Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, tüketici kredisi cari faizlerindeki hızlı düşüşle yurttaşların, aslında gelirinde önemli bir artış olmamasına karşın ve ödeme gücünün çok üzerinde borç alarak, yoğun biçimde tüketime yönelmesinin, "sanal bir refah artışı" ve tehlikeli bir süreç olduğu uyarısında bulundu.

Sinan Aygün yaptığı yazılı açıklamada, 2003 yılında 2.3 milyon kişinin 10.5 katrilyon lirayla rekor tutarda tüketici kredisi kullandığı, yurttaşların bankalara olan borç bakiyesinin 8.3 katrilyon lira olduğuna işaret etti. Aygün, cari faiz oranlarının eski dönemle karşılaştırılarak düşük sanılmasının çok tehlikeli olduğunu belirterek, enflasyonun yüzde 10`un altına düşmesine karşın, cari kredi faizlerinin bunun çok üzerinde seyrettiğini, diğer bir deyişle reel faizlerin hala çok yüksek olduğunu vurguladı.

Aygün, 20 milyon kredi kartı sahibinin bankalara olan borcunun da 15.6 katrilyon liraya; kart borcunu zamanında ödeyemediği için kara listeye alınanların sayısının da 500 bine ulaştığına dikkat çekti.

Tüketicilerin ``enflasyon düştü`` diyerek gelirlerini aşan miktarlarda harcama yapmamasını isteyen Aygün, şöyle dedi:

``Aylık yüzde 1.8 faizin yıllık bileşik faizi yüzde 24 tutmaktarır. 2004 enflasyon oranı yüzde 9 olduğunda taşıt kredilerinde reel faiz yüzde 13.8 demektir. Şu anda enflasyona göre kendi faizlerinde hala yüzde 100`lere varan köpürk var. Sanıldığı gibi faizler düşük değil yüksek, ucuz değil pahalı. Tüketici buna kanarsa yanar. Taşıt kredileri bir önceki yıla göre yüzde 291 artış göstererek 4.7 katrilyon liraya, konut kredilerin yüzde 211 artışla 800 trilyona, ihtiyaç kredileri yüzde 168 artışla 5 katrilyona çıktı. Kredi kullananların büyük bir çoğunluğunu ise ücretliler oluşturuyor. Bu çok tehlikeli.``

Aygün, enflasyon, ihracat gibi bazı göstergelerdeki iyileşmeye karşın, borçlanma, ithalat artışı, faiz ve işsizlik gibi temel göstergelerin hala alarm verdiğini, bu gerçekler ışığında halkın kendi geçim gerçeğini de göz önünde tutarak ``ayağını yorganına göre uzatması`` gerektiğini vurguladı.

Dolardaki düşüş nedeniyle Türkiye`nin tam bir ithalat cenneti haline geldiğine işaret eden Aygün, ``Bu cennet sahte cennet. Bu cennetin nasıl bir cehenneme dönüştüğünü yakın geçmişte gördük`` dedi.

Aygün, enflasyonda elde edilen kazanımların ve ekonomik istikrarın kalıcı hale gelmesi için devletin ve yurttaşların çok dikkatli davranak rehavate kapılmamaları gerektiğini ifade ederek, şöyle dedi:

``Sarı ışığı görüp geçmeye karlarsak, kavşağın ortasında kırmızıya yakalanırız. Bu da kaza demek, arabayı devirmek demektir. Türk halkı borsada yükselişe bakarak, komşusunun arabayı değiştirmesine özenerek, işi olduğuna güvenerek geleceğine ipatek koymamalıdır. Türkiye`de her şey düzlüğü çıkmış değil. Alınacak çok mesafe var, geçilecek çok kavşak var. Tıpkı ekonomimiz gibi çarşı pazar, esnaf tüccar bıçak sırtında gidiyor.``