Başbuğ Emine Hanım'dan özür dilesin!
Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın başörtüsü sebebiyle GATA'ya alınmamasına bir tepki de ünlü modacı Cemil İpekçi'den geldi.
Olayı duyduğu zaman çok üzüldüğünü söyleyen İpekçi, konu hakkında Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un 'Keşke bu olay yaşanmasaydı' sözlerini yeterli bulmadığını belirtiyor. Zaman'dan Fatih Vural'ın haberine göre İpekçi, Başbuğ'dan Emine Erdoğan'ı ziyaret edip bizzat özür dilemesini beklediğini ifade ederken, "Bunu bir beyefendilik olarak beklerdim. Genelkurmay Başkanı bile olsa bir erkeği, bir kadından özür dilemesi küçültmez. O, Türkiye'nin başbakanının eşidir. Onun inanışı beni alakadar etmez." diyor.
Cemil İpekçi, Türkiye'nin laik ve demokrat kimliğini yeni yeni kazanmaya başladığını dile getiriyor. Bu düşüncesini son dönemde yaşanan siyasal gelişmelerle ilişkilendiriyor. Cumhuriyet'in kurulmasından bu yana özellikle ekonomik alanda ayrıcalıklı bir sınıfın olduğunu dile getiren ünlü modacı, bunların 'korku siyaseti' üreterek nemalandığını söylüyor.
İpekçi, 'irtica' kavramının da korku siyasetinin parçası olduğunu vurguluyor. Bunun en son Kafes kod adlı darbe planında uygulanmak istendiğine işaret eden Cemil İpekçi, şöyle devam ediyor: "Müslümanları gayrimüslimlere karşı, gayrimüslimleri de Müslümanlara karşı kışkırtarak zemin hazırlarsınız. Ötekini yok etmek için en kolay yol hedef göstermektir. Bu memleketi halkı uyutarak idare etmişler. Bugün artık geriye dönüş yok. Bundan sonra hesap verecekler. Belki ben görmeyeceğim; ama 20 yaşında olanlar bunu görecekler. Türkiye eski Türkiye olmayacak."
EMİNE HANIM, BAŞÖRTÜSÜ SEBEBİYLE DEFİLEME GELEMEDİ
İpekçi, Emine Erdoğan'ın başörtüsü sebebiyle kendi defilesinde de mağduriyet yaşadığını aktarıyor. 2004 yılında İstanbul'da yapılan NATO Zirvesi'nde düzenlediği 'Sahire 2004' isimli defilede eski ABD Başkanı George Bush'un eşi Lara Bush'tan dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in eşi Semra Sezer'e kadar herkesin bulunduğunu söyleyen İpekçi, programa gelemeyen tek davetlinin başörtüsü sebebiyle Emine Erdoğan olduğunu dile getiriyor.
İpekçi o gün yaşadığı duyguları şöyle anlatıyor:
"Olaydan ötürü ağlamak geldi içimden. Çünkü aynı kişi, Beyaz Saray'a giderken onun için kapılar açılıyor. Kendi ülkesinde bir toplantıya gidemiyor. Başörtüsü yasağını faşistlik olarak görüyorum."
'One minute' çıkışında 'İşte Başbakan'ım' diye bağırdım
Turgut Özal döneminde başlatılan açılım sürecinin AK Parti döneminde devam ettirildiğini savunan İpekçi, en çok da Başbakan Erdoğan'ın Davos çıkışından etkilenmiş. Ünlü modacı, o an yaşadığı duyguları şu şekilde aktarıyor: "Başbakan, o konuşmayı yapıp, oturumu terk ettikten sonra, Fransız Sokağı'ndaki atölyemde pencereyi açıp çığlıklar attım, "İşte benim Başbakan'ım" diye.
Büyük gurur duydum. Bugüne kadar bütün cumhurbaşkanları, başbakanlar diğer devlet başkanlarının karşısında hep ezik duruyordu. İşte Türkiye bu. Benim kimliğim bu. Atatürk de olsa, orada 'one minute' derdi. Kendisini ezdirir miydi? Bugün sağ olsaydı, bütün komşularımızla hudutlarımız açılmış, belki de AB içinde olurduk."
nazan IP: 78.181.0.xxx Tarih : 16.02.2010 08:45:01
sana içimden osman baydemir gibi has ordan demek geliyor ırzı kırık sen kendine sahip önce sen önce kendin için one mutide de bir dakika de ....ilker başbugun koydugu bir yasa degil bu türkiye cumhuriyetinin bir kanunu bu giremez türbanla ama bir sürü anne baş örtüsüyle giriyor bu nasıl oluyor onların ki siyasallaştırılmamış baş örtüsü var mı bizim genelenegimizde öyle bir örtü köylere kentlere tarihe bakın yok böyle bir örtünme arap icadını bize yapıştırmasınlar iktidar eliyle sende git önce kendi arkanın derdine düş dinime söven müslüman olsa ya git kendinle ugraş elbise dik kremlerrini sür yap bişey işte siyaseti bari yumuşatma kendi haline bırak
ahmet IP: 88.236.155.xxx Tarih : 16.02.2010 03:13:18
sayın ipekçi siyaset yapmak yaptıklarınızdan daha fazla cesaret ister öyle ucuz kahramanlıklara destek vermekle siyaset yapılmıyor başbakanımız one munit dedikten kısa bir süre sonra arplar bizim işimize karışmayın dedi ve abbasta ermenistanı ziyaret etti ilk gittiği yer soykırım müzesi oldu Atatürkle kimseyi mukayese etmeyin kendisi 4 dil bilen hem asker hem diplomattı hemde devlet adamıydı karşısındaki insanlar Atatürk konuşurken susardı duruşuyla bile karşısındaki insan üzerinde etki yaratırdı benim kimliğim bu diyebiliyorsun ama bir iran vatandaşı benim kimliğim bu diyemiyor eğer Ulu önder olmasaydı bir cemil ipekçi olmazdı
İBRAHİM ÇAKICI IP: 78.176.230.xxx Tarih : 16.02.2010 09:44:21
THY'NİN 7000 PERSONELİNİN ELBİSE TASARIMI KARŞILIĞINDA ALDIKLARININ KARŞILIĞINI ÖDÜYOR. BU ZIRVALAR KENTHABER BELİRTMEMİŞ AMA , ASLINDA ZAMAN GAZETESİ YOLUYLA BASINA SERVİS EDİLDİ. AYNI PİSLİKTEN BESLENİRLER MALUMUNUZ.O KADAR PARAYI CUKKALAYAN BU 'TOP'UN; BOĞAZA NAZIR VİLLASINDA KOCASI BEKİR İLE OYNAŞIP BU TÜR SALVO ATIŞLAR YAPMASINI NORMAL KARŞILAMALISINIZ. BEN AYRICA YAZININ KALEME ALINIŞINA TAKILDIM. İNGİLİZCE KONUŞULAN BİR YERDE " ONE MINUTE " ŞEKLİNDE YAZILMASI DOĞRUDUR. AMA BURADA TÜRKÇE KONUŞULUP-YAZILIYOR. DOĞRUSU " VAN MİNÜT " OLMALIYDI. BU KADAR MI ABD SÖMÜRGESİ OLDUK?!...
