22
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

Bakan Çelik: Ulusalcılık kozası bizi boğar

Bakan Çelik: Bugün ulusalcılık adı altında özellikle bir ipekböceği politikası vatandaşın önüne sürülüyor. Bu bizi kozanın içinde boğulmaya götürür.

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Zübeyde Hanım Kız Meslek Lisesi’nde düzenlenen Okul Meclisleri Konferansı’nın açılışında yaptığı konuşmada, öğrencilere demokrasi ve cumhuriyet yönetimlerine ilişkin değerlendirmelerini anlattı.

TBMM’nin kurulmasıyla milli iradenin millete geçtiğini belirten Çelik, Cumhuriyet’in kuruluşunun TBMM’nin kuruluşuna kadar götürülebileceğini ifade etti. Dünyadaki yönetim modelleri arasında mutlak monarşi, aristokrasi ve meşruti monarşinin de bulunduğunu kaydeden Çelik, ders kitaplarında cumhuriyet ile demokrasinin özdeş gösterildiğini, asla aynı şey olmadıklarını söyledi.

Avrupa ülkesinde cumhuriyet yerine krallık olmasına karşın demokrasinin var olduğunu vurgulayan Çelik, cumhuriyet yönetimlerini de totaliter, teolojik, sosyalist, bürokratik, demokratik cumhuriyet olarak sıraladı ve Türk milletinin tercihini, “demokratik cumhuriyet”ten yana yaptığını belirtti.

AB’DEN UYGULAMA ELEŞTİRİSİ

“Sözde değil uygulamayla demokratik cumhuriyet olma” çabasını sürdürdüklerini dile getiren Çelik, AB’nin de Türkiye’yi uygulama konusunda eleştirdiğini kaydetti. Çelik, “Biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni gerçek anlamda demokratik bir cumhuriyet yapmakla mükellefiz. Görevimiz ve sorumluluğumuz budur” dedi.

Her sektörde olduğu gibi politikada da geçmişte kötü örneklerin bulunduğunu anlatan Çelik, “Kötü örneklere bakarak gençlerimizin depolitize olması, ülke yönetiminden kendilerini soyutlamaları kesinlikle doğru bir şey değil” dedi.

ASKERİ DARBELER

Çelik, 12 Eylül öncesinde sokakların kan gölüne döndüğünü, gençleri sokağa sürenlerin ise otellerde pipolarını tüttürdüklerini, buradan Türkiye’nin bir ders aldığını ifade etti.

“Oldum olası askeri darbelerin hep karşısında oldum. Bunun telaffuz bile edilmemesi gerektiğini düşünenlerden birisiyim. İlerlemiş ülkelere bakarsanız böyle bir şey göremezsiniz” diyen Çelik, demokrasinin kesintiye uğramasının tasvip edilemeyeceğini ifade etti.

Ülke meseleleri üzerinde düşünmek, ancak bunu yaparken bireyleri aynileştirmemek gerektiğine işaret eden Çelik, demokrasinin farklılıklara karşın ortak paydada insanları buluşturduğunu dile getirdi. Çelik, AB’nin bugün “Çokluk içinde birlik” sloganıyla hareket ettiğini, Osmanlı Devleti’nde de çok çeşitli etnik kökenlilerin bir arada yaşadığını hatırlatarak, “Demokratik toplum gökkuşağı gibidir” diye konuştu.

“HİSTERİYE DÖNÜŞTÜRMEK FAYDA SAĞLAMAZ”

Türkiye’nin potansiyelini iyi kullanmak zorunda olduğunu vurgulayan Çelik, şöyle devam etti:

“Fakat Türkiye ne zaman bir gelişim, bir sıçrama hamlesine başlasa hemen içerden birileri, birbirimizi kırdırmaya başlıyor. Dostumuzu düşmanımızı çok iyi bilmek zorundayız. Eğer dostumuzu, düşmanımızı çok iyi bilmezsek, ufak bir kıvılcım, ufak bir provokasyon bu ülkeyi birbirine katar.”

Mersin’deki bayrağa saldırı olayını anımsatan Çelik, buna herkesin tepki gösterdiğini, milli duyarlılık ve reaksiyon konusunda herhangi bir eksiklik olmadığını, ancak bunu “histeriye dönüştürmenin bu ülkeye bir fayda sağlamayacağını” vurguladı.

Trabzon ve Sakarya’da “ortalık karışsın, insanlar birbirlerine girsin diye prova yapıldığını” ifade eden Çelik, bu tür olaylar karşısında soğukkanlı olmak gerektiğini dile getirdi.

VATANSEVERLİK

“Türkiye’de şimdi bir ulusalcılık rüzgarı esiyor” diye konuşmasını sürdüren Çelik, insanların ülkesini, bayrağını, liderini sevmesinin vatanseverlik olduğunu, ancak ulusalcılığın böyle olmadığını söyledi. Çelik, “Bugün ulusalcılık adı altında özellikle bir ipekböceği politikası vatandaşın önüne sürülüyor. Yani kozanın içine kendimizi hapsedelim, etrafımıza koza örelim. Bu, sonuçta bizi o kozanın içinde boğulmaya götürür. Kendi değerlerimizi yaşatarak, antenlerimizi dünyaya açık tutmak zorundayız” dedi.

Yabancılara toprak satışı konusundaki eleştirileri hatırlatan Çelik, “Paranız varsa gidip Londra’nın yarısını satın alabilirsiniz. Hiçbir engel yok” dedi. Çelik, Türkiye’nin AB’ye girmesiyle hakimiyetinin ortadan kalkmayacağını, Türkiye’nin emin adımlarla yoluna devam ettiğini kaydetti.

ÖĞRENCİLERİN SORULARINI YANITLADI

Konuşmasının ardından öğrencilerin sorularını yanıtlayan Çelik, bir öğrencinin, yabancılara toprak satışı konusundaki endişeleri dile getirmesi üzerine, yabancılara satılan toprağın okyanusta bir damla olduğunu, AB’ye girince zaten sınırların ortadan kalkacağını söyledi.

Çelik, kalkınma hızının açıklandığı gibi olmadığını ifade eden bir öğrencinin sorusunu yanıtlarken de, büyüme rakamlarının uluslararası kuruluşların teyit ettiği rakamlar olduğunu belirtti. Enflasyon, faiz, borsa rakamlarının yanı sıra paradan sıfır atılmasını örnek gösteren Çelik, hükümetin başarılarının tesadüf olmadığını söyledi.

Çelik, meslek lisesinde okuduğunu belirterek müfredat yüzünden üniversiteye giriş arzusunu kaybettiğini ifade eden bir öğrencinin sorusunu yanıtlarken de, dün yaptıkları toplantıda bu konuyu da ele aldıklarını belirtti.


AA
Yayın Tarihi : 14 Nisan 2005 Perşembe 18:29:20


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?