20
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

'Başbakan beni aldattı'

Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, türbana serbesti getiren anayasa değişikliğini eleştiren yazısı nedeniyle, kendisine sert tepki gösteren Başbakan Erdoğan’ı NTV’deki Neden programında yanıtladı.

Bir süredir hükümete yönelik eleştirilerini köşe yazılarında yansıtan Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök de telefon bağlantısıyla Neden’in konuğu oldu. Özkök, Erdoğan’ın tepkisini nasıl değerlendirdiğine yönelik soruyu şu sözlerle yanıtladı:

EDEP, ADAP MESELESİ TABİİ AĞIR BİR İFADE

“Şimdi bir gazeteci olarak beni en çok rahatsız eden şeylerden bir tanesi bir ülkenin başbakanıyla polemik içerisinde, polemik gibi görünebilecek bir görüntü içinde olmaktır. O nedenle ben başbakanın söyledikleriyle ilgili bir şey söylemek istemiyorum. Edep, adap meselesi tabii ağır bir ifade. Edep, adap benim kullandığım çoğunluk zorbalığı siyaset biliminin terimlerinden bir tanesidir. Çünkü demokrasiyi sadece çoğunluktan ibaret bir rejim gibi görürseniz o zaman çoğunluk zorbalığı denilen bir şeyin ortaya çıkabileceğini peşinen kabullenmeniz gerekir.”

Başbakan’ın öfkeli belagatının kendisini korkuttuğunu söyleyen Özkök, “Bir toplumda başbakanla medya bu üslupla konuşmaya başladığı zaman bu gidişin sonu iyi olmaz. Başbakan türbanı bir dayatma yoluyla getirdi toplumun gündemine soktu. Biz bunun bu şekilde yapılmasının yanlış olduğunu söyledik. Ben şahsen hayatım boyunca hep türbanın üniversitede serbest bırakılması gerektiğini yazdım, halen de buna inanıyorum. Geleceğini ve bu türban olayının rejimin sınırlarına tecavüz edecek bir noktaya geleceği endişesini taşıyorum ve bu endişemde son derece de samimiyim” dedi.

Erdoğan’ın menfaat imalarını da yadırgadığını dile getiren Özkök şöyle dedi: “Ben gazeteci olarak menfaatlerimi eğer böyle menfaatler varsa, bunu düşünüyor olsaydım başbakanın yanında durmam lazımdı mantıken. Başbakanın karşısında durmamam gerekirdi. Medyayı bir başbakanın kendisinin her söylediğine, her yaptığına evet diyecek bir kurum olarak görmemesi lazım. Eğer demokrasiyi hiçbir kontrolü olmayan, sadece el kaldıran milletvekillerinin oluşturduğu iradeden ibaret görüyorsanız bu çok yanlış... Elbette eşit durumda değiliz. Başbakanın elinde imkanlar var, kötülük de yapabilir isterse. Yapabilir, çünkü geçmişte bunu gördük ama bence bu tartışmanın bu üslupta götürmemesi lazım. O nedenle başbakan tahammül edecek. Nasıl ki biz başbakanın türbanı dayatma yoluyla bizim önümüze getirmesine tahammül ediyorsak elbette 411 tane oy var orada. O oylara ne diyebilirim yani? Cumhurbaşkanının önüne gitti, cumhurbaşkanı onaylarsa yürürlüğe girer, ondan sonra ülkenin yargı organları var. Sonunda kim tartışıyor bugün ortada? Ordu yok, asker hiç sesini çıkarmıyor. Anayasa Mahkemesi Başkanı bir şey söylemedi. Tartışanlar sonunda hükümetin mensup olduğu partinin üyeleri, ona bu konuda destek veren MHP...”

ÖZKÖK NE YAZMIŞTI

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bugünkü AKP grup toplantısında adını anmadan yazısını eleştirdiği Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, yazısında şunları yazmıştı:

“Ben türbanlı öğrencilerin üniversiteye girmesine karşı değilim ama, bu serbestliğin böylesine ağır bir çoğunluk zorbalığıyla gerçekleştirilmesi beni korkuttu. Çünkü bu zorbalığın devam edeceğini ve türbanı çok tehlikeli başka kurumların kapılarına da dayandıracağını gördüm. Yani, devlet dairelerine ve öteki eğitim kurumlarına ne başbakan, ne de AKP’nin öteki üyeleri bugüne kadar bizlere bu konuda etkili bir güvence vermediler. Zaten sözlü güvencenin işe yaramadığını, seçim meydanlarında verilen sözlerin nasıl ezilip gittiğini gördük. Dolayısıyla türbanı ilkokul, ortaokul ve lise kapısına, devlet dairesinin kapısına dayatacak bir çoğunluk histerisine hazırlıklı olmamız gerektiğine artık ben de inanıyorum.”

Basından
Yayın Tarihi : 13 Şubat 2008 Çarşamba 11:09:37
Güncelleme :13 Şubat 2008 Çarşamba 18:20:14


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
kiraz IP: 163.156.240.xxx Tarih : 13.02.2008 12:22:32

ertugrul bey hakikaten turban meselesinde samimiyseniz o zaman okuyan kizlarimizin kamu yerlerinde calismasinida kabul etmeniz gerekmezlermi. neden okuycak bu kizlarimiz soylermisin . keyf icinmi ,dostlar alisveriste gorsun icinmi, yoksa avrupaya karsi bak sizde turbanli okuyor bizde okutuyoruz diye gosteris icinmi.eger oyleyse okumaktan baska ileri gidilmiycekse bu insanlar doktor veya avkat savci olduktan sonra evde oturtucaksaniz ne anlami var soylermisiniz . ya benim ozgurluk anlatisim kit ya siz ozgurlugun ne demek oldugunu bilmiyorsunuz.ustelik birde musluman bir ulkede su yaptiginiza bakin .butun duinya size guluyor, halkina dinlerini yasakliyorlar diye. hangi akla hizmet ettiginizi kimse cozemiyor.zorbalik demissin peki azinligin cogunluga ettigi zorbaliga hangi acidan bakiyorsun.


mehmet ersindigil IP: 84.62.52.xxx Tarih : 13.02.2008 13:06:07

Sayin Ertugrul Özkök,Zamaninda yazilarini zevkle okudugum Sayin Emin Cölasani hatirlat,tin Demek senin yazilarini herhalde bundan sonra baska gazetelerde arayacagiz. Bunu sende cok iyi biliyorsun Basbakan hakkinda yazi yazmak senin Patronun müsaade etmez diye düsünüyorum. Yazdiklarina aynen katilyorum,Benim herhangi bir gazetede yazmadigim icin senin cesaret etmedigin bir kac cümle ekleyim. Sayin Basbakan önderliginde AK Parti aceyip bir sekilde sinsi sinsi icraatlarini tek tek istedigi gibi yürürlüge sokuyor ve daha bunlar iyi günlerimiz diyorum. Basbakan ordu karismasin diye Orduyu Terör bahanesi diye Daglari bombalamak icin görev verdi,Gaye Asker dönüp bakincaya kadar Köprüyü gecmek. Basbakan Din dedi iman dedi edep adap dedi yanina sayin Devlet bahceliyi,de aldi ve suan istedigi Ati oynatiyorlar. Bu konuda bence MHP baskani sayin devlet bahceli en az basbakan kadar sucludur. Devlet Kisisel hak özgürlüklerinde Ve AB Standartlarini yakalamak istiyorsa Devlet her bir ferdini hicbir endise duymadan ayirim yapmadan her türlü hak ve özgürlükten yanaysa bunu özgür Laik Türkiye Cumhuriyeti Anayasasi Altinda olmasi gerektigini düsünüyorum. Ama Türkiyenin sigortasi bildigim MHP simdiki baskani sayesinde ne yazik ki sigorta iflas durumuna gelmistir.Konu bence Turban bahanesi altinda kendi yandaslarini tanimak ve her istedigini yapip yaptirmak,tir.Yani yakinda resmen benden olan beri gelsin olmayanada ölüm fermanini imzalatin derse sasirman,Buda Nutuklarindan anlasiliyor sinirli sinirli cikislarindan,TÜRKIYE CUMHURIYET BASBAKANI HALKINA KORKUTUR BIR SEKILDE HITAP ETMEZ DIYE DÜSÜNÜYORDUM saygilarimla.


erdem yücel IP: 195.174.34.xxx Tarih : 13.02.2008 20:58:12

Sayın Ertuğrul Özkök'ün söylediklerine eski bir üniversite mensubu ve bugün bir gazeteci olarak içtenlikle katılıyorum. Günümüzdeki Türkiye demokrasisinde milletvekili çoğulculuğuna dayanan sistemin her istediğini yapamayacağını  onlara birilerinin söylemesi gerekirdi. Benim anlayamadığım bir nokta sizin ve gazetenizin bir süre önce  gazetenizden kovduğunuz Emin Çölaşan ile aynı görüşe gelmenizdir. Çölaşan haklı ise onu neden gazetenizden kovdunuz? Hürriyetin çıkarları (hükümet ile ilişkilerinde) Çölaşan'ın kovulmasını (!) gerektirdiyse bugün sizler neden aynı noktaya geldiniz?

Bence ileriyi sizlerden çok daha önceden gören Çölaşan'a bir özür borcunuz yok mu? Hürriyet gazetesinin ilk çıktığı yanılmıyorsam 1950 yılından sonra sürekli okuyucusu olmuş, gazetenizin yan kuruluşu ART Decor'da sürekli yazmış bir kişi olarak, Çölaşan'dan sonra  Hürriyet'i okumaktan vaz geçtiğimi özellikle belirtmek isterim. Bu yazınızı da yayın koordinatörü ve köşe yazarı olduğum Kenthaber'den okuyarak öğrenmiş bulunuyor ve sizlere bu satırları yazıyorum.

Saygılarımla.


ali mukan IP: 85.110.15.xxx Tarih : 13.02.2008 19:51:10

HANİ SÖZLER VARDIR KURTLAR KOYUN SÜRÜSÜNE SALDIRIR BİR İKİ HAYVANA ZARAR VERİR SONRA ÇAKALLAR DEVREYE GİRERYA özkökün davasıda aynı çogunluk zorbaları diyor tabi adam yazacak birşey bulamıyor sesi duyulsun diye attı ne yapsın (ahmet hakan gibi)