Baykal'dan Gül'e itaat suçlaması

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, hakim ve savcı atamalarının Adalet Bakanlığı tarafından yapılmasını öngören yasanın, ''yargıya yönelik kuşatmanın bir uzantısı'' olduğunu söyledi.

CHP Parti Meclisi toplantısı öncesinde açıklamalarda bulunan Baykal, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yasayı hızla onaylamasına dikkat çekerek, "Cumhurbaşkanı'nın bu süreçte kendisine biçilen rolü itaatle uygulamış olması da olayın bir başka üzücü yanıdır" dedi.

Baykal, "Ne yazık ki Sayın Gül, seçilmesinden bu yana tarafsız, Anayasa'ya sahip çıkan, hükümetin yanlışları karşısında 'dur' diyebilen, Anayasa'nın cumhurbaşkanına yüklediği yanlışları engelleme işlevini yerine getirme konumunda değil" ifadesini kullandı.

Baykal, Gül'ün yasayı "alelacele, gece yarısı, saat 03.00'de, yurtdışından gelir gelmez imzalamış olmasının tartışılması gereken çok yönü olduğu"nu söyledi.

"Bu yasayla ilgili Anayasa'ya aykırılık iddiaları var, bunu dikkatle değerlendirip gereğini yapacağız" diyen Baykal, "Cumhurbaşkanı'nın yanındaki uzmanlardan, hukukçularına incelettirmesi gerekmez mi? Bütün bunlara ihtiyaç yok mu? Hiçbir tartışmayı, incelemeyi gerektirmeyen bir durum mu var, emir büyük yerden mi geldi?" eleştirisinde bulundu.

Cumhurbaşkanı'nın doğal bir denetleme ve inceleme sürecini işletemediğini söyleyen Deniz Baykal, bir süre sonra da yüksek öğretimle ilgili çok önemli değişikliklerin gündeme geleceğini belirtti.

Türkiye'nin bir kuşatma altında olduğunu söyleyen Baykal, bu kuşatmanın "Türkiye'yi dönüştürmeyi" amaçladığını ifade etti.

"Üniversiteler kuşatma altına alınacak"

Baykal, "Üniversiteler kuşatma altına alınacak, çökertilecektir. Üniversitelerin kimliği, niteliği değiştirilecektir" dedi.

Bu yasanın seçimden önce de gündeme getirildiğini aktaran Baykal, "Yargı organları ayağa kalkmıştı. O zaman Cumhurbaşkanı Sezer geri çevirmişti ve seçim öncesi 'toplumu germeyelim' diye geri alınmıştı" diye konuştu.

CHP lideri, yasanın gündeme getirildiği dönemde Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerinin yurtdışında olmasına dikkat çekti.

Erdoğan'a "tek parti" eleştirisi

Yasanın "siyasetçilerin emrindeki bürokratların yapacağı mülakatla yargıç seçimini öngördüğünü" vurgulayan Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, getirilen yöntemi "1934'ten beri uygulanıyor" diye savunduğunu hatırlattı.

O dönemin tek parti dönemi olduğunu kaydeden Baykal, "Başbakan tek parti döneminde uygulanan bir yöntemi AB eşiğindeki Türkiye'ye model diye gösteriyor. Başbakan, 1934'e bakacağına AB'nin, Birlemiş Milletler'in, uluslararası hukuk kurumlarının açıklamalarına baksın" diye konuştu.

atv-Sabah ihalesi

CHP lideri, bugün yapılan ve Erdoğan'ın damadının genel müdürü olduğu Çalık Holding'in şirketlerinden Turkuaz'ın tek katılımcı olduğu atv-Sabah ihalesini de eleştirdi.

"İlginç bir ihale yaşandı" diyen Baykal, Türkiye'nin 2'nci büyük medya grubunun, ülkedeki son gelişmelerin ışığında önem kazanmaya başlamış olan bir çevrenin eline geçtiğini söyledi.

İhalenin hukuki boyutlarının, gerçekleşme tarzının ve tek katılımlı ihale anlayışının irdelenmesi gereğini ifade eden Baykal, "Bir kez, 'katılım yeterince çok değil, katılmak isteyen başkaları var, onlar fırsat istiyorlar' diye ertelenmiş olan bir ihalenin, şimdi daha önceki katılımın da altına inerek, tek bir teklifle sonuçlandırılmış olmasının anlamını herkes yorumlamalıdır" dedi.

"Burada söz konusu olan bir gazetenin ya da bir televizyonunun birisi tarafından alınıp satılması değildir" diyen Baykal, "Söz konusu olan Türkiye'de iktidarın kendine itaat edecek, kendine teslim olmuş, kendi emellerine hizmet edecek bir medya oluşturmak konusunda çok somut bir adım daha atmış olmasıdır" diye
konuştu.

"En vurucu hamle anayasa değişikliği"

Baykal, Türkiye'nin içine çekildiği olumsuz koşulların zirve noktasında anayasa değişikliğinin olacağını söyledi.

"Türkiye'yi kuşatma politikasının en vurucu hamlesi anayasa değişikliği olacaktır. Anayasa'yı değiştirdikten sonra Türkiye'nin hukuk sistemiyle de çok değişik bir noktaya geleceğini umut etmektedirler ve bunun hazırlığını yapmaktadırlar" diyen Baykal, "O anayasadan sonra Türkiye başka bir Türkiye'ye dönüştürülmeye başlanacaktır" diye konuştu.

Yolsuzluklar

Baykal, "Yolsuzluklar karşısında bu iktidarın ar damarı çatlamıştır. Şimdi yolsuzluklarını yeni bir gerekçeyle savunma aşamasına gelmişlerdir. Yeni gerekçeleri, 'Biz yolsuzluk yaptık, seçmen bize oy verdi...' Kendi yolsuzluklarının bedelini, sorumluluğunu seçmene yansıtmaya çalışan bir savunma ihtiyacı içine girdiklerini görüyoruz" diye konuştu.

Bütçe görüşmeleri sırasında kendisine yönelik bazı iddialarda bulunulduğuna dikkati çeken Baykal, daha önce bu konu gündeme getirildiğinde dava açtığını ve 13 Aralık 2006 tarihli mahkeme kararıyla tazminat kazandığını hatırlattı.