29
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

Bizi de alın memleketi kurtarın!

Ankara Adliyesi'nin önünde bugün görülen Hopa Davası'nda sanık öğrencilere destek amacıyla çok sayıda sivil toplum kuruluşu ve siyasal partinin katılımıyla eylem yapıldı. Öğrenci Kolektifleri de, Türkiye'nin dört bir tarafından yargılanan arkadaşlarına destek için adliye önünde idi.

Ankara- Hopa'da 31 Mayıs'ta çıkan olaylarda kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden emekli öğretmen Metin Lokumcu'nun ölümünü ve gözaltıları protesto eden 22 öğrencinin yargılandığı Hopa Davası'nın ilk duruşması bugün Ankara Adliyesi'nde yapılıyor.

Duruşma devam ederken, dışarıda CHP ve BDP milletvekilleri, ÖDP, TKP, SDP, EHP, KESK, Halk Evleri, Öğrenci Kolektifleri, Liseli Genç Umut, Pir Sultan Abdal Derneği'nin de katıldığı bir eylem düzenlendi. Eylemde, "AKP'den hesabı gençlik soracak", "Bizi de alın, memleketi kurtarın", "Faşizme karşı omuz omuza", "AKP'ye teslim olmayacağız", "Direne direne kazanacağız", "Her yer Hopa, her yer direniş" gibi sloganlar atıldı.

"Dönülmez bir yoldayız ve yalnız değiliz"

Ortak basın açıklamasını okuyan KESK Genel Başkanı Lami Özgen, "Özgürlük, eşitlik, adalet, emek ve barış için bu ülkenin aydınları, emekçileri ve öğrencileriyle dönülmez bir yoldayız ve yalnız değiliz. Bugün buraya, bütün yol arkadaşlarımızla birlikte aydınlık Türkiye'ye merhaba demeye geldik" dedi. Mahkemelerde Mahirlerin, Denizlerin yolundan yürüyen gençlerin yargılandığını söyleyen Özgen, ya mücadeleye devam ederek, siyasal iktidara bağımlı yargı anlayışını kırmak için bir adım atılacağını ya da susarak bunun derinleştirileceğini belirtti.

Eylemde konuşan BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, zorbalığı, haksızlığı giderecek tek gücün ezilenlerin, devrimcilerin omuz omuza dayanışması olduğunu vurgulayarak, şunları ekledi:

"Hopa halkına eşkıya diyenlerin Ankara'nın göbeğinde en büyük eşkıya olduğunu ilan ediyorum. Türkiye'de özgürlüğü, adaleti, kardeşliği yok ettiler. Saçlarını kesen çocuklarımızı içeri atan korkaklar, sizin adaletiniz bu kadar. Che'nin bir sözü vardır; 'Zor günlerde dayanışma yükselir' der. Biz dayanışmayı yükselteceğiz, bunun için durmadan yürüyeceğiz. Zafer sizlerin, bizlerin, halkın olacak."

"AKP faşizmi cellat haline geldi"

Öğrenci Kolektifleri de AKP faşizminin nasıl cellat haline geldiklerini Metin Lokumcu'da gördüklerini, Türkiye'nin dört bir tarafından yargılanan arkadaşlarına destek için geldiklerini ifade etti.

TKP Merkez Komitesi, yaptığı açıklamada, yargılanan öğrencilerin sadece AKP'ye teslim olmayan bir halkın temsilcileri oldukları için yargılandıklarını belirterek, "AKP, Avrupa'nın en büyük adalet saraylarını yaptı. Saraydan gelecek adalet yerin dibine batsın! Biz halkın adaletini istiyoruz" dedi.

4 dakikada ret kararı

Artvin'in Hopa İlçesi'nde 31 Mayıs'ta emekli öğretmen Metin Lokumcu'nun ölümüyle sonuçlanan olayları Ankara'da protesto eden 22'si tutuklu 28 kişi, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı. Mahkeme, görevsizlik talebini 4 dakikalık toplantının ardından reddetti.

Hopa'da yaşanan olayların ardından Ankara'da yapılan protesto gösterileri nedeniyle tutuklanarn ve 6 aya yakın süredir Sincan F Tipi Cezaevi'nde bulunan çoğunluğu öğrencilerden oluşan 22 kişinin ilk duruşması bugün yapıldı.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklarla çok sayıda sanık avukatı katıldı. Salonun yeterli olmaması nedeniyle duruşmaya izleyici olarak sadece sanık aileleri, milletvekilleri ve gözlemciler alındı.

Tutuklu sanıklar salona girerken izleyicilerce alkışlandı. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Dündar Örsdemir, izleyicileri “duruşmada ciddi olmaları” konusunda uyardı.

Mahkeme heyeti savunma avukatlarının görevsizlik talepleri reddedildi.

"Tanınmamak için saçlarınızı traş ettirdiniz"

Tutuklanan arkadaşlarıyla dayanışmak için saçlarını traş ettirerek fotoğraflarını cezaevine gönderen 3 öğrencinin bile, "olaylara katıldınız; tanınmamak için saçlarınızı traş ettirdiniz" denilerek tutuklandığı davada yargılanan öğrencilerle dayanışma göstermek için dün arkadaşlarının yanı sıra, kamuoyunun yakından tanıdığı sanatçı, siyasetçi ve akademisyenler saçlarını kestirmişti.

Davada yargılanan isimler şöyle: Ozan Sürer, Ömür Çağdaş Ersoy, Ozan Gündoğdu, Kadir Aydoğan, Başak Eylül Şan, Pelin Bayram, Tayfun Yıldırım, Uğur Uzunpınar, Mehmet Cem Çıplak, Uğur Tuna, Hikmet Tanıl, Göksel Ilgın, Sevgi Sönmez, Soner Torlak, Ferat Konukçu, Can Kaya, Çağrı Yılmaz, Can Türkyılmaz, Hazal Kangal, Nuri Özçelik, Özge Aydın, Demet Yılan, Mahir Mansuroğlu, Zafer Algül, Hamza Doruk Yıldırım, Özgür Atmaca, Cüneyt Çakır ve Eda Dişkaya.

 

31 Mayıs'ta Ne Olmuştu?

31 Mayıs'ta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan seçim mitingi için her zamanki gibi Artvin merkezi değil, bu kez Hopa'yı seçmişti.

Hopa halkı, mitingin yapılacağı yerle arasından "duble yol" geçen bir mesafede HES'leri ve çaydaki sömürüyü protesto etmek için toplanmış ve binalara pankartlarını asmıştı. Ancak polis buna imkan vermeyerek halkı dağıtmak için cop ve biber gazı kullandı. Gaz bulutu içinde emekli öğretmen Metin Lokumcu kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Hopa'daki olayların ardından Tayyip Erdoğan Trabzon'da aynı gün yaptığı mitingde, protestoda bulunan Hopa halkına "eşkıyalar" dedi.

Halka yapılan saldırının ve Metin Lokumcu'nun öldürülmesini protesto etmek için 31 Mayıs'ta emek ve meslek örgütlerinin, siyasi partilerin çağrısıyla Ankara'da protesto yürüyüşü düzenlendi. Yürüyüş Sakarya Caddesi'nden başlayarak AKP İl Binası önüne kadar sürdü. AKP'nin önüne kurulan barikattaki polisler Hopa'dakine benzer şekilde gaz ve coplarla "müdahalede" bulundu.

Kitlenin dağılmasının ardından ÖDP Ankara İl Başkanlığı binası polis tarafından basıldı. Polis 79 kişiyi gözaltına aldı. Terörle Mücadele Şubesi'nde sorgulanan bu kişilerden 5'i tutuklandı.

Operasyonların ikinci evresi ise 12 Haziran seçimlerin hemen ardından evlere yapılan baskınlarla başladı. Ankara'da ev baskınları yapıldı. Evlerden kitaplar, bilgisayarlar toplandı. 18 kişi gözaltına alındı ve 15'i tutuklandı. Bu operasyonlar sırasında ÖDP Parti Meclisi üyesi Ozan Sürer de tutuklandı. Defalarca yapılan itirazlara rağmen protestocular 6 aydır tutuklu. Bu itirazlara yönelik mahkemelerin verdiği red kararlarının metinlerinin de noktası virgülüne kadar aynı olması, "copy paste" (kopyala-yapıştır" eleştirilerine neden olmuştu.

 

Olmayan örgüte üyelik

Tutuklananların üyesi oldukları yasal kitle örgütleri, siyasi partilerin yapısı hiçe sayıldı ve tutuklular THKP-C gibi olmayan bir örgütün üyeleri kabul edildi. Lokumcu'nun hayatını kaybettiği eylem esnasında ve sonrasında Hopa'da gözaltına alınıp ardından tutuklananlar hakkında Terörle Mücadele Kanunu'na dayandırılarak oluşturulan suç, davadan düşürülürken, onlara Ankara'da destek verenlerin TMK kapsamına sokulması davadaki bir diğer önemli hukuksuzluk olarak dikkat çekti.

 

Kitaplı Terör Örgütü Üyesi

Ev baskınları, medyaya yansıyan iddialar ve 6 aydır tutuklu bulunan şüphelileri içeren soruşturmanın delilleri ise, baskın yapılan evlerden toplanan kitapların içerikleri.

 

SOL Yayınları Halen Yasaklı

Ev baskınlarında Marksist klasikleri basan "SOL Yayınları"na ait kitaplar delil olarak toplandı. Bunların dışında üzerinde Marx, Lenin ile Deniz Gezmiş, Mahir Çayan ve İbrahim Kaypakkaya'nın adı ya da fotoğrafı görülen tüm kitaplar baskınlarda, örgüt üyeliği delili olarak sayıldı. İddianemenin büyük bölümü sosyalizmden söz eden bu kitaplardan oluşuyor.

İddinamede ayrıca bu kitapların kimilerine ilişkin yasaklama tarih ve karar sayısı da bulunuyor. Örneğin, Lenin'in "Gençlik Üzerine" kitabı için 1975/65, Mahir Çayan'ın "Toplu Yazılar"ı için ise 1979/34.
 

Ağır Suç Delilleri

"Silahlı terör örgütü" üyesi olmakla suçlananlara ilişkin kitaplar dışındaki suç delilleri ise şunlar:

- 150 cm uzunluğunda, 2 cm kalınlığında sert plastik sopa
- 90*90 çapta kareli puşi
- 4 adet 60 cm tahta sopa
- Üzerinde TTB yazan şemsiye
- Sopasız flama

 

 

anka/AA
Yayın Tarihi : 9 Aralık 2011 Cuma 14:18:31
Güncelleme :9 Aralık 2011 Cuma 16:25:35


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?