18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Baykal: Gerginlik daha da büyüyecek

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, YÖK Tasarısı ile ilgili tartışmanın Türkiye'deki dengeleri ciddi biçimde sarsmaya başladığını bildirerek, '' Ekonomi etkilendi, Anayasal kurumlar birbiri ardından tavır takınmak zorunda kaldılar. Konu öyle anlaşılıyor ki daha da büyüyecektir, daha da gerginleşecektir'' dedi.
Baykal partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, AKP iktidara geldiğinde rejimle bir tartışmasının olmadığının çeşitli çevreler tarafından dile getirildiğini, ancak aradan sadece bir yıl geçmesine karşın ülkenin YÖK Tasarısı ile ciddi bir gerginlik içine sürüklendiğini söyledi. Baykal, AKP'nin değişip değişmediğini anlamak için milli eğitim uygulamalarına bakmak gerektiğini, bunun bu alandaki uygulamalarla ortaya çıkacağını ifade ettiklerini anlattı. Milli Eğitim Bakanlığı'nda kadroların bir gecede değiştirildiğini, yönetmelikler konusunda Cumhurbaşkanı'nın devre dışı bırakıldığını, Talim ve Terbiye Kurulu'nun devre dışı bırakıldığını ifade eden Baykal, bunlarla birşeylerin altyapısının hazırlandığını kaydetti. Baykal, şimdi de Türkiye'nin ''İmam hatip tartışması'' içine sürüklendiğini bildirerek, şunları söyledi:
''Bu tartışma Türkiye'deki dengeleri ciddi biçimde sarsmaya başlamıştır. Ekonomi etkilendi, Anayasal kurumlar birbiri ardından tavır takınmak zorunda kaldılar. Konu öyle anlaşılıyor ki daha da büyüyecektir, daha da gerginleşecektir.'' Değişiklikle üniversiteye alınacak öğrenciler ile ilgili kararın üniversitelerden alınarak bakanlığa verilmek istendiğine dikkat çeken Baykal, işin özünün bu olduğunu söyledi. Milli Eğitim Bakanlığı'nın siyasal bir kurum olduğunu ifade eden Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
''1.9 milyon öğrenciyi ilgilendiren bir konuda kimin hangi alandan nereye gireceği konusunda karar verme yetkisi bakanlığa verilmek isteniyor. Bu olağanüstü bir yetkidir. Bakanlık siyasi bir kurumdur. Yetkinin bakanlığa devri pekçok sakıncayı da beraberinde getirmektedir. AKP İktidarı, kollamak istediği bir kesim için milyonlarca gencin hakkını yok sayma noktasına gelmiştir. Milli eğitimi küçük çıkarları için kullanma noktasına gelmiştir. Milli eğitim bu uygulamayla çığırından çıkar. Bakanlığın işi kim, hangi koldan, hangi daldan geçerek hangi üniversiteye girecek, bunu belirlemek değildir. Ben sana nasıl güveneyim?. 1.9 milyon gencin geleceği ile oynama yetkisini sana nasıl bırakayım? Bu güvenilirliği sen nereden kazandın? Sen bakanlığı kadrolaştırdın, şimdi öğrenciler arasında da kadrolaşma yapmak istiyorsun, yanlıştır, tehlikelidir.''

'DİĞERLERİ EKSİK MÜSLÜMAN MI?''
Çocukların dinini öğrenmesi gerekçesiyle imam hatip liselerine gönderildiğinin ifade edildiğini bildiren Baykal, bu okullardan bugüne kadar 645 bin öğrencinin mezun olduğunu belirtti. Bunlar dışındaki öğrencilerin ''Eksik, nakıs Müslüman'' olduğu gerekçesiyle bu liselerin ayakta tutulup tutulmadığı sorusuna yanıt verilmesini isteyen Baykal, ''30 milyon içinde 645 bin kişi Müslüman da diğerleri dini açıdan bir zaafiyet için de mi? Bunlar kusursuz mu da bunları esas alan bir düzenleme içine giriliyor?'' dedi. Baykal, bununla öğrenciler arasında bir çekişmenin, çatışmanın körüklendiğini de söyledi. Bunun milli eğitim sistemini ciddi biçimde sıkıntıya sokacağı uyarısında bulunan Baykal, ''Eğitim birliğinin amacı insanların ortak bir temel kültür etrafında kaynaştırmaktır. Şimdi bir ikileşmenin, çatışmanın devlet eliyle gerçekleştirilmesi düşünülemez. Bu bir çıkmaz sokaktır'' diye konuştu.
  

''DOKUNULMAZLIĞIMI KALDIRIN''

Baykal konuşmasında, partisinin yerel seçim kampanyasında Zonguldak'ta düzenlenen mitingte ''Güneş battıktan sonra konuşma yaptığı'' gerekçesiyle hakkında düzenlenen fezlekeye ilişkin görüşlerini de dile getirdi. Fezlekenin ''Büyük bir hızla'' TBMM'ye sunulduğunu belirten Baykal, Adalet Bakanlığı'ndan, Başbakanlığa ve soruşturma başlatan savcıya kadar herkese ''Katkılarından'' dolayı teşekkür etti.
Şimdi fezleke ile ilgili gereğinin yapılmasını beklediğini bildiren Baykal, ''Bundan gocunmayız, şeref duyarız, mutluluk duyarız. Bunu böyle bırakamayız. Biz arkasında fezleke ile dolaşmaktan rahatsız oluruz. Bu çözülmelidir. Milletvekilinin ceza alabileceği ortaya çıksın. Bunu kanıtlamaktan mutluluk duyarız'' dedi.
Baykal, dosyanın bir an önce Karma Komisyon'da ele alınarak dokunulmazlığının kaldırılmasını istedi. ''Ben hakkında fezleke tanzim edilen bir milletvekili olarak yaşamayı içime sindiremem'' diyen Baykal, şöyle konuştu:
''Rica ediyorum, gereğini yapsınlar. Bu, insanın elinden alınamayacak en temel insanlık hakkıdır. Yargılanmak istiyorum, adalet istiyorum. İddia ile başbaşa yaşamak istemiyorum. (İddia ederiz, gereğini yapmayız), bu olmaz.''

ANKARA
Yayın Tarihi : 11 Mayıs 2004 Salı 15:51:15


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?