CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "ham hum şaralop" açıklaması nedeniyle kendisini "argo" sözcükler kullanmakla suçlayan Başbakanlık Sözcüsü Akif Beki’ye tepki gösterdi. Beki’nin bir kamu görevlisi olduğunu anımsatan Baykal, "Sözcü siyasi polemik yapmaya başlarsa Türkiye’de bir şeyler ters gidiyor demektir" dedi.


Deniz Baykal, KKTC Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Derviş Eroğlu ve beraberindekileri CHP Genel Merkezi’nde kabul etti.



Baykal kabulün ardından gazetecilerin sorularını yanıtlarken Başbakanlık Sözcüsü Akif Beki’nin kendisine yönelik açıklamalarına da yanıt verdi.



TBMM’de iç tüzük değişikliğinin ardından AKP’nin jet hızıyla yasaları geçirmesini eleştirerek, "Bunlar ham hum şaralop kanunları" deyimini kullanmasını eleştiren Beki’nin bu açıklamalarına tepki gösteren Baykal, "Bir sözcünün belki de dünyada ilk kez Başbakan adına polemik yaptığına tanık olduk" dedi.



“HAM HUM ŞARALOP CUK OTURDU”



Başbakanlık Sözcüsü’nün bir kamu görevlisi olduğunu anımsatan Baykal, "Sözcü, siyasi polemik yapmaya başlarsa Türkiye’de bir şeyler yanlış gidiyor demektir" diye konuştu. Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:



"Ben kendisine yardımcı olayım. TDK yayınlarından Ömer Asım Aksoy’un hazırladığı Türkçe Deyimler Sözlüğü’nün 3’üncü baskısının 707’inci sayfasına bakarsa orada bu deyimin karşılığının ’Dalavere ve el çabukluğu ile yapılan kimsenin akıl erdiremediği iş’ olduğunu görür. İşte bu ham hum şaraloptur. Türkçe’nin zengin bir deyim birikimi vardır, bu argo değildir. Beki’nin argoyu Başbakan’la bu kadar yakın çalışan bir kişi olarak daha iyi değerlendirmesini umut ederdim. Ham hum şaralop cuk oturmuştur, çok yerinde bir deyimdir."



EK PROTOKOL’LE MÜDAHALE YETKİSİ GÖZ GÖRE GÖRE GİDER

Baykal, UBP Genel Başkanı Derviş Eroğlu ile birlikte yaptığı açıklamada ise yine Ek Protokol uyarısında bulundu.



AB ile Ek Protokol’ün imzalanması durumunda Türkiye’nin artık Kıbrıs’a müdahale hakkının hiçbir şart altında kalmayacağını kaydeden Baykal, "Bu hak göz göre göre gidiyor. Protokol’ün Türkiye’nin Kıbrıs sorunuyla ilgili temel teorilerinin hukuki temelini zaafa uğratacağını düşünüyoruz" dedi.



Bugüne kadar Türkiye’nin Kıbrıs davasının arkasında TBMM’nin, hükümetlerin ve MGK’nın olduğunu anımsatan Baykal, "Bu atılacak imzanın arkasında hangi devlet kurumu var, merak ediyorum. Kimden güç alınarak bu imza atılacak? MGK böyle bir mütalaa verdi mi? TBMM’de bu konu konuşuldu mu? Hayır. Kimse kimseyi aldatmasın. Bu Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tanıma konusunda atılacak çok ciddi bir adımdır" diye konuştu.



KIBRIS TÜRKÜ KIBRIS CUMHURİYETİ’NE YAMALANMAK İSTENİYOR

Derviş Eroğlu ise Kıbrıs halkının gelişmeler karşısında çok tedirgin olduğunu belirterek, "1974 öncesi duruma doğru bir gidiş belki de o günleri aratacak bir ortama doğru gidiş sözkonusu olacak. İleride Türk varlığı da tartışmalı hale gelecek. Yapılmak istenen Kıbrıs Türkü’nü Kıbrıs Cumhuriyeti’ne yamalamaktır" dedi.