8
Haziran
2025
Pazar
ANASAYFA

Bayraktar ne yapmak istiyor?

Ayfer İklim Bayraktar Kaleli'yle ilgili bilgiler havada uçuşuyor. İki konuda konsensus var: Tuhaf biri. Ve tutarsız konuşuyor.

Önce emniyet tutanaklarından ve kendi açıklamalarından edindiğimiz bilgilerle özgeçmişine bakalım…

37 yaşında bir gazeteci. İlk ve ortaokulu İstanbul’da, liseyi Yalova’da okumuş. İki kez evlenmiş. 15 yaşında bir oğlu var. ODTÜ Makine mezunu bir mühendis. Kendi şirketi olduğunu söylüyor. 1988-2006 arasında aralarında Güneş, Günaydın, Sabah, Bugün, Star gazeteleri ve TGRT televizyonu olmak üzere birçok basın kuruluşunda muhabir olarak çalıştığını söylüyor. Hesaba göre gazeteciliğe 15 yaşında başlamış görünüyor.

1991-92 arasında TGRT’de yayımlanan haftalık haber programı Yankı’da görev aldı. O sırada Ahmet Tezcan haber dosyalarıyla ilgili absürd mizah bölümünü yapıyordu. Cengiz Kahraman haber müdürü, Kutlu Esendemir, Ahmet Hakan, Levent Öztürk ve İklim Bayraktar muhabirdi. O dönemde onu tanıyanlar için iki farklı Bayraktar portresi var. Birincisine göre “İyi haberler çıkaran acar bir muhabirdi. Çok gençti, son söylemesi gereken şeyi en başta söyleyen dobra biriydi. Biraz da çok konuşurdu.”

İkincisine göre ise; “Birçok kişinin kendisine asıldığını söyleyen, Tarkan hayranı, öylesine bir gençti. İyi bir habere imza attığı görülmemişti.”
Bayraktar, TGRT’den ayrıldıktan sonra Sarıyer ve Küçükçekmece belediyelerinde basın danışmanlığı yaptı. Ardından Star TV’de çalıştı. Fakat tam olarak açıklamadığı bir neden ötürü gazeteciliğe küstü ve Telsim’de basın danışmanlığı yapmaya başladı. 2006’da işsiz kaldı.

İkinci eşiyle evlendikten sonra yani yaklaşık 3 sene kadar önce Ankara’ya taşındı. “Ankara’daki bütün basın kuruluşlarına CV’mi gönderdim. Bir tek ANKA haber ajansından Mümtaz İdil beni aradı. ANKA’ya beni alamayacağını, eğer istersem ODATv’ye haber yapabileceğimi söyledi. Eylülde OdaTV’de başladım. Maaş almıyordum, sadece haber başına cüzi bir ücret veriyorlardı, masraflarımı karşılıyorlardı” diye anlatmıştı OdaTV macerasını.

İşe başladığı günlerde Soner Yalçın’la hiç tanışmadığını belirtti.
Deniz Baykal’ın avukatı Muzaffer Yılmaz’ın yaptığı açıklamaya göre İklim Bayraktar, 24 Ocak 2011 tarihinde Baykal’ın Meclis’teki sekreteryasını ısrarla aramış, görüşmek istediğini belirtmişti. Baykal’la Bayraktar o gün, yani 24 Ocak’ta Meclis’teki odasında 15 dakikalık bir görüşme yaptı.

Soner Yalçın’la 26 Ocak 2011’de yaptığı telefon görüşmesinde Bayraktar, bu görüşmede sözlü tacize uğradığını, istenirse Baykal’ı arayıp benzer bir konuşmayı kayda alabileceğini anlatıyordu. Savcılıkça dinlenen bu görüşmenin basına sızmasıyla taciz iddiaları tartışılmaya başlandı.

Bu görüşmenin devamında Bayraktar, Yalçın’a “CHP Yalova milletvekili Muharrem İnce’nin gece 23.00’te evine geldiğini, sarhoş bir biçimde CHP’nin gizli bir toplantısıyla ilgili kendisine bilgi verdiğini” de anlatmış. Bayraktar, Muharrem İnce’yle görüşmesinin detaylarını önceki gün Fatih Altaylı’ya şöyle anlatmıştı: “Evimin önünde konuştuk. Bana salı günü yapılan CHP MYK’sında Kürt açılımıyla ilgili alınan kararlardan çok rahatsız olduğunu anlattı. Konuşmamız bittiğinde ben ve eşim evine bıraktık. Asansöre kadar bindirdik.”

İnce bu iddiaları yalanlıyor. Öncelikle CHP’nin MYK toplantıları salı günleri yapılmıyordu. Ayrıca İnce’nin evi zemin kattaydı, asansöre binmesi son derece mantıksızdı.
İşin bir de Kılıçdaroğlu cephesi var… Radikal Ankara Temsilcisi Murat Yetkin dün Kılıçdaroğlu’na sorular sordu. Kılıçdaroğlu, Bayraktar’la 21 Şubat 2011 tarihinde yani Soner Yalçın’ın tutuklanmasından 3 gün sonra CHP Genel Merkezi’nde görüştüğünü söylüyordu:

“Röportaj olmadı. Baykal’a ilişkin bazı iddialarda bulundu. AKP’den üst düzey bir ismin bir başka isimle bağlantısı olduğunu tespit edebileceğini öne sürdü, teknik destek istedi. Ben de tespit etmek istiyorsa etmesini, destek veremeyeceğimizi söyledim. AKP’li o ismi ben açıklamak istemiyorum.”

Telefon kayıtlarına göre Bayraktar, Kılıçdaroğlu’yla görüştüğü 21 Şubat günü, eski YARSAV başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu’yla da görüşüyor. Emin-ağaoğlu’na Kılıçdaroğlu görüşmesini de şöyle anlatıyor: “Yok bundan bir cacık olmaz. ‘Sana en büyük balığı getireceğim. Bana destek ver güç ver’ dedim. ‘Yok olmaz sen kendin yap getir’ dedi.” Bayraktar,Teke Tek’te “Ne konuştuğumuzu Kılıçdaroğlu açıklasın” dedi.

‘Kayıt yapıp yapmadığımı söylemem’

Radikal muhabiri Enis Tayman’ın İklim Bayraktar’la dün öğle saatlerinde yaptığı kısa telefon görüşmesi şöyle:

CHP lideri Kılıçdaroğlu ile görüşmenizi kayda aldınız mı? Teke Tek’te böyle bir şey söylediniz yanılmıyorsam?

Böyle bir soru sorulmadı bana. Baykal’la ilgili soruldu.

Kılıçdaroğlu ile ilgili kayıt alıp almadığınızı söyleyebilir misiniz?

Kimse beni anlamıyor. Artık konuşmak istemiyorum. Herkes koltuğuna ve konumuna uygun davransın artık. Siyasetçiler medyacılar bu kadar büyük hatalar yapıyor. Kimse benden dört dörtlük olmamı beklemesin artık. Söylediğim her kelimenin altında başka bir şey aranıyor. Ben hiç kimseye bir şey söylemedim. Üstünden bir buçuk ay geçtikten sonra çıktı ortaya. Burada ben kurban durumundayım.

Peki, Kılıçdaroğlu ile görüşmenizi kayıt altına alıp almadığınızı söyleyebilir misiniz?

Bu soruyu cevaplamak istemiyorum.

Radikal
Yayın Tarihi : 10 Mart 2011 Perşembe 10:25:40
Güncelleme :10 Mart 2011 Perşembe 10:38:58


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
alper 10 IP: 78.188.218.xxx Tarih : 11.03.2011 09:44:08

kim bu kadın nerden çıktı amacı ne kime hizmet ediyor ajanmı şunu bilsinki sosyal demokratlara çamur atarak birşeyler yapamaz chp üzerine oynanan oyunlara karşı birlik beraberlik tutumu sergileyelim


can aslan IP: 217.131.137.xxx Tarih : 10.03.2011 11:07:18

Bu bayanı olsa olsa 15 yaşında gazetecilik yaparken çalıştığı gazetelerdeki abileri tacize alıştırmışlar olabilir.Hastalık bulaştımı geçmesi zor..


Yılmaz CAN IP: 88.239.218.xxx Tarih : 10.03.2011 20:39:20

2 değil ikiden fazla evlenmiş(çapkınlıkları hariç)agresif-geçimsiz insanlarla ilişkilerinde aşırı derecede çıkarlarını ön planda tutan ikna kabiliyeti kuvvetli hayal dünyası geniş gazetecilikle pek alakası olmayan bir bayan,Bu kez sert kaya ya tosladı,umarım bu son hamlesi olur ve güzel bir ders alarak hak ettiği yaşantısına tekrar döner,bu bayan birçok insanın bu şekilde canını yaktı,bir çok insana arkadaş-dost diye yaklaşarak onları tahrik edip zaaflarını ortaya çıkarıp kullanmaya çalıştı,ben eminim ki Sayın Baykal'a ve Sayın Muharrem İnce ye bu bayan asılmış-asılmak istemiş ama yüz bulamamış ve emeline ulaşamamıştır, Yapmak istediğ i özellikle maddi açıdan birşeyler kazanabilmek çünkü paradan başka bir şey asla düşünmez,Şükür ki eline yüzüne bulaştı...