Dışışleri Bakanı Abdullah Gül, İnsan Hakları ve Azınlık Raporları`yla tartışma yaratan İnsan Hakları Danışma Kurulu`nun adının başında "Başbakanlık" ibaresi bulunmadığını bildirdi.

Bakan Gül, son dönemde yoğunlaşan İnsan Hakları Danışma Kurulu`nun Azınlık Raporu`na ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı. Böyle kritik bir dönemde birdenbire gazetelerde bazı raporların çıktığını gördüklerini kaydeden Gül, ``Bu raporlar Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu diye geçiyor. Başında `Başbakanlık` diye bir şey söz konusu değildir. Bir danışma kurulu vardır, Danışma Kurulu`nun başında `Başbakanlık` diye bir ibare yoktur. Böyle birşey söz konusu değildir`` dedi.

Gül, bunların basında ``karıştırılarak`` yer aldığını öne sürerek, 2001`den bu yana faaliyette olan kurulun, kendi hükümetleri döneminde danışma görevini yerine getirdiğini ifade etti. Gül, İnsan Haklarından sorumlu bakanın kendisi olduğunu ve kurulun kabul ettiği söylenen raporun kendisine gelmesi gerektiğini, ancak kendisine böyle bir rapor gelmediğini bildirdi. Gül, ``Böyle birşey görmedim. Hükümetimize de böyle birşey gelmemiştir, ama basından ne kadar doğru, ne kadar yanlış onları da bilemiyorum bazı ibareler okuyorum. Başta Meclis`e, hükümete, parlamentoya, sayın Başbakan`a çok büyük haksızlık var ve gerçekten hiç yakışmayacak üslupla ağır sözler var`` diye konuştu. Gül, bütün dünyada Meclis`in ve Hükümet`in takdirle karşılandığı ve bu kişi ve kurumların Türkiye`deki ``sessiz devrimi`` gerçekleştirdiği bir dönemde, böylesi tabirlerin kullanılmasını ``kıskançlık`` ya da ``basit bir duygu`` olarak gördüğünü kaydetti.

Abdullah Gül, Kurul`da 78 kişi olduğunu ve basından izlediği kadarıyla, Kurul`un toplanarak böyle bir karar almadığını ifade etti. Gül, ``Çünkü yönetmeliğe göre Kurul, yarıdan bir fazlayla toplanıyor. Kararlarını alma usulleri var. Tüm bunlarda bir karışıklık görüyorum`` diye konuştu.

Gül, ortada Azınlık Raporu adlı bir raporun da bulunduğuna dikkat çekerek, ``Sanki Başbakanlık böyle birşey hazırlatmış, bunu da böyle el altından yayıyor`` gibi bir izlenimin doğduğuna işaret etti. Gül, ``Bunların hiçbiri doğru değildir. Bize böyle bir rapor da gelmemiştir. Biz `Böyle bir rapor hazırlayın` diye kimseye böyle bir görev de vermedik veyahut da böyle bir talepte bulunmadık`` dedi. Gül, raporun hazırlanıp hazırlanmadığının, hazırlanmışsa usulüne uygun olup olmadığının şu an için belirsiz olduğunu kaydetti.

Bir soru üzerine Gül, Başbakanlık İnsan Hakları Başkanı Vahit Bıçak`ın iki gün önce yaptığı açıklamayı kendisinin talebi üzerine yaptığını açıkladı. Gül, ``Gördüğüm kadarıyla bunlar, egzersiz olabilir, entellektüel çalışma olabilir, nedir bilmiyorum. Bize de gelmiş bir çalışma yok`` diye konuştu.

Gül, Türkiye`de bu konularla ilgili çeşitli dernek vakıf ve sivil toplum örgütlerinin çalışmaları olduğunu kaydetti. Herkesin düşüncesini söylediğini belirten Gül, İnsan Hakları Danışma Kurulu`nun Başbakanlık`taki odasının kendilerinden alındığı iddiasıyya ilgili olarak da ``Onlarla ilgilenecek halim yok`` diye konuştu. Gül, insan hakları konusunda rapor ve çalışmaları sadece sivil toplum örgütlerinin değil devlet birimlerinin çalışma yürütebileceğini ifade etti.

Gül, kurulda çok değerli bilim adamları ve seçkin sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri olduğuna dikkat çekerek ``Onları da tamamen suçlamak istimiyorum burada. Toplanabiliriz, konuşabiliriz o ayrı bir mevzu. Ama benim önüme gelmiş böyle birşey yok, hükümete gelmiş böyle birşey yok. Tüm bunları kim yapıyorsa görevinin dışında işler yapıyorlar. Dediğim gibi bunlar, kıskançlıktan olabilir, bunlar çeşitli kaprislerden olabilir veya başka şeylerden olabilir. Onu da bilemiyorum`` dedi.

Gül, kurul başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu için kendisinin doğrudan bir tasarrufunun söz konusu olmadığını ifade ederek, ``Kim yaptı, ne yaptı o mu yaptı başkaları mı yaptı? Onu da bilmiyorum. Ama gördüğüm kadarıyla basında böyle şeyler dolaşıyor. Ama insan hakları raporuyla ilgili gördüğüm kadarıyla onun ismi çok geçiyor. Bütün bunların çok yanlış olduğunu söylüyorum`` diye konuştu.