilen Necip Hablemitoğlu’nun cinayetinin aydınlatılmasıyla ilgili çalışma yaptığını ifade ederek yanıma geldi. Bana Ergün Poyraz’ı MGK Genel Sekreteri Tuncer Kılınç yönlendirmişti. Zanna dayalı bazı beyanlarda bulundular. Ancak herhangi bir delile dayanmıyordu.

Davut Çolak’ı tanımam

İstanbul’daki ikametimde hákim-savcıların kişisel bilgileri ile ilgili kayıtların çıktığı dokümandan sizin söylemenizle haberdar oldum. Böyle bir kaydı tutmam sözkonusu olamaz. Zaten kaynak olarak bahsi geçen Davut Çolak adlı birini tanımam. Kemal Alemdaroğlu’nun 02.02.2008 tarihinde bir bayanla yaptığı ve rektörlerin Ankara’ya çağrılıp ADD tarafından Meclis’e yürütülmesi gibi konu benim bulunmadığım bir ortamda konuşulmuş, tahminimce ilgililerin kendilerince yorum yaptıkları bir konudur.

Hürriyet
Yayın Tarihi : 8 Temmuz 2008 Salı 08:24:37
Güncelleme :8 Temmuz 2008 Salı 08:30:17


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?