20
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

Bay Kemal'e gerekli dersi verin!

BAŞBAKAN ERDOĞAN HATAY'DA

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Hatay mitinginde CHP, MHP ve BDP'yi eleştirerek, "Bunlara ben tek yumurta ikizi demiştim ya. Bunlar tek yumurta üçüzüymüş" dedi.

12 Haziran seçimlerine 15 gün kala Hatay mitinginde konuşan Başbakan Erdoğan onbinlerce vatandaşın sevgi gösterileriyle karşılandı. Hatay'ın tüm ilçelerine selam gönderen Erdoğan, Başbakan olarak bir yıl içerisinde 4 kez Hatay'a geldiğini söyledi. "Çünkü biz Hatay'a sevdalıyız, bizim hataya aşkımız var. Biz Hatay'ın dertlisiyiz. Habib-i Neccar'ın memleketine, Davud-u Antaki'nin şehrine, Cemil Meriç üstadın şehrine biz tutkuyla bağlıyız" diyen başbakan Erdoğan, Hatay'a efendilik için değil, hizmetkar olarak geldiğini belirtti.

Sözlerine Suriye'deki gelişmeleri yakından takip ettiğini kaydederek başlayan Erdoğan, gelen Suriyelilere Hatay'da kucak açtıklarını ifade etti. Suriye'de ölümlerin durması, sokakların durulması hak ve özgürlüklerin en geniş manada teslim edilmesi için Türkiye olarak samimi bir çapa içerisinde olduklarını dile getiren Erdoğan, konuya ilişkin de sık sık Beşar Esad'la görüştüğünü vurguladı. Erdoğan, şöyle konuştu:

"Kendisiyle en son dün görüştüm. Yaşanan olaylardan duyduğumuz kaygıyı, sıkıntıyı, acıyı kendisine bizzat ilettim. Suriye'de bir kez daha Hama ve Humus katliamları yaşanmasın diye büyük bir hassasiyetle girişimlerimize devam ediyoruz. Suriyeli kardeşimizin acısı bizim acımızdır, bu acı dayanılmaz hale gelmeden barışın, huzurun, istikrarın Suriye'ye egemen olmasını gönülden arzuluyorum. Ortadoğu'yu yakından izlerken Balkanları da yakından izliyoruz. Oradan da önceki gün sevindirici, yüreklerimizi serinleten bir haber aldık. Bosna Hersek'te Srebrenice'de 19 yıl önce 10 binden fazla Müslüman'ı katleden, soykırım girişiminde bulunan, azılı katil Ratko Miladiç yakalandı. Elbette giden masum canlar geri gelmiyor. Ama bu azılı katilin yakalanmış olması inanıyorum ki yüreklerdeki acıyı bir nebze olsun hafifletiyor. Bizler Bosna Hersek'te, Balkanlarda bu tür katillerin bir daha cesaret bulamaması için Miladiç'in Uluslar arası Savaş Suçları Mahkemesinde yargılanarak derhal cezalandırılmasını istiyoruz."

Başbakan Erdoğan, dış politikayla ilgili sözlerine MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirerek devam etti. Bahçeli'nin eleştirilerini ciddiye almadığını kaydeden Erdoğan, "Mhp Genel Başkanının bir dış politika vizyonunun olmadığı ortada. Kendisine Şam'a kaç kere gittin, Beyrut'a, Amman'a, Kahire'ye, Bağdat'a kaç kere gittin diye sormuyorum. Bahçeli'ye Üsküp'e, Priştine'ye, Saray Bosna'ya kaç kere gittin diye sormuyorum Hatta Bişkek'e, Bakü'ye, Taşkent'e, gurbetçilerimizin yaşadığı Strazburg'a kaç kere gittin diye sormuyorum. Bunlardan vazgeçtim Allah aşkına Sayın Bahçeli sen bu Hatay'a kaç kere geldin onu söyle.

Ben başbakan olarak dünya başkentlerinde Türkiye'nin hakkını hukukunu savunurken aynı zamanda 13 kere Hatay'a geldim. Sen kaç kez geldin. 3,5 yıl başbakan yardımcılığı yaptın Hatay'a kaç kez uğradın, hangi eseri kazandırdın. Aynı soruyu buradan CHP genel başkanı Kılıçdaroğlu'na da soruyorum. Bir yıldır genel başkan değil mi? Şu ana kadar İsrail'e selam çakmaktan başka hiçbir girişim, hiçbir adımı yok. İsrail medyasında çıkıyor Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanını eleştiriyor. Gidiyor İngiltere'ye, 'ben olsam Mavi Marmara gemisinin çıkmasına izin vermezdim' diyor. 'Bizim iktidarımızda İsrail ile ilişkiler düzelecek' diyor. Chp'nin dış politika vizyonu işte bu kadar, dış politika ufku Tel Aviv'den öteye geçmez, geçemez. Gazze'yi bilmez, Kudüs'ü tanımazlar, Refah Sınır Kapısı desen Cilvegözü Sınır Kapısı'nın yanında zanneder. Şu vizeler kalktığı için Hatay'ın nasıl coştuğunu, bereketlendiğini, Suriye ile kucaklaştığını göremezler, hissedemezler. Bayrağımızın Ortadoğu caddelerinde nasıl coşkuyla dalgalandığını bunlar bilmez."

 

"MİLLİYETÇİLİK 81 VİLAYETE ESER KOYMAK, ONLA DA YETİNMEYİP SOYDAŞA KARDEŞE VATANDAŞA SAHİP ÇIKMAKTIR MESELE BUDUR"

Eleştirilerini Bahçeli ile sürdüren Başbakan Erdoğan, milliyetçiliğin kafatasçılık, ırkçılık olmadığını belirtti. Erdoğan, "Milliyetçilik bu vatanı sevmektir, bu milleti sevmektir, ayıt etmeksizin sevmektir. Bakınız bizler milliyetçiliği bu güne kadar nasıl algıladık, bu vatana hizmet etmek olarak algıladık. Hataylı Cemil Meriç'in çok güzel ifade ettiği gibi her ışığı yangın sanıp söndürmeye giderler. Bunlar Cemil Meriç üstadın dediği gibi karanlığa alışmışlar yıldızlardan bile korkuyorlar. Milliyetçilik Türk bayrağına, Türk pasaportuna, Türk Lirasına itibar kazandırmaktır. Ey Kılıçdaroğlu, ey bahçeli şu birin yanına sıfırları kimler koydu, 6 tane sıfır koydunuz yanına. 6 sıfır Kılıçdaroğlu'nun şu anda çok sevdiği, yanında milletvekili adayları falan var. Bunlar bu sıfırların akıl hocalarıydı. Hep sıfır koyuyorlardı. Sayın Bahçeli'de başbakan yardımcısıydı. Paramızı delik deşik ettiler. Eskiden milyonere zengin denirdi. Bir milyona tuvalete gidiyorduk ya. Öyle mi? Ne oldu 6 sıfırı attık, şimdi bir liraya gidiyor muyuz? Paramız değer kazandı mı? Şu anda artık herkes cebinde Dolar, Euro taşımıyor. Artık vatandaş maaşını aldığında döviz bürosuna gitmiyor. Zaten döviz bürosu da kalmadı. Baktılar iş yok, çünkü paramızın bir değeri, satın alma gücü var. Milliyetçilik Ülkücü Camiayı alıp CHP'nin yedeğine sokmak, vagon yapmak hiç değil. Milliyetçilik 81 vilayete eser koymak, onla da yetinmeyip soydaşa, kardeşe, vatandaşa, sahip çıkmaktır mesele budur.

 

"12 EYLÜL'DE OLDUĞU GİBİ AK PARTİ'NİN KARŞISINDA İTTİFAK YAPTILAR"

"Bunların gözünü hırs bürüdü. Bunlar hizmete değil, istismara odaklandılar. CHP lokomotif oldu, MHP ve BDP'yi yanına aldı kendisine vagon yaptı, bilinmeze doğru ilerliyoruz. Arada bir makas değiştiriyorlar, arada bir raydan çıkıyorlar ama üç kafadar meçhul istasyona doğru aheste aheste gidiyorlar. Bunlara ben tek yumurta ikizi demiştim, meğer bunlar tek yumurta üçüzüymüş. Şimdi ben muhalefet partilerine bir çağrı yaptım. Eğer 'Ak Parti birinci parti olamazsa genel başkanlıktan çekilirim' dedim. 'Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Bahçeli siz de çekilmeye var mısınız?' dedim ve Kılıçdaroğlu, dün Eyüp Sultan Camii'nden bana cevap veriyor. 'Oyların azalırsa çekilmeye var mısın' diyor. 'Bizim oylarımız azalırsa çekiliriz' çünkü dünyada bu iş böyle diyor. Senin siyaset okulunda okuman lazım. Akıl hocanın rahle-i tedrisinden geçmen lazım.

Bak hala iktidara talip değil, muhalefete talip muhalefete. Hedefi birinci parti olmak değil, yüzde 40'lar, 50'ler değil. Hedefi CHP'nin 22 Temmuzdaki yüzde 20,9'luk oy oranı. 'Orayı bir yakalayabilirsem bana yeter' diyor. Onu başarı sayıyor. Baykal'ın oy oranına, bir oy oranı koyabilirse onu kendine zafer sayacak, çıta bu. Hesap uzmanı ya, sınavı birincilikle kazanmış ya ama sadece yüzde 20,9'a kadar saymayı biliyor. Yüzde 40'a 50'ye oraya kadar sayamıyor. Bakınız burada siyaset iktidar için yapılır, siyasete bunun için girilir. Siyasette lokomotif olmanın mücadelesi verilir vagon olmanın değil. Ama Bunlar vagon ve bunlar istismar mücadelesi yapıyor, iktidar mücadelesi değil."

 

"İSTANBUL'DA SERAP KIZIMIZI YAKMAYA ÇALIŞANLAR DÜN CİZRE'DE 13-14 YAŞINDAKİ YAVRULARIMIZI YAKMAYA ÇALIŞTILAR"

Sözlerinde Cizre'de öğrenci yurduna yapılan saldırıyı eleştirerek devam eden Başbakan Erdoğan, Molotof kokteyllerinin adresinin BDP çadırları, il ve ilçe başkanlık binaları olduğunu öne sürdü. Molotofların BDP araçlarıyla taşındığını kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İstambul'da serap kızımızı belediye otobüsünde yakanlar, işte dün Cizre'de 13-14 yaşındaki yavrularımızı yakmaya çalıştılar. İşte bu BDP, CHP'den güç alıyor, CHP'yi parmağında oynatıyor, CHP ile işbirliği yapıyor, ondan rant elde ediyor. Bu BDP, CHP ve terör örgütüne sırtını dayamanın şımarıklığı ile vicdanı, izanı, insanlığı rafa kaldırıyor. İşte Hakkari mitingimizde dükkanları kapattırdılar işin aslı bu. Benden sonra Sayın Kılıçdaroğlu gitti, fakat dükkanlar açık. Enteresan. Hakkari'de CHP'nin aldığı

oy 157. 157 oy almış, o gün 2 bin 2 bin 500 kişi var. Tabi biz meseleyi biliyoruz. Dedik ki bunlar BPD'li. Onlara hitap etti. Ellerine Halk Partisi bayraklarını tutuşturdular, onlara konuştu. Bir gün sonra BPD'nin eş başkan yardımcısı açıklama yaptı, 'bizim mensuplarımızdı' dedi. Fakat bunların içlerinde terör zanlısı olanlarda vardı, bir çok eylemlere katılanlarda vardı. Böyle Molotof eylemlerine vesayre katılanlarda vardı. Buradan da öte orada bir tane Türk bayrağı yoktu. CHP'nin mitinginde bir tane Türk bayrağı yok. Sevgili kardeşlerim çünkü oradaki kitle CHP'li değildi, BDP'linin eline Türk bayrağını tutuşturamazsın, veremezsin, onların bayrak sorunu var. Onların bayrak noktasında sıkıntısı var. Onlar belediyenin kapısına bile 'bayrağı asalım mı asmayalım mı' bunun kararını veremediler.

Biz yola çıkarken ne dedik 'tek millet' dedik. Kim var bunun için de Türkü var, Kürdü var, Arabı var, Lazı var, Çerkezi var, Gürcüsü var, Romanı var, aklınıza kim gelirse hepsi bunun içinde. Farklı azınlıklar Hıristiyanlar, Musevi bunun içinde tek millet. İkincisi bu milletin bir bayrağı var. Bu bayrağın rengi şehidimizin kanı, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehidimizin simgesi onun için tek bayrak diyoruz. Ardından bir şey daha söylüyoruz. Nedir o, bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır diyoruz. Buradan hareketle tek vatan diyoruz. 780 bin kilometre karede tek vatan. Ameliyat yaptırmayız. İstedikleri hesabı yapsınlar, bu vatan toprakları üzerinde asla ameliyat yaptırmayız. Dördüncüsü o da tek devlet Türkiye Cumhuriyeti tek devlet. Şimdi sizinle farklı bir yolculuğa çıkıyoruz . Bu yolculukta ter var, bu yolculukta nem var ama sonunda zafer var."

 

"SİYASET MÜHENDİSLİĞİYLE BİR CHP TASARLADILAR, BAŞINA DA BAY KEMAL'İ GETİRDİLER"

Başbakan Erdoğan, 27 Mayıs'ın 51. yıl dönümünde merhum Başbakan Adnan Menderes ve yol arkadaşlarını andı. CHP'yi eleştirerek sözlerine devam eden Başbakan Erdoğan, siyaset mühendisliğiyle yeni bir CHP tasarlayarak, Kemal Kılıçdaroğlu'nun başa getirildiğine dikkat çekti. Erdoğan, şöyle konuştu:

"Dün çok enteresan bir şey daha oldu. CHP'nin bir vekili var. Şu anda da İstanbul'dan da yine vekil adayı. Bu bayanı tüm Türkiye tanır. Özellikle de benim başörtülü kız kardeşlerim iyi tanır. Bu hanım üniversitede rektör yardımcısıyken ikna odası gibi insanlık dışı bir uygulamayı, başlatan faşist uygulamayı başlatan bir hanım. O da bir profesör. Dün bir programa çıktı. '27 Mayıs darbesi toplumun birçok kesiminde ferahlık ve mutluluk duygusu oluşturmuştur' dedi. 'Bunu kabul etmeyen varsa muhakkak Demokrat Parti'yle bir ilişkisi vardır, insanlar 27 Mayıs'ta neredeyse göbek atacaktı' diyor. Doğru, siz idamların yapıldığı zamanı bayram ilan ettiniz. Bunun neresi yeni. Bu yeni değil bu 1940 model CHP, bu 1960 model CHP. Dün ezanı Türkçe okutan bir CHP vardı. Bu günde Allah'ın ayetine 'sinir bozucu' diyen bir CHP var. Dün 60 darbesine alkış tutan bir CHP vardı, bu günde aynı şekilde 27 Mayıs'ta göbek atan bir CHP var. Dün camilere, ilmihal kitaplarına, hatta duvarlardaki levhalara tahammül edemeyen bir CHP vardı,

Bu gün de Allah'ın ismini saygısızca kullanan bir CHP ve genel başkanı var. 'Statükonun Allah'ı Ankara'da diyor. Şimdi ben şunu da sormak istiyorum. CHP'nin akıl hocası, ikinci Milli Şefi acaba gazeteleri arayıp ne diyor. Hiçbir şey söyleyemez çünkü o da daha önce 'başı bağlı kızlar gitsin Suudi Arabistan'da okusun diyerek, bu profesörle aynı kafada olduğunu gösterdi. Siyaset mühendisliğiyle bir CHP tasarladılar ve başına da Bay Kemal'i getirdiler. Bay Kemal gittiği her yerde elma şekeri dağıtıyor ama arkadaki kadro aynı kadro, kafa aynı kafa. Hatay'lı kardeşim Türkiye'de nasıl bir oyun oynanıyor bunu bu sefer görmeni istiyorum. Ne olur futbol takımı tutar gibi parti tutmayalım. Bakın bu çok önemli. Futbol takımı tutar gibi parti tutmayalım. Bu güne kadar CHP'ye oy vermiş olabilirler MHP'ye oy vermiş olabilirler. Diyorum ki başımızı iki elimizin arasına alalım iyi düşünelim. 8 yılda bu ülkede neler yapıldı. Çeteler eliyle siyasete rol çizmek isteyenler var. Diyorum ki şimdi uyanalım. Türkiye'de nasıl bir tuzağın kurulması istendiğini görelim. Hatay bu noktada 12 hazirana hazır mı, Hatay o büyük güne hazır mı, Hatay demokrasi diyor mu, Hatay yeni bir anayasa diyor mu, Hatay temel hak ve özgürlükler yeniden düzenlensin diyor mu? İstikrar sürsün Türkiye büyüsün, Türkiye hazır, hedef 2023."

 

"AKILLI TAHTAYI, ELEKTRONİK KİTABI GETİRİYORUZ"

Başbakan Erdoğan, 11 büyükşehir olacak il arasında Hatay'ın da bulunduğunu hatırlatarak vatandaşlara müjde verdi. Hükümetlerinin eğitim alanında yaptığı yenilikleri de anlatan Başbakan Erdoğan, Türk halkının Amerikalı ve Alman halkından hiçbir eksiğinin olmadığına değindi. Erdoğan, şunları söyledi:

"Artık okullardan kara tahtayı kaldırıyoruz. Okullara akıllı tahtayı getiriyoruz. Bilgisayar donanımlı akıllı tahta. İnternet ağıyla dünyaya bağlı. Ve çocuklarımıza da birer tane elektronik kitap vereceğiz. Nasıl? Bunun içerisinde bütün dersler buna girilmiş olacak. Nasıl. Dört yıl içinde bütün okullara akıllı tahtayı da elektronik kitapları da vermiş olacağız. Fakir, zengin ayrımı yapmaksızın bütün öğrencilere ücretsiz olarak vereceğiz. Hayırlı olsun. Tabi ben şunu düşünüyorum. Ya diyorum Amerika'da

Edvard, George, Almanya'da Hans, Elga istifade ediyor da benim memleketimde Ahmet'im, Mehmet'im Hasan'ım, Hüseyin'im bunlar niçin istifade etmesin. Neyimiz eksik. İşte bizden öncekilerde iktidarların döneminde niçin bunları yapamadınız. Sayın Bahçeli neredeydin sen, uzayda mıydın niye göremedin bunları.

 

"12 HAZİRAN'DA BAY KEMAL'E GEREKLİ DERS VERİN"

Başbakan Erdoğan, sözlerinin sonunda 8,5 yıllık icraatlarını anlatıp vatandaşlardan destek istedi. "Bay Kemal'e 12 Haziran'da gerekli dersi verin" diyen Erdoğan sözlerini şöyle tamamladı:

"Bay Kemal 8 yıl SSK Genel Müdürlüğü yaptı. 90'lı yıllarda o dönemde anamızı ağlattılar anamızı. SSK hastanesinde kuyruğa girerdik değil mi? Doktor efendi bizi muayenehanesine çağırırdı. Ondan sonrada para. Parayı vereceksin muayene olacaksın. İlaçların biri var diğeri yok. Niye? Derlerdi ki 'yok'. 'Niye yok' kardeşim'e yok.' Benden maaştan para kesiyorsun bu adalet mi Bay Kemal. Senin adaletin bu işte. Faturayı nereye kesiyor, siyasetçiler diyor. E sen ne işe yarıyordun orada. Koskoca SSK'nın genel müdürüydün ne iş yaptın orada. Kelin ilacı olsa başına sürer benim Hataylı kardeşlerimin. 12 Haziran'da Bay Kemal'e gerekli dersi vermeniz lazım. 'Ya sen SSK'yı yönetemedin, Türkiye'yi nasıl yöneteceksin' demelisin. Ondan önce başarılı bir yönetim vardı o geldi battı. Katıldığı televizyon programında 'Başbakan Ankara'yla ilgili, İstanbul'la ilgili büyük projeler hazırladı' diye soruyorlar verdiği cevap enteresan. 'Ben daha iyisini yapacağım' demiyor 'ihale yolsuzlukları için atılan adımlardır' diyor.

Sende zerre kadar onur varsa, şu 8,5 yıl içinde yaptıklarımızın hepsi ortada, sende meclistesin, araştırırsın, soruşturursun varsa gereğini yaparsın. Niye yapmadın? Bu kadar yatırımlar var niye yapmadın, Hatay'da bu kadar okullar yaptık, Türkiye'de 163 bin derslik yaptık, niye bunları araştırmıyorsun 13 bin 600 kilometre bölünmüş yol yaptık niye araştırmıyorsun? Hastanelerle ilgili bu kadar adım attık niye araştırmıyorsun? Sen ne işe yararsın. Kalkıp ta milleti aldatmanın kandırmanın ne anlamı var.

Dürüstlüğe davet edin dbu ürüstlüğe. İşte vaka ortada. Benim kardeşim istediği hastaneye gidiyor, Özele de gider hangisini isterse. Ameliyatlar yapılır para almak yok. Ya biz bunların zamanında Bahçeli'nin zamanında da ölülerimiz hastanede rehine kalmadı mı rehine? Neler çektik yahu. Ölülerimizi rehine aldılar. Ama şimdi devran değişti. Hastayı kapıdan çeviremezsin ilke bu. Nereden gelirse gelsin hiçbir şey sormayacaksın karşında insan var kardeşim. 18 tane helikopter ambulansımız var. 2 tane ambulans jetimiz var şimdi 5 oluyor. Bunları chp li kardeşlerimize anlatın. Biz 780 bin kilometrenin partisiyiz 74 milyonun partisiyiz. Mezhep ayrımı, etnik milliyetçilik, bölgesel milliyetçilik yapmayacağız. Samandağ bu gün oy vermese de yarın orada görecek. Biz yine hizmetimizi yapacağız. Şurada artık 14 günümüz kaldı. Kapı kapı dolaşmaya var mıyız, durmak yok yola devam köy köy dolaşmaya var mıyız? Hepinizi Allah'a emanet ediyorum."

BAŞBAKAN ERDOĞAN HATAY'DA
BAŞBAKAN ERDOĞAN HATAY'DA
BAŞBAKAN ERDOĞAN HATAY'DA
İHA
Yayın Tarihi : 28 Mayıs 2011 Cumartesi 18:07:43
Güncelleme :28 Mayıs 2011 Cumartesi 18:17:20


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?