Baykal'a gizli iki teklif

İlki ’Anayasa Mahkemesi’ne gitmeyin, ikincisi de ’Ek 17’yi istediğiniz gibi çıkaralım’ Samimiyetsiz buldum

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, anayasa değişikliğini onaylamadan önce “sivil toplum örgütlerinin başlattıkları iyi niyetli girişimlere fırsat vermek amacıyla” beklediğini açıkladı. Gül’ün sonucunu beklediği sivil toplum örgütlerinin girişimlerinin Anayasa değişikliğinin Köşk’e gönderildiği 13 Şubat’tan 2 gün sonra 15 Şubat’ta start aldığı ve 22 Şubat’ta “fiyasko” ile sonuçlandığı ortaya çıktı. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, bu süreçte Başbakan’ın kendisine iki ayrı teklif gönderdiğini, ancak kabul etmediğini söyledi.

15 Şubat’ta start

Edinilen bilgilere göre uzlaşma trafiği şöyle gelişti: TİSK, TESK, Türk-İş, Hak-İş ve Kamu Sen temsilcileri, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu başkanlığında 15 Şubat’ta TOBB Merkezi’nde bir araya geldi.

Resmi gündemi ’AB vizesi’ olarak açıklanan toplantıda, Anayasa değişikliğinin kamuoyunda yarattığı gerilim üzerinde duruldu. STK temsilcileri, gerilimin azaltılması için ’sivil toplum olarak gerekenin yapılması’anlayışı oluştu. Aynı gün Köşk’e çıkan Hisarcıklıoğlu, Gül’e sivil toplumun kaygılarını aktardı ve “Üzerimize düşen bir şey var mı?” diye sordu. Gül de, “siyasi liderler arasında uzlaşma sağlanarak gerilimin ortadan kaldırılmasını” önerdi.

Gül uzlaşma yönünde bir sinyal alınması halinde durumu değerlendireceğini belirterek uzlaşma çabaları bitene kadar anayasa değişikliğini bekleteceğini söyledi. Hisarcıklıoğlu, 18 Şubat’ta diğer sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile bu kez Hak-İş’te bir araya geldi. Bu toplantıda siyasi parti yönetimleriyle temas kurulması benimsendi. Hisarcıklıoğlu’nun önderliğinde CHP lideri Deniz Baykal, MHP lideri Devlet Bahçeli ve DSP lideri Zeki Sezer’le temas kuruldu. CHP ile teması Hisarcıklıoğlu bizzat yürüttü ve iki kez Baykal’la görüştü.

Baykal’la ilk görüşmesini 20 Şubat’ta yapan Hisarcıklıoğlu, apar topar Köşk’e çağrıldı. O gün TOBB’da 2008’in Konsey Toplantısı’nı yapan Hisarcıklıoğlu, konuk olarak Sanayi Bakanı Zafer Çağlayan’ı ağırlıyordu. Toplantının ortasında Bakan Çağlayan’a dönerek fısıldaşan ardından da salondan çıkan Hisarcıklıoğlu, 1 saat sonra döndü. Masadakilerin önemli bir kısmı ne gelişmeleri ne de Hisarcıklıoğlu’nun Köşk’e gelişmelerle ilgili bilgi vermek amacıyla çağrıldığını bilmiyordu. Görüşmede, sivil girişimin gidişatıyla ilgili Gül’e bilgi veren Hisarcıklıoğlu’nun, umutlu ifadeler kullanamadığı sonradan öğrenildi.

22 Şubat: Girişim sona erdi

Hisarcıklıoğlu, 22 Şubat’ta Baykal’la ikinci kez görüştü. “17. maddeyi üzerinde anlaştığımız bir metinle çıkaralım. Anayasa değişikliğini Anayasa Mahkemesi’ne götürmeyin” önerisini kabul etmeyen Baykal, “türban sorunuyla ilgili bu yıl ortak bir çözüm bulunması için tüm partiler ortak açıklama yapmayı kabul ederse Cumhurbaşkanı anayasa değişikliğini veto edecek” formülüne de yanaşmadı. Baykal’ın iki formüle de kesin bir dille “Olmaz” demesi üzerine girişim çözüldü. Cumhurbaşkanı’na son durum hakkında bilgi veren Hisarcıklıoğlu, misyonunu tamamladı. Akşam saatlerinde de Gül’ün onay kararı kamuoyuna duyuruldu.

Baykal: Şaşırdım

VATAN’a konuşan Baykal, Başbakan Erdoğan’ın kendisine Hisarcıklıoğlu aracılığıyla iki teklif ilettiğini söyledi. Ve şöyle dedi: “İlk öneri, ’Anayasa Mahkemesi’ne gitmeyin’şeklinde oldu. İkinci teklif ise Anayasa Mahkemesi’ne gidilmemesi durumunda, ek 17. maddeyi bizim düzenlememiz şeklindeydi. Teklifi ilk duyduğumda şaşırdım, çok garipsedim. Samimiyetsizdi. Başbakan, Anayasa Mahkemesi’nden korkuyor. Bana haber yolluyor. ’Ek 17. madde nasıl isterse, öyle çıkar’ diyor. Sen 17. madde ile ilgili MHP ile protokol yapmadın mı? Bu teklifi göndermek için MHP’den izin aldın mı? “