7
Haziran
2025
Cumartesi
ANASAYFA

Askerler arabayı devirecekti!

9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 1969-1972 yılları arasındaki darbe girişimin perde arkasını anlattı:


"Ordu rahatsız, deniliyor. ABD belgelerinde yazıldığı gibi bana doğrudan böyle bir rahatsızlık söylenmedi. Genelkurmay Başkanı veya komutanlar bana birşey söylemediler. Müdahale ederiz falan gibi bir şey bana söylenmedi. Ben sadece bu havayı alıyorum. Cumhurbaşkanı da Cevdet Sunay. Beni çağırdı. Dedi ki, 'Tabii, sizin bileceğiniz iş, takdir sizin ama durum ciddi. Rahatsızlık büyük.' Ben anladım ki, biz kanunu Senato'dan geçirirsek, bunlar (askerler) arabayı devirecekler. Kanunu geçirmesine geçiririz, zaten Senato'da çoğunluğumuz var. CHP destek vermiş. Geçirmesine geçiririz ama araba devrilecek. Demokrasi gidecek, parlamento kapanacak. Durumu değerlendirmek lazım." diyen Süleyman Demirel, Fikret Bila'ya konuştu.

"Şimdi olay şöyle gelişti: DP'lilerin siyasi yasaklarını kaldırmak, herşeyi normalleştirmek istiyoruz. Celal Bayar, siyasi yasakların kalkması için İsmet Paşa'yla konuşmuş. İsmet Paşa da destek vermiş. Bunun üzerine biz Celal Bayar'ın ve DP'lilerin yasaklarını kaldıracak kanunu Meclis'e sevk ettik. CHP'de destekliyor.

'Baktım durum ciddi'

Böylece, olunca AP ve CHP'nin oylarıyla yüzde 90 bir destekle kanun Meclis'ten geçti. Sonra Senato'ya geldi. Yalnız bu durum kamuoyunda bir rahatsızlık yarattı. TSK'da da rahatsızlık var.

Ordu rahatsız, deniliyor. ABD belgelerinde yazıldığı gibi bana doğrudan böyle bir rahatsızlık söylenmedi. Genelkurmay Başkanı veya komutanlar bana birşey söylemediler. Müdahale ederiz falan gibi bir şey bana söylenmedi. Ben sadece bu havayı alıyorum. Cumhurbaşkanı da Cevdet Sunay. Beni çağırdı. Dedi ki, 'Tabii, sizin bileceğiniz iş, takdir sizin ama durum ciddi. Rahatsızlık büyük.'

Ben anladım ki, biz kanunu Senato'dan geçirirsek, bunlar (askerler) arabayı devirecekler. Kanunu geçirmesine geçiririz, zaten Senato'da çoğunluğumuz var. CHP destek vermiş. Geçirmesine geçiririz ama araba devrilecek. Demokrasi gidecek, parlamento kapanacak. Durumu değerlendirmek lazım.

Ben, önce Bakanlar Kurulu'nu topladım. Dedim, durum ciddi. Cumhurbaşkanı durum ciddi diyorsa, dikkate almak lazımdır. Önce, İçişleri Bakanı Faruk Sükan'a sordum. Dedim ki, 'Kanunu geçirirsek ne olur?'. 'İyi şeyler olmaz' dedi.

Sonra Milli Savunma Bakanı Ahmet Topaloğlu'na sordum: 'Kanunu geçirirsek ne olur?'. O da 'İyi şeyler olmaz' dedi. Bunları bakanların önünde açık açık konuşuyoruz. Sonra grup başkan vekillerini çağırdım, onlara da sordum. Aynı şeyi söylediler.

Ertesi gün, Senato grubumuzu topladım. Durumu anlattım. Lütfü Tokoğlu diye bir senatörümüz vardı. Hem cesur, yiğit bir adam hem de akıllı, akil bir adam. Dedim ki, 'Nasıl yapırız bu işi?'Senato'ya o başkanlık edecek. 'Ben hallederim' dedi.

'Siyasette cesaret...'

Senato toplandı. Lütfü Bey başkanlık ediyor. Öyle bir oturum yönetti ki, kanunu görüştürmedi. Kimine söz verdi, kimine vermedi, zamanı doldurdu. Senato, zaten tatile giriyor. Kanun görüşülemedi ve kadük kaldı. Kanunu çıkarmadık ama, arabayı devirmelerine de engel olduk. Parlamentoyu kurtardık."

'TSK'yı kurtardım'

Demirel, 1970'leri anlatırken, iki kez parlamentoyu ve bir kez TSK'yı kurtardığını belirterek, şu bilgileri verdi:

"Ben iki kez parlamentoyu, bir kez de TSK'yı kurtardım. 1969'da bu kanunu Senato'dan çıkarmayarak parlamentoyu kurtarmıştım. Sonra, 12 Mart'ta yine parlamentoyu kurtardım. Açık kalmasını sağladım. 1973'te de TSK'yı kurtardım.

Eğer Faruk Gürler cumhurbaşkanı olsaydı, o zaman cumhurbaşkanlığı hep ordunun işi olurdu. Cumhurbaşkanlığı seçimi yaklaştıkça TSK siyasete girerdi,

Çankaya için, kendi içinde bölünebilirdi. 1973'te de bunu önlemiş olduk."

Bugün
Yayın Tarihi : 18 Şubat 2008 Pazartesi 11:52:01


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?