19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Avrupa'da olmaz, olursa bakan istifa eder

Önce serbest bırakılıp sonra hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkarılan mafya lideri Sedat Peker’i yakalamak için polis 16 ayrı ekip kurduğunu duyurdu. Bu ekiplerin düzenlediği 13 baskında Peker ve adamlarının izine rastlanmadığı belirtildi.

“Sedat Peker Grubu”na yönelik operasyon kapsamında gözaltına alınıp serbest bırakıldıktan sonra haklarında gıyabi tutuklama kararı çıkartılan 7 kişiden biri olan Atilla Ekser ise, dün polise teslim oldu.

Hürriyet gazetesinin haberine göre Mafya liderinin avukatı Bülent Kılıç, "Müvekkilim tutuklama kararı kaldırılmazsa gelip teslim olur" dedi; tutuklama kararına itiraz haklarını kullanacaklarını söyledi.

Yaşanan skandala ilişkin dile getirilen tepkilerde ise Adalet Bakanı’nın istifa etmesi gerektiği vurgulanarak "Bu skandal Avrupa Birliği ülkelerinde olmaz. Olursa Adalet Bakanı istifa ettirilir" dendi.

Adalet Bakanı Cemil Çiçek, yaşanan skandalın ardından Hürriyet gazetesinin sorularını yanıtladı.

Gazetenin "Vatandaşa izahı zor" başlığıyla birinci sayfada manşetten duyurduğu Şükrü Küçükşahin imzalı haberi alıntılayarak aktarıyoruz:

ADALET Bakanı Cemil Çiçek, mahkemenin serbest bıraktıktan 15 saat sonra hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkardığı Sedat Peker konusunda, ‘bakan olarak’ yorum yapamayacağını söyledi. Çiçek, ‘Görüşümü söylesem sıkıntı olur. Ben bu işlerden en fazla rahatsız olan konumda biriyim. Yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal’ dedi. Hukuken her şeyin uygun olduğunu belirten Bakan Çiçek, ‘Hukuk yönünden izahı kolay bir durum; ama vatandaşa izahı zor. Bazen hukuki olan da vatandaşı tatmin etmiyor’ diye konuştu. Hürriyet’e konuşan Çiçek, Peker’le ilgili süreci şöyle değerlendirdi:

KADRO TECRÜBELİ

Benim bildiğim bu savcı arkadaşımız tecrübeli, daha önce DGM’lerde görev yapmış, bugüne kadar bu tür davalarla haşır neşir olmuş biri. Tahliye kararı veren hakim arkadaşımız da yine DGM’lerde çalışmış. Hem tutuklama hem tahliye kararı veren, bu nevi suçlarda belli bir tecrübesi olan insanlar.

ÖLÇÜTLER FARKLI

Talebin yapılması, salıverme, üst mahkemenin bozması izah edilebilir. Ama vatandaş hukuk ölçülerine göre değerlendirmez, ‘kötü oldu’ der. Onun kriterleri farklı. Ama hukuk açıdan usule uygun. Emniyet ile yargı arasında bir koordinasyonsuzluk olduğu yönünde bizim şu ana kadar bir tespitimiz yok. Organize suçlarda soruşturmayı ilgili savcı yürütür, başkasına devredemez.

SORUŞTURMA YOK

Görüşümü söylesem sıkıntı olur. Ben bu işlerden en fazla rahatsız olan konumda biriyim. Yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal. O nedenle bir şey söylemiyorum. Ancak şunu belirtmeliyim ki, Yüksek Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun bazı savcı ve hakimlerle ilgili soruşturma başlattığı yönündeki haberlerin gerçekle ilgisi yok. Bize gelen bir bilgi de yok. Bize bilgi gelecek ki o zaman işlem olsun.

TEDBİR ALDIK

Mesela Genelkurmay Başkanlığı bazı isimler çıkınca, ‘soruşturma başlatıyorum’ dedi. Yargı mensuplarıyla ilgili bir bildirim olursa o zaman devreye gireriz. Zaten hazırlık soruşturması ve gizlilik nedeniyle bilmemiz de mümkün değil. Söz konusu kişinin kaçma ihtimali her zaman vardır. Sanırım emniyet gerekli tedbirleri almıştır. Zaten bu ihtimali her zaman hesaba katarlar.

Efelenme devri bitti hesap verme zamanı

TÜRKİYE’nin her geçen gün daha açık bir toplum olduğuna işaret eden Çiçek, şöyle devam etti:

Kamu adına yetki kullanan herkes, eskisine nazaran daha fazla kamuoyunun denetimi altındadır. Eskiden bir kısım kamu görevlileri vatandaş ne diyor onu umursamazdı. Ancak artık kamuoyu eskisi gibi değil; sorguluyor, soruşturuyor, yeri geliyor protesto yapıyor.

Bunu siyasetçiye, belediye başkanına, kamu görevlisine, bürokrata yapıyor. Onun için kamu adına yetki kullananların eski umursamazlık içinde olması artık mümkün değil. O sebeple herkesin vatandaşın bu ilgisini de hesaba katarak, daha sorumlu davranması, oturup kalktığı yere, eşine dostuna daha fazla dikkat etmesi gerek.

Vatandaş vergisiyle maaşını ödediği, lojmanını verdiği kamu görevlisinin daha düzgün davranmasını, sorumlu, yasalara uygun olmasını istiyor. Bu alınganlık nedeni olmamalı. Git bildiğin yere şikayet et, mantığı bitti. Git şikayet et diye efelendiğin kişi maaşını verendir. Bu nedenle kurallara daha uygun davranmamız gerek.

Bakanlık skandala el koydu

ADALET Bakanlığı, çete lideri olduğu iddiasıyla gözaltına alınan Sedat Peker’in 15 saat süren tahliye kararını masaya yatırdı. Bakanlık yetkilileri Peker hakkında önce tahliye kararı veren ardından da savcının itirazı üzerine tekrar tutuklama kararı vererek tartışmaya yol açan İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi Arif Engin Konuk’un bir kusurunun bulunduğunu tesbiti halinde, hakkında önce inceleme ardından da soruşturma açılabileceğini belirttiler. Bazı hakim ve savcıların Sedat Peker ile ilişkileri olduğuna ilişkin haberler üzerine de inceleme başlatıldı.

=================

KONUYLA İLGİLİ OLARAK SABAH GAZETESİ YAZARI UMUR TALU’nun
"Delil yoktur!" BAŞLIKLI YAZISINI DA AKTARIYORUZ:


Mafya bağlantılı bir operasyon nasılsa olduğunda, genellikle, "ortaya saçılanlar" listesinin bir kısmı şöyledir:
* Birtakım emekli-yemekli polislerle ilişkiler.
* Birtakım emekli-yemekli askerlerle ilişkiler
* Birtakım emekli-yemekli yargı mensuplarıyla ilişkiler.
* Birtakım emekli-yemekli bürokratlarla ilişkiler.
* Birtakım serbest piyasa gülü borsacılarla, dövizcilerle ilişkiler.
* Birtakım spor (futbol) kulübü yöneticileriyle ilişkiler.
* Bir, hatta birkaç takım eski-yeni, ilk 11 yahut yedek futbolcularla ilişkiler.
* Birtakım sahne, perde, perde arkası sanatçılarıyla ilişkiler.
* Birtakım eski-yeni, yerel-genel siyasetçilerle ilişkiler.
* Derin bir memleket, devlet ve millet sevgisi.
* Milliyetçiliğin en hası.
* Yani o kadar olur bir hayırseverlik.
* Toplu iftar, dağıtılacak kurban, gönderilecek çelenk programları.
* Hatıra fotolar, bantlar, kayıtlar, telgraflar, mektuplar, mesajlar.
* Zengin, çok yönlü, çok manalı bir telefon fihristi.
* Konuşursam yakarım jesti.
* Devlet sırrı.



***

Buna karşılık, nadir bulunanlar, hatta hiç bulunmayanlar şöyledir:
* Yeterli delil.
* Sabıkalı silah.
* Banka hesapları.
* Nereden buldun sorusu.
* Eser miktarda şikayetçi, mağdur.
* Münasip bir kanun.
* Halihazırdaki kanunları doğru yorumlayacak savcı, hakim.
* Olaylar arasında bağlantı.
* Bağlantılar arasında olay.
* Herkesin bildiklerinin bilgisi.
* Siyasi irade.
* Devlet sırrının sırrı.


***

"Ortaya saçılanlar", her seferinde, ama eksik ama fazla, bu ülkenin içine battığı çamura, şöhret-servet-ticaret-siyaset-emniyet-adalet zinciri haline gelmiş kirli kimyaya, bir ideolojik-siyasi çizgi olması gereken milliyetçiliğin "kara-paranlık" dünyasına delalet eder...
Lakin, bunların hiçbiri "yeterli delil" olmaz!
Onca demokratikleşmeye rağmen; karikatürde, yazıda, düşüncede, protestoda; coplanacak, toplanacak, mahkum edilecek "yeterli delil" bulabilen Türk hukuki ve idari zihniyeti, bu tür davalarda kılı kırk yarar, kırk yarılmış kılın içinden de kıl çıksa bile delil çıkmaz.
Çünkü, itiraf edin, siz "Kurtlar Vadisi"ne bayılırsınız.
"Vadideki kurtlar" bir gün hanenize, ticarethanenize, evladınıza, sevdalınıza inene kadar, bayılırsınız.
Baygın olduğunuz için, bunları ticaret, bunları siyaset, bunları milliyetçilik, bunları delikanlılık, bunları racon, bunları efsane, bunları kahraman, bunları oyun sanırsınız.
Kültürsüz kültür, bayağı bayağılık, cahil cüret, korkak cesaret, saldırgan bir küf gibi, rutubetli beyinlerimizden başlayarak tüm hayatımızı sarar.
Çocuklar böyle böyle büyür. Kimi şöyle polis olur, kimi böyle savcı olur, kimi öyle hakim olur, kimi şurdan siyasetçi, kimi burdan tüccar, kimi ordan futbolcu, kimi yandan sanatçı, kimi önden işadamı, kimi de damardan delikanlı.
Devlet olur, devletle işbirliği olur, devletle sırdaş olur, piyasa aktörü olur!
Bir de şaşıp kalmaz mıyız... Pes yani!
KNTHABER
Yayın Tarihi : 11 Ekim 2004 Pazartesi 13:21:10
Güncelleme :11 Ekim 2004 Pazartesi 13:25:31


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?