18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Baykal'ın çağrısı: Memleketi AKP'ye bırakmayın

Baykal vatandaşa seslendi: Lütfen memleketin kaderine el koyun, bu memleketi ne yapacağı bilinmeyen böyle bir iktidarın keyfi kararlarına teslim etmeyiniz.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin olağanüstü toplanan grup toplantısında yaptığı konuşmada, gündeme getirilmesi beklenen içtüzük değişikliğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

“TBMM'yi kuşatma, TBMM'yi etkisizleştirme, görevini yapamaz duruma getirmeye” dönük bir düzenlemenin yürürlüğe konulmak istendiğini ifade eden Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:

“TBMM rejimin kalbidir. Konuların TBMM'de müzakere edilmesi en büyük güvencedir. TBMM'yi müzakere ortamı olmaktan çıkaracak, talimatla, emirle çalışacak, fason üretim yapan bir kurum haline dönüştürecek her girişim demokrasiye, Türkiye'nin tarihsel gelişimine terstir. İktidarın Parlamento'da üçte iki çoğunluğuna karşın, yapıcı bir muhalefet partisinin sadece Türkiye'yi düşünerek görev yapmasına karşın, herkesin iyi niyetle doğruya katkıda bulunma arayışında olmasına karşın TBMM'yi bir ayakbağı, engel, pranga gibi görüp etkisizleştirme arayışına girdiklerini görüyoruz. Halktan üçte iki çoğunluk almış bir iktidarın, şimdiden bu duruma sürüklenmesi ibret vericidir. Meclis'i Maliye Bakanı'na af getirmek için günlerce meşgul etmekte sakınca görmüyorsunuz, Türkiye'nin en önemli konularında TBMM'nin müzakere yapma hakkını kısıtlamaya çalışıyorsunuz. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu.”

“BU MECLİS, SAVAŞLARI YAPTI”

İçtüzük değişikliğinin, yasaların Genel Kurul'da madde olarak değil, bölüm halinde konuşulmasını öngördüğüne dikkati çeken Baykal, Anayasa'nın hiçbir yerinde yasalar arasında böyle bir ayrım yapılacağına ilişkin hüküm bulunmadığını söyledi. Baykal, hükümetin, ”Biz vatandaşa söz vererek geldik ama, şimdi vatandaşın değil, IMF'nin istediğini yapmak zorundayız. IMF de bizden bunu hemen istiyor. İsteğini nasıl gerçekleştiririz?” arayışı içine girdiğini savunarak, “Ne kadar acı bir manzara. Parlamento üçüncü yasama yılını tamamlamadan bu iktidar bu hale gelmiştir” dedi.

Tatile biraz geç girilmesini öneren Baykal, “Bu Meclis 85 yıldır görev yapıyor, ne kanunlar çıkarttı, hiç yoktan ceza kanunu, medeni kanun çıkardı, usul hukukunu yaptı. Bunları yaparken hiçbir zaman '15'er, 15'er konuşalım' demedi kimse... Bu Meclis, savaşları yaptı, siz kanunları yapamaz hale getirmek istiyorsunuz. Ne çabuk halktan, siyasetten korkmaya başladınız, müzakereden kaçmaya başladınız, eleştiriden çekinir, korkak, utanır hale gelmeye başladınız” diye konuştu.

Baykal, bu yöntemle içinde “Dini bankacılık, özel finans kurumu” gibi kurumlar için ayrı bankalar birliği kurulmasını öngören, Bankalar Yeminli Murakıplığı'nı ortadan kaldıran düzenlemelerin bulunduğu Bankacılık Yasa Tasarısı'nın çıkartılmak istendiğini söyledi. Bunların tartışılması gerektiğini belirten Baykal, yeni Bankacılık Yasası'nın ekonomik krizle ortaya çıkan bankalar konusundaki sorunları giderecek önlemlerin alınması için bir fırsat olduğunu kaydetti.

Çok önemli düzenlemeler içeren sosyal güvenlik kurumları ile ilgili tasarının da TBMM'den çıkartılmasının planlandığını bildiren Baykal, bunun da ayrıntılı şekilde müzakere edilmesinin istenmediğini söyledi. Baykal, bunun, haktan korkmanın, kaçmanın en somut ifadesi olduğunu savunarak, “Bugüne kadar hiçbir iktidar bunu yapmamıştır. Hiçbir iktidar, ne tek parti dönemi ne başka bir dönemde TBMM'den kaçma yöntemine başvurmamıştır” dedi.

"İBRET TABLOSU”

Baykal, geçmiş dönemde yapılmak istenen içtüzük değişikliğine ilişkin, TBMM Başkanı Bülent Arınç, TBMM Başkanvekili İsmail Alptekin, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin ile AK Parti Grup Başkanvekili Salih Kapusuz'un, eleştiriler içeren konuşmalarını kürsüden okudu. Arınç'ın, benzer düzenlemeleri içeren içtüzük değişikliğini “Ayıp” olarak nitelediği konuşmasını okuduktan sonra ”Bu, bir ibret tablosudur” diyen Baykal, o zaman karşı çıktıkları düzenlemeleri şimdi halkın önüne getirdiklerini ifade etti.

Baykal, bunun normal bir dönemde bile kabul edilemez sakıncalı bir uygulama olduğunu, TBMM'yi çalışır durumda tutmanın her şeyden önde gelen bir görev olduğunu ifade etti. Baykal, iktidarın “kişilik çatallaşması” içine girdiğini, kimlerin etkisi altında olduğunun bilinmediğini, çeşitli odakların baskılarına maruz kaldığını öne sürerek, “Bu dönemde TBMM'nin susturulması, etkisizleştirilmesi fevkalade büyük bir tehlikedir” diye konuştu.

BAYKAL VATANDAŞLARA SESLENDİ

Bu manzarayı vatandaşlara yansıtmak için toplandıklarını bildiren Baykal, şunları söyledi:

“Vatandaşlarım sizlere sesleniyorum. Lütfen bu memleketin kaderine el koyun, bu memleketi ne yapacağı bilinmeyen böyle bir iktidarın keyfi kararlarına teslim etmeyiniz. Bu ülke sizindir, bizimdir, hepimizindir. Türkiye'yi bu günlere hep birlikte getirdik. Türkiye'ye bundan sonra hep beraber sahip çıkacağız. Türkiye'nin, devletimizin, Cumhuriyetin kazanımlarını tehlikeye atabilecek bu sorumsuz gidiş karşısında kadınları erkekleri göreve çağırıyorum, Türkiye'ye sahip çıkmaya çağırıyorum.”

“SİYASAL YAŞAM KIRILMA NOKTASINDA”

Baykal, milletvekilleri tarafından ayakta alkışlanan konuşmasında siyasal yaşamın yeni bir kırılma noktasına girdiğini söyledi. AK Parti İktidarı'nın üçüncü yılı tamamlanmadan Türkiye'nin temel siyasi doğrultusu ile ilgili tereddütlerin hızla yaygınlaştığını ifade eden Baykal, Türkiye'nin siyasi geleceği ile ilgili tereddütlerin hızla kök salmaya başladığını kaydetti. Baykal, “bunların iç ilişkilere ve uluslararası ilişkilere tehlikeli bir şekilde yansıdığını” ifade etti.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından geri gönderilen TCK değişikliğine ilişkin yasanın TBMM'de aynen kabul edildiğini belirten Baykal, “Kanuna karşı eğitim kurumlarını himaye eden Ceza Yasası, toplumun, Cumhurbaşkanı'nın bütün uyarılarına rağmen ısrarla kabul edildi” dedi.

Bu durumu bir hukuk, siyaset, anayasa, kişilik krizi olarak niteleyen Baykal, “AKP'nin bir kişilik bunalımı, kişilik çatallaşması içinde bulunduğu bu düzenleme ile ortaya çıkmıştır” diye konuştu. Baykal, bir yandan yasadışı eğitim TCK içine alınırken, bir yandan da ”Bunu cezalandırmayalım” denildiğini söyledi.

ULUSAL GÜVENLİK SİYASET BELGESİ

Baykal, MGK'nın Ulusal Güvenlik Siyaset Belgesi'ni konuşamadığını, kararlaştıramadığını ifade ederek, “Ulusal güvenlik duyarlılığı nedir, ulusal güvenlik anlayışımız, ilkelerimiz nedir; bunun adını koyamadılar. İşte bu kişilik çatallaşmasının, bu tereddütün, ülkenin en temel konuları ile ilgili zihni bulanıklığının temel yansımasıdır” dedi.

Her konuda yaşanan çelişkili tavrın, ülkeyi, Türkiye'nin Ulusal Güvenlik Siyaset Belgesi'ni belirleyemeye kadar götürdüğünü savunan Baykal, “Bir yandan AB'ye ne diyeceğiz, terör karşısında ne tavır takınacağız, bu konudaki anlayışımız nedir, genel güvenlik tedbirleri nedir? Türkiye'nin ulusal güvenliğini savunmanın adımlarını sen mi atacaksın, bunu konuşmakta, kararlaştırmakta bile tereddüt içine girmişsiniz” diye konuştu.

“KIBRIS'TA KIRILMA NOKTASI”

Baykal, Kıbrıs'ta da önemli gelişmeler yaşandığını, adada Londra-Zürih döneminin kapandığını, tarihi bir kırılma noktasına girildiğini ifade etti. Protokolün, Türkiye'nin Kıbrıs davasında yeni bir noktaya geldiğini açıkça ortaya koyduğunu kaydeden Baykal, dün yayınlanan anlaşmanın “Kıbrıs Davası”nda yepyeni bir nokta olduğunu belirterek, buna karşı yeni bir tavır geliştirme gereksinimi bulunduğunu söyledi.

İktidarın bu arada üniversitelerle ağır bir tartışmanın içine sürüklendiğini de bildiren Baykal, hükümet ile üniversitelerin en temel konularda bile ortak anlayış geliştirme olanağı bulunmadığını söyledi. Baykal, iktidarın üniversitelerle ilgili bir inat içinde olduğunu ve bunun üniversitelerin tepkisine yol açtığını kaydetti.

AA
Yayın Tarihi : 30 Haziran 2005 Perşembe 14:10:52
Güncelleme :30 Haziran 2005 Perşembe 14:13:57


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
buncin IP: 85.96.6.xxx Tarih : 1.07.2005 16:35:39
İyi de sayın Baykal Vatandaş nasıl el koyacak.. Seçim zamanı oy kullanmaktan başka yapacağı varsa neden söylemiyorsunuz. sokağa diyorsanız ön safhada siz olun..Bizim halkımız sokağa çıktımı mazallah camları çerçeveleri indiriyor..Bunu istemiyosunuz herhalde...Seçim zamanı dışında bu tür söylemleri her ne kadar vatandaş tabirini kullanarak söylediğiniz zaman bildiğimiz başka kanallar devreye girsin havası yaratıyorsunuz..Bunu kasıtlı mı yapıyorsunuz tartışılır..Orasını kamuoyu değerlendirsin..

ercan uğurlu IP: 81.214.229.xxx Tarih : 30.06.2005 16:18:51
sayın baykala şu soruyu sormak lazım acaba ATATÜRK,ün muasır medeniyetler seviyesiyle ilgili sevdasını bu ülke gündeminden kim çıkardı? kim ATATÜRK,ün devrimlerini sosyal hayatta yaşamasın diye çaba gösterdi? onun kurdugu partiyi kendi egemenliğinde olsunda,da nasıl olursa olsun kim yaptı? kim bunları başardı? şimdi çıkıyorlar şikayet ediyorlar bu ülkede siyasal islamdan gericilikten her türlü bağnazlıktan en son şikayet edecek olan sayın baykal ve onun yüreğinde hiçbir şekilde yurt severlik duygusu bulunmayan sahte ATATÜRK,cü yandaşlarıdır kısaca baykal severlerdir.sayın baykala sormak lazım CHP neden halk tarafından sahiplenilmiyor(genelde sokaktaki insanın ortak görüşü DENİZ BAYKAL o partinin başında oldukca CHP oy vermeyeceğmdir) neden bu ülkenin aydınları parti içinde bulunmuyor? partide ülkemin gidişaatından rahatsızlık çekenler degilde delege ağalarının sözü geçiyor? hep merak etmişimdir acaba bu insanlar hiç kendi vijdanlarıyla hesaplaşıyorlarmı diye partileri babalarının çifliği gibi yönetiyorlar kendilerinden başkalarının akıllı olacağını düşünmezlermi nazımın güzel bir şiiri aklıma geldi ben babamdan ilericiyim oğlumdan gericiyim diye bu ülkede sayın baykalın hayal bile edemeyeceği ve hatta cesaret bile edemeyeceği cesaret ve yüreğe sahip sosyal demokratlar var hele bir kenara çekilme erdeminde bulunsun baksın o zaman siyasal miyasal islam bu ülkenin gündemini işgal ediyormu. onun bile geleceğini kurtarırız bizlere layık görmedikleri güzellikleri kendi torunlrına ATATÜRK,ün gelecek nesillerden istediği ve miras olarak bıraktığı muasır medeniyet hayalini yaşayan bir ülkede büyütmesini sağlarız dünya insanlarının yaşamak için isteyebilecekleri bir ülke yaratırız SAYIN BAYKAL SİZ VE SİZİN GÖLGELERİNİZ PARTİMDEN ELİNİZİ ÇEKİN BİRAZ OLSUN YÜREĞİNİZDE VİJDAN KALDIYSA PARTİYİ ATATÜRKÜN ÇOCUKLARINA TESLİM EDİN BİZ BAĞNAZLIKTAN GEERİCİLİKTEN VE HERTÜRLÜ VATAN HAYİNLERİNDEN BAŞ EDEBİLECEK GÜÇTEYİZ VE KORKMUYORUZ TÜRKÜ KÜRDÜ ALEVİSİ SUNNİSİ YANİ VATAN SEVER OLAN ATATÜRKÜN GENÇLİĞE HİTABINI KENDİSİNE DÜSTÜR EDİNMİŞ KOLTUK SEVDASI OLMAYAN DELEGE OĞALARININ VE PARTİ İÇİNNDEKİ OPORTİNSTLERDEN BESLENMEYEN GENÇLERİZ .bizler şikayet etmeyiz SAVAŞIRIZ şikayet edeceğimizi bile bile sırf siyasi çıkarımız içinde görmemezlikten gelmeyiz bu ülkenin gelecegini artık bizlere bıkmanın zamanı geldide çoktan geçiyor sevgili sosyal demokrat arkadaşlar artık susmak değil var gücümüzle bağırma vaktitir gidişat rehavet vakti değil örgütlenip ülkeye sahip çıkma vaktidir siyasilerimiz gelişen olayların magazinel kısmında kaldılar bunlardan ne köy olur ne kasaba ne olacaksa ne yapılacaksa bizler yapacagız yada bu ülkenin irandan beter bir ülke olmasına seyirci kalacağız ileridede birileri bu yazının belki aynısını bizlere yazacaktır saygılarımla.