Baba'dan ilginç yorum
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, "irtica belgesi" tartışmalarına ilişkin, "Bu uydurma bir şey ise söylenen lafların hepsi boşa gider. Belge doğru ise herkesin söyleyeceği vardır, benim de var" dedi.
İstanbul'da düzenlenen ''Dünyadaki Değişimler Işığında Avrasya Nereye Gidiyor'' konulu panele katılmak üzere İstanbul'a gelen Süleyman Demirel, Atatürk Havalimanı'nda basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Avukat Serdar Öztürk'ün evinde bulunduğu öne sürülen irtica belgesi ile ilgili olarak görüşü sorulan Demirel, "Henüz böyle bir belge var mı yok mu belli değil. Orta yerde böyle bir kağıt var. Bu kağıt bir belge mi, değil mi bu ortaya çıksın bakalım. Yani bu uydurma bir şey ise söylenen lafların hepsi boşa gider, belge ise herkesin söyleyeceği vardır, benim de var'' yanıtını verdi.
Demirel, "Son zamanlarda çok miktarda bu tür belge ortaya çıkıyor, bunlardan bazılarının da sahte olduğu anlaşıldı, bu neyin göstergesidir?'' sorusu üzerine ise "Bu eşyanın tabiatının göstergesidir. Bu çeşit gizli saklı işler olunca böyle olur. Yani bunlar açık ve aleni konuşulan şeyler olmadığı için, böyle olur" diye konuştu.
Bu durumun nasıl önleneceğinin sorulması üzerine de Süleyman Demirel, ''Açık rejim bunun tek çaresidir'' cevabını verdi.
Gönül Aydemir IP: 88.235.217.xxx Tarih : 19.06.2009 07:42:32
Bürosunda arama yapılan avukat emekli subay,bürosunda evinde böyle bir belgeden haberi dahi olsa bulundurmaz.Bu tür bilg ve belgeler sıradan insanları kandırmak için uydurulmuş,herkesi gerizekalı yerine koyan bir tertiptir. Ayıp. Mahkemeleri yanıltmak,halkı yanıltmak,kamuoyunu böyle aptal oyunlarla oyalalamak bizi bir yere götürmez.Daha ciddi şeyler tartışabilsek.Bu konular televizyonlarda insanları oyalayan ama,hiçbir şey öğretmeyen,zaman yitirten üçüncü sınıf dizilere benziyor.
ElSalud IP: 78.179.179.xxx Tarih : 19.06.2009 12:28:46
Ünlü bir köşe yazarımız, yararı olur ümidiyle "göbeğini kaşıyan adam" yazısını bugün yine tekrarlamış. Kurtuluş savaşıyla özgürlüğüne kavuşmuş olan Türkiye'de, Demokrat parti döneminden bu yana, ülke egemenliğini İngiltere ve ABD'nin çıkarları uğruna devretmeye hazır siyasi yönetimlerim ve askeri darbelerin ardı arkası kesilmedi. Kendi tarihini okumayan, İngiltere ve ABD'den dost olmayacağını göremeyen ve ülkemizde son 60 yıldır uygulnanmakta olan İngiltere ve ABD'nin örtülü faaliyetlerinin aynı zaman diliminde farklı versiyonlarının İtalya, Fransa, Nikaragua, Peru, Arjantin, Şili, Hindistan, Filipinler, Vietnam, Afganistan, Pakistan, Kamerun, Togo, Madagaskar, Somali, Nijer, Nijerya, Çad, Kongo, Gabon, Senegal, Mali ve Fildişi Sahili'nde de yerel işbirlikçilerin katılımıyla uygulandığını göremezseniz, Türkiye'nin egemenliğini ABD ve İngiltere'ye devretmeye yanaşmayacak bir nesli 1970'li yıllarda Türkiye'de Meclisin dışında tutmayı misyon edinmiş bir işbirlikçi siyasimiz bugün "mal bulmuş mağribi" edasıyla ortaya çıkıp söyleyecekleri olduğundan bahseder. Son 7 yılda Türkiye'deki yaşayanların özel hayatlarını yok sayma pahasına yapılan telefon dinlemeleri, ortam dinlemeleri ile, traj-i komik bir iddianame, daha komik ek iddianamesi, güvenirliliği her zaman tartışılabilecek ihbarcısı, devlete karşı silah çekip daha sonra itirafçı olarak affa uğrayan gizli tanıklarıyla ilgili malum dava için niye ayni siyasimiz konuşmayı gerek görmedi. Söz konusu davanın delilleri olarak sunulan dinleme kayıtlarını tutabilecek teknoloji; ABD, İngiltere ve İsrail gizli servisleri dışında kullanılabiliyor mu? Son yedi yılda limanlarımızı, ormanlarımızı, petrol rafinerilerimizi, sigara fabrikalarımızı, kağıt fabrikalarımızı, telefon şirketimizi, Sümerbank fabrikalarımızı, bankalarımızı, sigorta şirketlerimizi ve yeraltı kaynaklarımızı hangi ulusların şirketlerine sattık. Mayınlı sınır arazilerimizi 50 yıllığına hangi ülkenin şirketlerine devretmek için kanun çıkartmaya çalışıyor, ülkesinin bağımsızlığını korumak için yemin etmiş vekillerimiz. Aç gözünü Türkiye. Ataların, bu vatanı marketten alıp sana bırakmadılar. Onların canları uğruna kurtardıkları bu güzel ülke için bugün iyi bir şey yaptım mı diye, her akşam uykudan önce kendine bir sor bakalım. Yoksa ülken avucundan kayıp gidecek.
