Hazar bölgesi petrollerini Türkiye üzerinden dünya pazarlarına ulaştırmak için 1992de gündeme gelmesine karşın temeli ancak 18 Eylül 2002de atılabilen Bakû-Tiflis- Ceyhan (BTC) Ham Petrol Boru Hattının vanaları bugün açılacak. İlk petrolün yaklaşık 3 ay sonra Türkiyeye ulaşması beklenen hatta 40 yıl boyunca yılda en fazla 50 milyon ton petrol taşınması hedefleniyor.
Doğu-batı enerji koridoru kapsamında, başta Azeri petrolü olmak üzere Hazar bölgesinde üretilecek petrolün Ceyhana taşınması ve buradan da tankerlerle dünya pazarlarına ulaştırılmasını amaçlayan BTC projesinde sona gelindi. Türkiye kesimi için yatırım maliyeti yaklaşık 1.4 milyar doları bulan hatta yarın Bakûda düzenlenecek törenle Hazardan petrol pompalanmaya başlanacak.
Törene Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer de katılacak. Projenin Türkiye ayağını anahtar teslimi yapmayı üstlenen BOTAŞ, Türkiyeden geçecek 1070 kilometrelik bölümün yüzde 95ini bitirirken Azerbaycandaki 468, Gürcistandaki 225 kilometrelik bölümler de tamamlanma aşamasına geldi. Hattın Türkiye bölümündeki tüm çalışmaların 30 Eylülde bitirilmesi öngörülüyor.
Hattan ilk petrolün 3 ay sonra Türkiyeye ulaşacağı, bu süre zarfında boruların yaklaşık 10 milyon metreküp petrolle doldurulacağı belirtiliyor. Boru hattından 40 yıl boyunca yılda 50 milyon ton petrol taşınması hedefleniyor. Şirketler anlaşırsa taşıma süresi 10ar yıl uzatılabilecek.
Türkiyedeki işletme ve güvenliği, BOTAŞ International tarafından sağlanacak hattın, tam kapasiteyle çalışması durumunda ülkeye yıllık 250 milyon dolar taşıma geliri getirmesi hedefleniyor.
Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan ve Kazakistan cumhurbaşkanları, yarın Bakûda gerçekleştirilecek törende BTCye Kazakistanın da katılımını öngören bildiriye imza koyacaklar. Türk, Azeri ve Gürcü cumhurbaşkanları ayrıca, Bakû-Tiflis-Kars arasında demiryolu hattının oluşturulmasına ilişkin anlaşmaya imza koyacaklar. Yeni demiryolu hattının, iki yönlü ve hızlı tren seferlerine olanak verecek şekilde inşa edilmesi planlanıyor.
Sezer: Bakü-Ceyhan Bir Köprü Olacak
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, "Komşularımızı batıya bağlayacak bir köprü olarak değerlendirdiğimiz Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı, Kafkasya ve Hazar Havzasında bölgesel işbirliğinin somut bir örneğini oluşturmaktadır" dedi.
Cumhurbaşkanı Sezer, Baküye hareketinden önce Esenboğa Havalimanında yaptığı açıklamada, Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattına ilk petrolün verilmesi nedeniyle yarın Sangaçal Terminalinde düzenlenecek törene katılmak üzere Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyevin çağrılısı olarak Baküye gittiğini belirtti.
Törene, Cumhurbaşkanı Aliyevin yanı sıra, Gürcistan ve Kazakistan cumhurbaşkanları ve diğer bazı ülkelerin temsilcilerinin katılacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Sezer, şunları kaydetti:
"Türkiye, 21. yüzyılın İpek Yolu olarak sunulan Doğu-Batı Enerji Koridorunun en önemli bileşenini oluşturan Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattının gerçekleştirilmesine ön ayak olmuş, bu yönde büyük çaba harcamıştır. Boru hattının bugün itibariyle yüzde 95inin gerçekleştirilmiş olması, tasarı ortaklarının olduğu kadar Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiyenin de başarısıdır.
Türkiye, komşuları Azerbaycan ve Gürcistanın uluslararası toplumla her açıdan daha fazla bütünleşmelerine özel önem vermektedir.
Bu bağlamda, komşularımızı batıya bağlayacak bir köprü olarak değerlendirdiğimiz Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı, Kafkasya ve Hazar Havzasında bölgesel işbirliğinin somut bir örneğini oluşturmaktadır.
Bakü-Tiflis-Ceyhan aynı zamanda, başta Avrupa olmak üzere batı piyasalarının enerji sunum güvenliğine de katkıda bulunacak ve Türk boğazlarından tankerle taşınan tehlikeli madde yükünü hafifletecektir.
Türkiyenin enerji stratejisinin temel öğeleri arasında, coğrafi ve jeostratejik konumundan yararlanarak, petrol ve doğalgaz zengini komşu ülkelerle tüketici pazarları arasında transit ülke ve enerji ticaret merkezi olması yer almaktadır.
Günde bir milyon varil ve yılda 50 milyon ton kapasiteye sahip olacak Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattının, Türkiyenin bu amacına hizmet edeceği gibi aynı zamanda bölgede istikrar ve barış ile Kafkasya ülkelerinin ekonomi alanındaki gelişmelerine katkıda bulunacağına içtenlikle inanıyorum."