Avrupa Müslümanlarını tartışıyor

Batı toplumlarında yaşayan Müslümanlar ve faaliyetlerinin takibi, 11 eylül saldırılarından sonra ABD’nin ardından Avrupa’nın da gündemine aldığı en önemli konular arasına girdi. Toplam 15 milyon Müslümanın yaşadığı Avrupa, Müslüman vatandaşlarını kendi toplumlarıyla daha fazla bütünleştirmenin gayreti içinde.

İmamlar dil eğitiminden geçirilecek

Hükümetler ise Avrupa’daki imamları başta dil eğitimi olmak üzere bir dizi eğitimden geçirme kararıyla başladı. Newsweek dergisi Avrupa’daki Müslümanları ve imamların rolünü sayfalarına taşıdı.

Van Gogh’ün öldürülmesi yeni tartışma başlattı

Geçtiğimiz yılın kasım ayında İslam’daki kadın anlayışını eleştiren bir film çeken Hollandalı yönetmen Theo Van Gogh’un radikal İslamcı bir Faslı tarafından öldürülmesi, bütün Avrupa’da yeni bir tartışma başlattı.

Avrupa’daki Müslümanlardan kınama

Olayın ardından Avrupa’daki Müslüman kuruluşlarının önde gelenleri yaşananları kınadıklarını vurgulayan açıklamalar yaptı. Avrupa’daki Müslümanlar olayı protesto etmek için sokaklara döküldü.

Müslümanlara 180 saldırı

Ama bu Avrupa çapında 180’e yakın saldırıda Müslümanların ve camilerin hedef alınmasını engellemedi.

Şimdi Avrupa’da birçok ülke kendi ülkelerinde yaşayan Müslümanlarla Hıristiyanlar arasında gittikçe büyüyen bir kültür ve medeniyet çatışması yaşanmasından korkuyor.

Avrupalı hükümetler harekete geçti

Theo Van Gogh’un katilinin Hollanda doğumlu bir genç olması Avrupalı hükümetleri harekete geçirdi.

İktidarlar, Müslüman gençlerin radikal gruplara katılmalarını engellemek, aynı zamanda toplum içinde ayrımcılığa maruz kalmadan hayatlarını sürdürmeleri için çareler arıyor.

Fransa ve Hollanda öncü

Fransa ve Hollanda ülkelerindeki imamların yaşadıkları toplumun dilini iyi derecede öğrenmelerini sağlamak için girişimlerde bulundu.

Fransa İçişleri Bakanı Dominique De Villepin, bundan böyle camilerde Fransız dilini bilen ve Fransa vatandaşı olan imamlar görmek istediğini vurguladı.

Bakan Fransa’da hizmet veren toplam bin 200 dolayında din adamının yüzde 75’inin yabancı uyruklu olduğuna, üçte birinin Fransızca konuşamadığına dikkat çekti.

Hollanda üniversiteden destek istedi

Hollanda Göç Bakanı da imamların sadece kendi dillerini konuşması nedeniyle her zaman Hollanda ile bütünleşme çalışmalarına katılamadıklarını vurguladı.

Hollandalı bakan imamların eğitilmeleri konusunda üniversitelere de destek çağrısında bulundu.

İslam uzmanları farklı düşünüyor

Bazı İslam dini uzmanlarına göre ise, kültürel kopukluk sorununun sadece imamlar ve din adamlarının eğitilmeleri ile çözülmesinin zor olduğunu belirtiyor.

Zira Avrupa’da yaşayan Müslümanların büyük bir bölümü gençlerden oluşuyor. Ve bu gençlerin çoğu da kendilerinden önceki kuşaklardan çok farklı bir yaşam sürüyor.

Fransa’da yüzde 5 düzenli camiye gidiyor

Bunların bir bölümü dinle çok da ilgili değil. Örneğin Fransa’da yaşayan Müslümanların sadece yüzde 5’i düzenli olarak camiye gidiyor.

Ancak uzmanlara göre bu durum gençlerin radikal İslamcı faaliyetlere katılmaları önünde de bir engel olarak bulunmuyor.

Dolayısıyla onların da topluma kazandırılmaları, ve yabancı düşmanlarının ve ırkçıların hedefi olmaktan çıkarılmaları gerek.

İngiltere ve İsveç entegrasyonda başarılı

Almanya, Fransa ve Hollanda’nın aksine İngiltere ve İsveç gibi ülkelerde ise Müslümanların batı toplumlarına entegrasyonu çok daha sorunsuz gerçekleşiyor.

Bu İngiltere ve İsveç’in Müslüman vatandaşları siyasi hayata dahil etmek için çok önceden kolları sıvamalarından ve bu politikalarının meyvelerini toplamalarından kaynaklanıyor.

Batı hükümetleri kara kara düşünüyor

Müslüman vatandaşlarının toplumdan dışlanmalarına göz yuman, onların siyasi ve sosyal hayata yeterince katılmalarını sağlamak için hiçbir politikası olmayan batı hükümetleri bugün kara kara düşünüyor.

Cevabı aranan soru ‘Ne yapsak da Müslüman vatandaşlarımızın ayrımcılığa uğramasını ve İslam’ın radikal dinciler tarafından toplum düzenini bozacak bir silaha dönüştürülmesini önlesek?’

Her iki taraf da sorumlu

Böylesi bir çatışmanın önlenmesi için her iki tarafa da, yani hem Avrupa’da yaşayan Müslümanlara ve hem de Avrupa hükümetlerine büyük görev düşüyor.