Bingöl'de PKK'lı teröristlerin dün askeri konvoya düzenlendiği, 10 askerin şehit olduğu, 70 askerin de yaralandığı saldırıyla ilgili, teröristlere gözcülük yaptıkları iddia edilen 2 kişi gözaltına alındı.
Bingöl Valiliği ve Cumhuriyet Başsavcılığı'nın saldırıyla ilgili başlattığı adli ve idari soruşturma sürdürülürken, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Bekir Kalyoncu da bugün kente gelerek yetkililerden bilgi aldı.
Bingöl'de görev ve izinden dönen silahsız ve sivil askerleri taşıyan konvoya yönelik dün PKK'lı teröristlerin roketatar ve uzun namlulu silahlarla düzelenlediği, 10 askerin şehit olduğu, 70 askerin de yaralandığı saldırının ardından bölgede başlatılan operasyonlar genişleterek sürdürülüyor. Kırsal alanlara helikopterlerle bırakılan jandarma ve polis özel harekat timleri, kaçan PKK'lıların izlerini sürüyor.
2 KİŞİ GÖZALTINDA
10 askerin şehit olduğu saldırının ardından Bingöl Valiliği ve Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı adli ve idari soruşturma da sürdürülüyor. Soruşturma kapsamında güvenlik güçleri, saldırıyı gerçekleştiren PKK'lılara gözcülük yaptıkları gerekçesiyle 2 kişiyi gözaltına aldı. 2 kişinin sorgusu, Bingöl İl Jandarma Komutanlığı'nda sürdürülüyor.
YAYA OLARAK KAÇMIŞLAR
Saldırıyı gerçekleştiren PKK'lıların olayın ardından yaya olarak kırsal alana kaçtıkları tespit edildi. Saldırının ardından dün bölgedeki tüm emniyet birimlerine telsizle PKK'lıların kaçarken kullandığı belirtilen beyaz renkli Audi marka otomobilin 06 ile başlayan plakasının da sahte olduğu belirlendi. Plakanın Ankara'da 1998 model Tofaş marka bir araca ait olduğu tespit edildi.
ARACIN PLAKASI SAHTE ÇIKTI
Görgü tanıklarının ifadeleri doğrultusunda olaydan sonra kaçan 06 BJ 4498 plakalı Audi marka aracın plakasının sahte olduğu, plakanın Ankara'da 1998 model Tofaş marka bir araca ait olduğu ortaya çıktı.
PKK nın bölgede istihbarat ağı malesef devletimizin istihbarat ağından daha kuvvetli, bölge halkı arasında korktuğundan veya açıkça desteklediğinden ötürü PKK ya yardım ve yataklık eden çok sayıda insan var. Malesef ki bu oran hep daha da artıyor. Ortada böyle bir problem varken, devletin bu yardakçıları yok edememesi de acı bir olay. Oralarda ne korucuya, ne dindarına ne sözde kardeşlere güvenim yok, devletimiz de bunu görmelidir.