20
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

Başbakan'dan garip çıkış

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yapılan iftiralar karşısında sessiz kalmayacaklarını belirterek, "Bu ülkeyi şimdiye kadar kim, nasıl söğüşlemiş benim halkım bilsin, öğrensin." dedi. Tarihi Moda Restoranı'nda İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından içki yasağı uygulandığı iddiasıyla yapılan protestolara da değinen Erdoğan, asıl mahalle baskısının içkiyi içmeyene yapıldığını dile getirdi.

AK Parti Kadıköy İlçe Teşkilatı tarafından Green Park Otel'de verilen iftar yemeğine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra, Tanıtım ve Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Edibe Sözen, İBB Başkanı Kadir Topbaş, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, AK Parti İl Başkanı Aziz Babuşcu, ilçe teşkilatı üyeleri ve partililer katıldı. Erdoğan'ın salona girişini partililer sevgi gösterileriyle karşıladı.

İftar yemeğinden sonra partililere hitaben konuşan Başbakan Erdoğan, yardımlaşma ve dayanışma duygularının üst düzeyde olduğu Ramazan ayının Türk halkına ve bütün insanlığa hayır getirmesi temennisinde bulundu.

"BU ÜLKEYİ KİM, NASIL SÖĞÜŞLEMİŞ HALKIMIZ BİLECEK"

Türkiye'de son 6 yılda yapılan yatırımlarla ekonomide yaşanan büyümeler hakkında bilgi veren Başbakan Erdoğan, bu sayede Türkiye'nin itibarının da arttığını ifade etti. "Bizim aka kara, karaya ak diyen siyasetle işimiz yok" diyen Başbakan Erdoğan, "Bizim Türkiye'nin meselelerine değil kendi meselelerine, çıkarlarına odaklanan siyaset anlayışıyla da işimiz olmadı, olmayacak. Biz işimize bakacağız. Biz hizmet üretmeye devam edeceğiz. Türkiye'nin meselelerine çözüm üretmeye, Türkiye'yi büyütmeye soframızdaki ekmeği büyütmeye devam edeceğiz. Bundan kimsenin şüphesi endişesi olmasın. Bizi çatışma minderine, kavga minderine çekmek isteyenler oldu. Bu gün de var yarın da olacak. Asla aldırmayacağız, gülüp geçeceğiz ama hadlerini de bildireceğiz." şeklinde konuştu.

Felsefelerinde "Bir yanağına tokat atana diğer yanağını çevir" mantığı olmadığını belirten Erdoğan, bunu bilmeyenlerin gerçeği anlayacağını söyledi. Erdoğan, "Bilmeyenler bilecek gerçeği. Bu ülkede bu güne kadar bu ülkenin imkanları nasıl söğüşlenmiş, kimler tarafından söğüşlenmiş, benim halkım milletim bunu bilsin, öğrensin. Sanılmasın ki, iftiralar karşısında, yalanlar, haksız ithamlar karşısında sessiz kalacağız. Asla! Gereken cevabı vereceğiz. Hakikati ortaya koyacağız. Herkesine gerçek niyetini milletimiz nezdinde belirgin hale getireceğiz ve yolumuza devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Erdoğan konuşmasında Moda'da İBB tarafından restore edilerek işletmeye alınan Tarihi Moda Restaurantı'nda içki yasağı uygulandığı iddialarıyla yapılan protestolara da değinerek, asıl mahalle baskısının "Ben içmiyorum, sen iç" diyenlere yapıldığını söyledi. Erdoğan, Kadıköy İlçe teşkilatı üyelerine bu tür kavga ve polemiklere karşı dikkatli olmaları uyarısında bulundu. Yapılan protestoları sert bir dille eleştiren Erdoğan şöyle konuştu: "Bunlar hayatı o şişenin içerisinde görenler. Bizim hayatımız o kadar basit değil. Biz hizmet ediyoruz. Bu ülkede hizmeti verirken hedef saptırması yapanlara, hedefi doğru tayin edin diyoruz. Orada belediyemiz güzel bir hizmet vermiş, şık bir hizmet vermiş, içine girilemez hale gelmiş olan bir yeri gayet güzel bir restorasyondan sonra İstanbul'a Kadıköy'e kazandırmış. Sen bunu gölgelemeye çalışıyorsun insaf, el insaf, Ondan sonra bununla ilgili kendine göre gösteri yapıyorsun. Meydan boş, gösteri yapabilirsin, bizim de bu gösterilere aldırış edecek halimiz yok. Biz yolumuza devam edeceğiz." diye konuştu.

İçki içmek isteyen vatandaşlara kimsenin diyecek bir şeyinin olmadığının altını çizen Erdoğan, "Vatandaşın bir kısmı içiyor mu buyursun içsin. Bir kısmı da içmiyorsa bırak da içmesin. Seni niye rahatsız ediyor. İşte asıl mahalle baskısı bu ülkede 'Ben içmiyorum, kardeşim sen buyur iç' diyenlere yapılıyor. Sıkıntı burada. Ben beyefendiye diyorum ki 'sen iç, ben içmeyeyim'. Yok 'sen de bir kadeh tokuştur' kafaya bak ya. Ben mecbur muyum sen tokuşturuyorsun diye tokuşturmaya. Beyefendi köşesinden bana akıl veriyor. Ne kadar kıymetliyse sen kendine sakla onu, bırak da biz de yolumuza devam edelim, yapacak çok işimiz var. Kaybedecek vaktimiz yok." diye konuştu.

"YEREL SEÇİMLERDE HEDEF HEM ATAŞEHİR HEM DE KADIKÖY"

Yaklaşan yerel seçimlere de değinen Erdoğan, kalan 6 aylık sürede partililerin tek tek bütün seçmenlere ulaşmasını istedi.

Ataşehir'in Kadıköy'den ayrılarak ikinci bir ilçe olacağını hatırlatan Erdoğan, partililere hedef olarak, bu iki belediyeyi de AK Parti'ye kazandırmayı gösterdi. Erdoğan, "Bu başarıyı sizden bekliyorum. Ama tabi kuru kuru alacağız demekle olmaz. Planlı çalışmayla olur ve çalışacağız." ifadelerini kullandı.

Erdoğan konuşmasının ardından Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda oynanacak Türkiye-Belçika maçını izlemeye gitti.

cha
Yayın Tarihi : 10 Eylül 2008 Çarşamba 20:40:30


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Musa Erkan IP: 79.211.162.xxx Tarih : 11.09.2008 10:30:30

YURT DISINDAN VE ICINDEN GÖNDERILEN DENIZ FENERI YARDIMLARI EGER VARSA DAGITILIRKEN YARDIMDAN FAYDALANAN INSANLARA NASIL BIR TELKINDE BULUNULUYOR(AKP YE ÜYE´MI KAYDEDILIYORLAR YOKSA AKP´YE OY VERMEK ICIN YEMIN´MI ETTIRILIYORLAR)DIREKT YARDIMI ALANLARDAN BU KONUNUN DETAYLI ARASTIRILMASI LAZIM EGER BÖYLE BIR SEY TESPIT EDILIRSE YARDIMLARIN SIYASI AMACLA AKP ICIN KULLANILDIGI AKP NIN BUNDAN CIKAR VE MENFEAT SAGLADIGI, SKANDAL VE CEZAI YÜKÜMLÜLÜGÜ OLMASI GEREK...BASBAKAN BUNLARA CEVAP VERSIN HIKAYE ANLATMASIN.


yargıç IP: 88.254.14.xxx Tarih : 11.09.2008 01:04:16

Ne mahalle baskısı sayın başbakanım Siz deniz fenerini ne zaman soruşturmaya başlayacaksınız onu söyleyin kimin ne içtigi bizi ilgilendirmiyor Onlar hesabını Allaha verir siz bu halka ne zaman hesap vereceksiniz


ElSalud IP: 78.176.27.xxx Tarih : 11.09.2008 13:18:25

İktidarları süresince halkının yarısı açlık sınırının altında yaşam mücadelesi verirken, %20'si uzun süredir işsiz olan. Ülkesinin Limanları, havaalanları, fabrikaları, ormanları, maden yatakları, büyük şkentlerinin değerli arsaları, tarım arazileri, bankaları, sigorta şirketleri, SEKA'sı, TEKEL'i, TÜPRAŞ'ı, TÜRKTELEKOM'u, ERDEMİR,i yabancılara üç paraya satılırken Türkiye'nin dış borçlarının katlanarak artmasını neden olan, çalışanına mezarda emekliliği layık gören, belediye başkanları ve genel başkan yardımcılarının arsa imar plan tadilat oyunları ile 1 gecede milyon dolarlar vurduğu belgelerle ortaya dökülen, yolsuzluklara damardan girdiklerini iddia ederken, Almanya'da çalışan vatandaşlarının 41,6 milyon Eurosunu iç ettiği Alman savcılarca belgelenen ve orada suçlularının yargılanması süren bir siyasi hareketin herhangi bir ferdinin dürüstlük, hak ve adalet kelimelerini ağzına almaya hakkı olamaz. Mikrofonu kapıp salon salon dolaşıp "Size bir hafta veriyorum. Yoksa ben konuşacağım" sözleri ise, kanunsuzluklar ormanında yaşayanlar arasındaki vahşi paylaşım kurallarının nasıl sürdürüldüğünün en güzel örneğidir.


GUNFA GUNFALI IP: 88.227.13.xxx Tarih : 11.09.2008 00:57:34

Bu adama acıyorum,resmen psikolojosi bozuk,artık foyaları meydana çıkıyor diye ne söyleyeceğini bilemez durumda.Allah bu memleketi bir an evvel kurtarsın bunun elinden yoksa gidişat felaket.


Aras IP: 78.185.179.xxx Tarih : 11.09.2008 16:31:36

Sayın Başbakan o kadar insanların dini duyguları ile oymasını biliyorki hangi konuda konuşursa konuşsun ister gerekli olsun ister olmasın cami hocası gibi önce fetva veriyor sonra yalanlarını konuşuyor.Moda da yapılan gösterilerden size ne yaptığınız yanlışları halk gösteri yapıp sizi uyarıyorsa neden zorunuza gidiyor.Mesele içki içilmesi değil yaptığınız icraatlarınız önemli.Ama unutmayın halk bir yerden sonra sizlerin ne kadar  olduğunuzu anlayacak.


ısmayıl IP: 91.21.235.xxx Tarih : 11.09.2008 14:22:25

Felsefelerinde "Bir yanağına tokat atana diğer yanağını çevir" mantığı olmadığını belirten sayın Başbakan'ın, kullandığı ünlü sözün kim tarafından söylenmiş olduğunu da açıklaması gerekir. Bunun ters durumu: "kısasa kısas, göze göz, dişe diş" öğretisidir. Peki, sayın Başbakan'ın amacı nedir?