18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Bizde kalpazanlık yok!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında da belediye başkanlığı dönemiyle ilgili fezleke bulunduğunu belirterek, "Bizde kalpazanlık yok. Otobüs biletlerinde sahtecilik yok... Bizim senin gibi adi suçlardan dolayı fezlekemiz yok" dedi.

Kılıçdaroğlu, partisine katılımlar nedeniyle Ahmet Taner Kışlalı Spor
Salonu’ndaki törendeki konuşmasına, KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ı anarak başladı. Denktaş’ın mücadelesini her zaman saygıyla anacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, "O bir mücadele adamıydı. Yürekli bir insandı. Hiçbir baskıya boyun eğmedi" dedi.

Kılıçdaroğlu, insanoğlunun açlığa, yoksulluğa, işkenceye dayanabileceğini
ancak özgürlüklerinin sınırlandırılmasına dayanamayacağını belirterek, bunun için
mücadele ettiklerini, insanların düşüncelerini özgürce ifade edebilecekleri bir
Türkiye istediklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, bu mücadelenin her türlü baskıya
rağmen sürdüğünü ve hiçbir gücün özgürlük taleplerini yok edemediğini kaydetti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, "Kusura bakmasınlar, fezlekeden
kahraman çıkmaz" dediğini anımsatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Kusura bakacak bir şey yok Sayın Başbakan, fezlekeden zaten kahraman
çıkmaz. Malumu ilan etmiş. Bu fezlekeden çıksa çıksa demokrasi adına yüz
kızartıcı bir tablo çıkar, sistem adına utanç çıkar, düşünce ve ifade özgürlüğü
adına karamsarlık çıkar. Kim dedi kahramanlık çıkar diye. Sen dön bir kendine
bak. Senin yandaşların, savcıların bunu yapıyor. Onlar ne yaparsa yapsınlar asla
ve asla bizi durduramazlar. Fezlekeden çıksa çıksa güçler ayrılığı ilkesini çöpe
atmak çıkar. Bu fezlekeden özel yaptığın mahkemelerden milletin kafasına sopa
çıkar. Başbakan doğru söylüyor bu fezlekeden kahraman çıkmaz ama Sayın Başbakan bunların uzmanıdır. Bunları çok iyi bilir, mağduriyet pazarlamasını kimse onun kadar iyi kimse bilemez. O, bu işin bir numarasıdır. Sayın Başbakan fezlekeden kahraman çıkmaz ama 27 Nisan e-muhtırasından kahraman çıkar mı, çıkmaz mı? Soruyorum sana. ’Muhtırayı ben verdim’ diyenle Dolmabahçe’de oturdun, 135 dakika görüşme yaptın. Bu görüşme ’benimle mezara gider Büyükanıt açıklamazsa ben de açıklamam’ dedin. Dolmabahçe’de ne görüştünüz? E-muhtıra ve Dolmabahçe bir danışıklı dövüş müydü? Devletin sırları iki kişi arasında kalmaz. Devletin arşivlerinde kalır. Sen çık, ne görüştüğünü millete anlat. Bu memleketin sırlarını pazarlık masalarında mı görüşüyorsun?"

AK Parti Hükümetinin "değişim" diyerek yola çıktığını söyleyen Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ın yasaklı olduğu dönemde parlamentonun Erdoğan’ın
yasaklılığını kaldırdığını belirtti. CHP’nin de halkın iradesine duyduğu saygı
nedeniyle buna destek verdiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Yine aynı şeyi yaparız ama sen oturdun koltuğa millete sabah akşam
yasak koyduruyorsun. CHP’ye fezleke düzenletiyorsun. Bunun Türkçe anlamı nedir? ’Sen ne benim mahkememi, hukuk dışı yapısını, ne de hukuk dışı yargılamasını eleştirebilirsin’ demektir. Hala kafasında demokrasi kültürünü oturtamamış. Anamuhalefet eleştirmeyecek de seni mi övecek? Demokrasinin olmazsa olmaz kuralı muhalefettir. Anamuhalefet sadece demokrasilerde var. Biz o görevi yapıyoruz.... Fezlekeyle aslında halka şunu söylüyorlar, ’ayağınızı denk alın, konuşmayın, oturun’ diyorlar. Oturmayacağız, mücadelemizi yapacağız."

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, kendisi hakkında düzenlenen fezlekeyle
ilgili Avrupa’dan ve dünya ülkelerinden bir çok tepki geldiğini belirterek, "Bu
fezleke demokrasinin katledilmesi demektir. Bu fezleke ’Oturun oturduğunuz yerde, Recep Bey ne derse onu alkışlayın’ demektir" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan’ın şiir okuduğu için 4 ay hapse mahkum edildiğini
anımsatan Kılıçdaroğlu, "4 ay hapse mahkum olan Recep Tayyip Erdoğan’ın böyle bir fezleke karşısında, ’oturun oturduğunuz yerde bunu düzenleyemezsiniz’
demesini beklerdim. Ama o, ’olması gereken oldu’ dedi. Bu demokrasi tarihinde
kara bir lekedir. Yani ’oh oldu’ demektir. Buradan söylüyorum, benim de hiçbir
CHP milletvekilinin de dokunulmazlığa ihtiyacı yok. O senin için geçerli bir
kavram" dedi.

-"Senin fezleke konun..."-

Başbakan Erdoğan’ın fezleke konusunu milletin nezdinde hafife aldığını,
kendisini küçük düşürme çabasına girdiğini öne süren Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın
"İlk kez fezleke hazırlanmıyor ki, benim hakkımda da fezleke var" dediğini
söyledi.

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Sen bu milleti aptal mı sandın? Senin fezleke konun, belediye başkanlığı dönemiyle ilgili zimmet, kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık, resmi evrakta sahtecilik, cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak... Sen bu adi suçlarla fikir özgürlüğünü nasıl aynı kefeye koyarsın? Sen bu milletin irfanıyla dalga mı
geçiyorsun? Bizde zimmet yok, otobüs biletlerinde kalpazanlık yok... Bizim senin
gibi adi suçlardan dolayı fezlekemiz yok. Biz sadece Silivri’de sorgusuz sualsiz,
yıllardır hapiste kalanların haklarını soruyoruz. Sen 4 ay hapse girdin diye
kıyamet koptu. Onlar yıllardır hapisteler. Onun bilgelik değil, intikam duyguları
gelişmiş. Devlet yönetiminde intikam anlayışı olur mu?"

Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ın sık sık Mehmet Akif Ersoy’un "Zulmü
alkışlayamam, zalimi asla sevmem" dizelerini dile getirdiğini ifade ederek,
"Bugün zulmü alkışlayan Recep Tayyip Erdoğan, dünün mazlumuydun, artık bugünün zalimi oldun. Mehmet Akif’ten okuduğun şiirleri ruhundan hissedebilseydin, onun ahlakını içselleştirseydin, bugün farklı olurdun. Mehmet Akif İstiklal Marşı’nı yazarken paltosu bile yoktu. Şimdi bunlara bakın servetleri dağları aştı. Sen hangi Mehmet Akif’ten söz ediyorsun? Sen artık zengin sofralarının adamısın, zenginlerin yanındasın, mazlumları unuttun" şeklinde konuştu.

Türkiye’nin her alanda sorunu bulunduğunu savunan Kılıçdaroğlu, bu
sorunlar dururken, 29 Ekim ve 19 Mayıs kutlamalarıyla uğraşıldığını söyledi.

Toplumsal barışı sağlayan, birlik sembolü olan ne varsa hepsinin saldırı
altında olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, "29 Ekimi, 19 Mayıs’ı niye kutluyoruz?
Atatürk Samsun’a kendisi için mi, turistik gezi için mi çıktı? Milletin
bağımsızlık iradesi için Samsun’a çıktı. Emperyalizme karşı mazlum ülkelere ilham vermiş, milli mücadeleyi başlatmak için Samsun’a çıktı. Mehmet Akif’in ’Ben
ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım’ demek için Samsun’a çıktı. Bu milletin
birlik sembollerine saldırmanızın sebebi nedir? Niyetiniz ne ise açık açık
söyleyin. Bunların bir akıl hocası var, ’faşist 19 Mayıs kutlamaları kaldırılmalı’ diyor. Kutlamalar içeriği itibariyle militaristmiş... O zaman kutlamaları sivil yap. Hava soğukmuş... Ankara’da daha soğuk, milleti aptal yerine koymaya kalkışmayın. Milletin bağımsızlık duygusunu yok etmeye çalışıyorlar. CHP var olduğu sürece hiçbir şeyi yok edemezsiniz.

Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından partiye katılanlardan temsili olarak
bazılarına parti rozeti taktı.

Törende CHP’ye bin 100 kişinin katıldığı belirtildi.

TÜZÜK KURULTAYINI TOPLAYACAĞIZ

Kılıçdaroğlu, tüzük kurultayıyla ilgili tartışmaları da değerlendirirken, “Hukuk neyi öngörüyorsa onu yapacağız hiç kimse meraklanmasın” dedi.

Törenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin, “Kurultay yapmak isteyen CHP'liler yeterli imzaya ulaştıklarını ve bu imzayı genel merkeze göndereceklerini açıkladılar. İmzalar elinize ulaştığı an izleyeceğiniz yol nedir?” sorusu üzerine, “Çok basit. Gereğini yapacağız, tüzük kurultayını toplayacağız. Ne telaşlanacak bir şey var, ne de başka bir şey. Hukuk neyi öngörüyorsa onu yapacağız hiç kimse meraklanmasın” yanıtını verdi.

Kılıçdaroğlu, “Bu girişimi nasıl değerlendirdiğinin” sorulmasına karşılık da “Eğer tüzükte partililerimizin böyle bir hakkı varsa o hakkın kullanılması da gayet doğaldır” dedi.

Bir gazetecinin, “Konuşmanızda ayrım yapmadığınızı dile getirdiniz. Bunu parti içi muhaliflere bir gönderme olarak kabul edebilir miyiz?” sorusu üzerine de Kılıçdaroğlu, “Ben onları parti içi muhalif olarak görmüyorum. Onlar tüzükten kaynaklanan haklarını kullanıyorlar” diye konuştu.


 

AA
Yayın Tarihi : 15 Ocak 2012 Pazar 17:50:54


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?