Bak artist çocuk!

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Trabzon’daki konuşmasında AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik’e, "Bak artist çocuk!" diye seslendi.

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Trabzon’daki konuşmasında AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik’e, "Bak artist çocuk! O pahalı elbiseler giyen, pahalı motosikletlere binen, pahalı purolar içen, halktan kopuk, Habur rezaletinin mimarı! Asıl liboş, asıl entel, asıl halktan kopuk bunlar" diye seslenirken, AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç için de, "Ne zaman benim adımı duysa ya hasta oluyor ya işi çıkıyor" dedi.

İNCE HAMAMİZADE KÜLTÜR MERKEZİ'NDE KONUŞTU
CHP Trabzon İl Teşkilatı tarafından Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi’ndeki toplantıya CHP Genel Başkan Yardımcısı Volkan Canalioğlu, CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce ve partililer katıldı. Toplantı açılışında konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Volkan Canalioğlu, hükümetin CHP’li belediyelere karşı yanlı tutum sergilediğini öne sürerek, "Eğer yolsuzluklar konu edilecekse AKP’nin en küçük belediyesi kalmaması lazım. AKP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli, Genel Başkanımıza haddini aşarak dil uzattı. ’12 Haziran’da bu millet Sayın Genel Başkanı tekaüt edecek’ diyor. Bu onun düşüncesi. Bu millet 12 Haziran’da AKP’yi tarihin derin sayfalarına gömüp ruhuna Fatiha okuyacaktır" dedi.

İNCE’DEN FİL BENZETMESİ
Konuşmasına, dinleyicilere küçük bir sınav yapacağını söyleyerek başlayan Muharrem İnce, "AKP’lilerin en sevdiği hayvan hangisidir? Fildir, fil. Çünkü hortumu var. Siz hamsi uzmanısınız ama levrek örneği vereyim. Deniz ve kültür levreğini nasıl ayırt edersiniz? Çenesinden. Biri alttan beslenir, alt çenesi uzun olur, biri üstten beslenir üst çenesi uzun olur. Levrek AKP’li olsaydı dili uzun olurdu. Alttan, üstten, ortadan, her yerden beslenirdi" diye konuştu.

ÇELİK VE KILIÇ’A SALVO
Muharrem İnce, AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Ömer Çelik’i kastederek, kendisine yanıt verirken, "Bak artist çocuk! O pahalı elbiseler giyen, pahalı motosikletlere binen, pahalı purolar içen, halktan kopuk, Habur rezaletinin mimarı! Kurdu ininde vuracaksın. Ona diyorum ki; senin memleketine gelip seninle tartışmaya razıyım. Yüreğin var mı, cesaretin var mı? Türkiye’nin kuzeyinden Türkiye’nin güneyine gitmeye razıyım. Adana’da halkın önünde, düelloya değil tartışmaya davet ediyorum. Türkiye’nin 8.5 yıllık yönetimini tartışmak istiyorum o pahalı purolar içen çocukla.Yüreğin, cesaretin, bilgin, gücün varsa karşıma çıkarsın. Ha ben tek başıma çıkamam diyorsa, sizin hemşehriniz Bülent (AKP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli) var ya o da onun yanına beleşten gelsin. Ne kadar genel başkan yardımcısı varsa hepsini toplayıp gelsinler, ben yalnız geleceğim. Ama belgeyle, bilgiyle, mantıkla tartışacağız. Kavga edecek halim yok. Orası sokak değil parlamento. Biz de aynadaki dövüşçü değiliz. Bilgimizi, belgemizi ortaya koyacağız" dedi.

İNCE ADANA'YA GİDECEK
İnce, önümüzdeki günlerde Adana’ya gideceğini, AK Parti’deki ’pahalı puro içen, pahalı elbise giyen, motor tutkunu bir kardeşimiz’ olarak nitelendirdiği Ömer Çelik’in fındık veya Adana’daki pamuk üreticisiyle ilgisi olmadığını iddia etti. CHP’li Muharrem İnce şöyle devam etti: "Asıl liboş, asıl entel, asıl halktan kopuk bunlar. Habur rezaleti günlerini hatırlayın. Devletin valisi, savcısı, hakimi müsteşarı sınırda bekledi. 34 teröristi 210 dakikada yargıladılar. Hepsi serbest kaldı. Onun mimarıdır o kardeşimiz. Sizce çıkar mı benim karşıma? AKP’nin 5 grup başkan vekili var. Bir de Suat Kılıç var. Ne zaman benim adımı duysa ya hasta oluyor ya işi çıkıyor. Genel başkan yardımcılarının tümü yetmiyorsa 5 grup başkan vekilleri de eşantiyondan gelsin. Hepsiyle tartışmaya razıyım. Biz direneceğiz bu ülkenin kuşatılmasına’ dedikçe başbakan ‘eşkıya mısınız?’ diyor. Cumhuriyeti kuran partinin eşkıyalıkla ilgisi olamaz. Ama size bazı eşkıyalık örnekleri vereyim; Önceden eşkıyalar dağdaydı, ulaşılmaz, dokunulmazdı. Şimdi ise dokunulmazlığın arkasına sığınarak yargıdan kaçmak eşkıyalıktır. 14 yaşında çocuğu başbakanlık otobüsünün içine alıp boğazını sıkmak eşkıyalıktır. 1999 yılında olmuş depremle birlikte konulan deprem vergisini 12 yıl geçmesine rağmen hala almak eşkıyalıktır. Bürokratları yargı kararına uymayarak görevlerine iade etmemek eşkıyalıktır."

İnce, Türkiye’nin faşizme doğru gittiğini, herkesin telefonlarının dinlendiğini ve Başbakan Erdoğan’ın kontrolü altında olduğunu ileri sürerken, "Kumar bu hükümetin döneminde üç kat arttı. Kumarcı hükümet bunlar. İddaa’yı bunlar buldu,. At yarışını bunlar her gün yaptı. Kumarı çok seviyor bunlar. İçki ile bu kadar uğraşıyorsun kumarla niye uğraşmıyorsun. Bunlar bizden biri değil. Bunlar milli olan her şeye karşı. Bunlar önce mücahitti, sonra müteahhit oldular şimdi de her şeye müsait oldular" diye konuştu. Konuşmanın ardından CHP Genel Başkan Yardımcısı Volkan Canalioğlu, Grup Başkanvekili Muharrem İnce’ye plaket verdi.