Babacan: Uyum Kredisi'nin ilk dilimi bu yılın ortasında kullanılacak
Devlet Bakanı Ali Babacan, Program Amaçlı Mali Sektör ve Kamu Sektörü Uyum Kredisi’nin ilk diliminin bu yıl ortasında kullanılmasının hedeflendiğini söyledi.
Babacan, kamu ve finansal sektördeki reformları desteklemek için oluşturulan Üçüncü Program Amaçlı Mali Sektör ve Kamu Sektörü Uyum Kredisi ile ilgili çalışmaların hızla ilerlediğini söyledi.
Dünya Bankası’nın standart koşullarındaki bu kredinin tutarının 100 milyon dolar artırılarak 1 milyar dolara çıkartıldığını belirten Bakan Babacan, kredinin ilk diliminin bu yıl ortasında, ikinci diliminin ise yıl sonunda kullanılmasının hedeflendiğini kaydetti. Kredi ile gerçekleştirilmesi öngörülen düzenlemeler hakkında bilgiler veren Babacan, uyum kredisinin, kamu sektörü bileşeninde daha etkin bir gelir idaresi yapısının oluşturulması, vergi tabanının genişletilmesi, kayıt dışı ekonomi ile mücadele edilmesi, sosyal güvenlik sistemindeki açıkların azaltılması ve harcamaların rasyonelleştirilmesi üzerinde yoğunlaşıldığını belirtti.
Babacan, "Finansal sektör bileşeninde ise Bankalar Kanunu’nun Avrupa Birliği standartları çerçevesinde daha da güçlendirilmesi, TMSF tarafından devralınan varlıkların çözüme kavuşturulmasına ilişkin çalışmaların hızlandırılması ve kamu bankalarının geleceğe yönelik stratejilerinin ve yol haritalarının oluşturulmasının hedeflenmektedir" dedi.
2004-2006 yıllarını kapsayan Ülke Destek Stratejisi (CAS) kapsamında ele alınan proje kredilerinin de reform programındaki sektörel önceliklerle uyumlu olduğunu bildiren Babacan, bu çerçevede önümüzdeki 3 yıllık dönemde enerji, tarım, sağlık, bilgi ekonomisi ve KOBİ’lerin finansmanı alanlarında toplam 2.3 milyar dolar tutarında proje kredisi sağlanmasının öngörüldüğünü kaydetti. Gerek program, gerekse proje finansmanı bağlamında başlatılan ve devam etmekte olan tüm çalışmaların hızla ve etkin biçimde sonuçlandırılmasında kararlı olduklarını dile getiren Babacan, ’’Bu hedef çerçevesinde, Dünya Bankası ile uzun yıllardır devam eden yakın işbirliğimizin önümüzdeki 3 yılı kapsayan ve 4.5 milyar dolar tutarında bir kredi paketini içeren Ülke Destek Stratejisi kapsamında da başarıyla sürdürüleceğine olan inancımı yinelemek isterim" diye konuştu.
Babacan, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Kamu bankalarının özelleştirilmesine hükümetin sıcak bakmadığı şeklindeki yorumlara ilişkin bir soru üzerine, bu konuda 3 ayrı alanda birbirine paralel çalışma yürütüldüğünü belirten Babacan, bunların Pamukbank’ın Halk Bankası içinde entegre edilmesi, Ziraat Bankası’nın rasyonelleştirilmesi ve Vakıfbank’ın değer tespit çalışmasından sonra hisse yapısında özel sektör payının arttırılması olduğunu söyledi. Bu çalışmalara start verildiğini ve en fazla 2.5-3 ay içinde bu çalışmaların tamamlanmasını planladıklarını belirten Babacan, "Orta ve uzun vadede bu bankalara nasıl yol vermek istiyoruz, bunu belirleyeceğiz. Kamu bankalarına ilişkin çalışmalar, ticari ilkeler çerçevesinde yürütülen çalışmalardır" dedi. Yıllardır kamu bankalarının zarar üreten kuruluşlar olduğunu ve 2001 krizinin sebeplerinden birisinin de kamu bankalarının görev zararları olduğunu vurgulayan Babacan, şunları söyledi:
"Bu dönemde hiçbir kamu bankasına görev zararı yüklenmiyor. Sübvansiyon varsa, bütçede ödenek ayrılmaktadır. Bu bankalar, ticari ilkelerle çalışmaktadırlar. Ziraat Bankası 1.1 katrilyon liralık temettü ödemesinde bulundu. Kar elde etmiş ve Hazine’ye aktarıyor. Nereden nereye gelindi. Kamu bankaları ne içine kapanıp, küçülme yoluna gidecek, ne de kamu bankası olmanın verdiği avantajları, rekabet üstünlüğü olarak kötüye kullanacaktır. Kamu bankaları yönetimlerine talimatlar bu şekildedir.’’
