20
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

Boykot sorunu çözer mi?

Başbakan Tayyip Erdoğan Fransız Meclisi'nde yarın gerçekleşecek kritik oylamanın öncesinde açıklamalarda bulundu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Fransa Meclisindeki yasa teklifine ilişkin, “Yarınki açıklamam büyük ihtimalle birinci etaba yönelik neler yapacağız, bunu açıklayacağım ve 2. etap, 3. etapta ne gibi yaptırımlarımız olacak onları da açıklayacağız. Şu anda Sarkozy'nin oy hesapları üzerinde akla ziyan bu adımları, Fransa-Türkiye ilişkilerine zarar verecektir” dedi.

Başbakan Erdoğan, TBMM Genel Kurulundan ayrılırken gazetecilerin Fransa Meclisi'ndeki yasa teklifiyle ilgili sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, “Yarın Fransa'da sözde soykırımın inkarını suç sayan yasa teklifi oylanacak. Sizin de bir mektubunuz oldu. Teklif geçerse, Türkiye'nin atacağı adımlar ne olacak? Büyükelçinin çekilmesi söz konusu olabilir mi?” sorusu üzerine Erdoğan, “Bu konuyla ilgili olarak yarın bu yapılacak oylamadan sonra bizim biliyorsunuz Ukrayna ile Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyimiz var. Ben basın açıklamasında, Sayın Cumhurbaşkanı Yanukoviç ile yapacağımız, bu konuyla ilgili açıklamalarımı yapacağım” diye konuştu.

“Bizim etap etap bazı adımlarımız olacak” diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

“Yarınki açıklamam büyük ihtimalle birinci etaba yönelik neler yapacağız, bunu açıklayacağım ve 2. etap, 3. etapta ne gibi yaptırımlarımız olacak onları da açıklayacağız. Şu anda Sarkozy'nin oy hesapları üzerinde akla ziyan bu adımları, Fransa-Türkiye ilişkilerine zarar verecektir. Temennim odur ki şu anda malum sosyal demokrat ağırlıklı bir yapı var. Sosyal demokrat ağırlıklı bu yapı, şu andaki iktidarın attığı bu adımı onlar iyi bir değerlendirmeye tabi tutar ve bunun yanında da bu yanlışı Senato bundan önce olduğu gibi düzeltir ve Türkiye-Fransa ilişkileri yine aynı minval üzere devam eder. Aksi takdirde bugün Fransa'da 500 bin Ermeni varsa 550 bin de bizim Türk vatandaşımız var. Yine tüm bunların yanında çok farklı olarak bir şey söyleyeceğim; aynı düşünceyi bizlerle paylaşan belki 2,3,4 milyon şu anda Fransa'da insan var. Bütün bu insanlar, bu atılan adımın şu ana kadar farkında değildi ama yarın Meclisten böyle bir kararın geçmesi halinde öyle zannediyorum ki Fransa'daki tepki, kendi vatandaşları içinde de çok daha artarak devam edecektir ve ben gerek yarın yapacağım açıklama gerek Cuma günü İstanbul'da uluslararası bir toplantıda yapacağım konuşmada bunları çok daha detaylı bir şekilde değerlendireceğim.”

Bir başka gazetecinin, “Sarkozy, Sayın Cumhurbaşkanı'nın telefonlarına çıkmıyor. Bununla ilgili bir değerlendirmeniz olabilir mi?” sorusuna “Diplomatik bir talihsizlik. Yani uluslararası diplomaside böyle bir gaf, böyle bir yanlış yapılmaz. Sarkozy, kendini tanımlamıştır” yanıtını verdi.

 FRANSIZ ŞİRKETLERİ DİKEN ÜSTÜNDE 

Fransa parlamentosunda 22 Aralık'ta görüşülecek 'sözde Ermeni Soykırımının inkarını suç sayan' yasa teklifine Türkiye'nin tepkileri devam ediyor.

Türkiye ile Fransa, 10,5 milyar dolarlık yıllık ikili ticaret var ve Türkiye'de faaliyet gösteren 2000'e yakın Fransız şirketi bulunuyor.

Soykırımın inkarını suç sayan yasanın çıkması halinde, Türk-Fransız ilişkilerinin ciddi şekilde zarar göreceği belirtiliyor.

Fransız Meclisi'nde önümüzdeki perşembe günü görüşelecek yasa, Türkiye'de faaliyet gösteren 2 binden fazla Fransız şirketini endişelendiriyor. Firmaların yetkilileri, yasanın çıkması halinde Türk halkının ürünlerini protesto etmesinden çekiniyor.

2010 yılında Fransa'nın Türkiye'ye ihracatı genel ihracat artışından, Fransa-Türkiye ticareti Fransa'nın genel ticaret artışından daha yüksek oranlarda seyretti. 2010 yılında Türkiye'nin Fransa'nın ihracatındaki payı yüzde 1,62, ithalatındaki payı yüzde 1,20, dış ticaretindeki payı yüzde 1,39 oldu.

Türkiye'de 2 bin adet Fransız sermayeli şirket faaliyet gösteriyor. Fransız firmaları özellikle nükleer enerji santralleri ihaleleri, yenilenebilir enerji ve ulaştırma alanlarındaki proje ve ihalelere ilgi gösteriyor. Fransız yatırımları otomobil, elektronik, çimento, eczacılık ve hizmet sektörlerinde yoğunlaşıyor.

2002-2010 döneminde Türkiye'ye gelen yatırımların yaklaşık 4 milyar dolarlık bölümü Fransa kaynaklı. 2010 yılında Fransa'dan Türkiye'ye gelen yatırım miktarı ise 600 milyon dolar.

2010 yılında Fransa'dan Türkiye'ye gelen turist sayısı 930 bin olarak gerçekleşti.

Türkiye'de yerleşik Fransız firmalarının önemli bölümü büyük ölçekli olup, daha çok stratejik sektörlerde yatırım yapıyorlar. Bunların başında otomotiv, otomotiv yan sanayii, perakende dağıtım, gıda ve çimento gibi alanlar gelmektedir.

Türkiye'de, otomotiv alanında Renault, Peugeot, elektrik alanında Schneider, otomotiv yan sanayiinde Valeo, çimento alanında Lafarge, gıda alanında Danone, parekendede Carrefour, sigorta alanında Axa, Groupama, finans alanında BNP Paribas, yiyecek hizmetleri alanında Sodexo, turizm alanında Accor, Club Med gibi büyük şirketler faaliyet gösteriyor.

Türkiye'deki Fransız sermayeli firmalarda yaklasık 50 bin kişi istihdam ediliyor.

Fransa'nın en büyük ikinci sigorta şirketi olan Groupama, Ziraat Bankası'nın Başak Emeklilik'teki yüzde 41'lik hissesini satın almıştı.

Otomotiv sektöründe, 1969'dan beri OYAK ile ortak faaliyette bulunan Renault'un Batı Avrupa dışında en yüksek otomobil kapasitesine sahip fabrikası Türkiye'de bulunuyor. Türkiye'de üretilen otomobiller, Avrupa ülkelerinin yanı sıra BDT ülkelerine de ihraç ediliyor.

Türkiye Ekonomi Bankasının (TEB) yüzde 84,25 oranındaki hissedarı TEB Mali Yatırımlar A.Ş, 10 Şubat 2005'te, dünyanın 7'inci, Avro bölgesinin kar ve toplam piyasa değeri açısından en büyük bankası olan ve 87 ülkede faaliyet gösteren BNP Paribas ile ortaklık anlaşması imzalamıştı. BNP Paribas; TEB Yatırım, TEB Leasing, TEB Factoring, TEB Sigorta, TEB Portföy Yönetimi ve Amsterdam'da bir Hollanda bankası olarak faaliyet gösteren TEB NV'de pay sahibi olmuştu.

Dünyada modern perakendeciliğin temelini oluşturan Carrefour, Türkiye'de ilk mağazasını 1993 yılında İçerenköy'de açtı. 1996 yılında da Sabancı Grubu ile işbirliği yaparak CarrefourSA ismini aldı. İlk Carrefour alış veriş merkezi de bir yıl sonra Adana'da hizmet vermeye başladı. 2005 yılının Mayıs ayında gerçekleştirdiği operasyonla Gima ve Endi'yi satın aldı.

Türkiye'de 1989'dan beri çimento sektöründe faaliyet gösteren Lafarge Türkiye, bugün çimento dışında agrega ve beton, alçı ve alçı levha ile çatı malzemeleri alanında da üretim yapıyor.

Taze sütlü ürünler ve şişelenmiş suda dünya lideri ve tatlı bisküvilerde dünya ikincisi olduğu belirtilen Danone, Türkiye'de de su ve süt sektöründe faaliyet gösteriyor.

Türkiye'de 1992 yılından beri ayrı ayrı faaliyet gösteren Total ve Elf şirketleri ise dünya genelinde gerçekleştirilen birleşmeyi takiben, 2002 yılı içinde Total Oil Türkiye A.Ş. adı altında birleşti. 2003'te Totalgaz'ı bünyesine alarak, 600 çalışanı ile tek bir akaryakıt, madeni yağ ve LPG şirketi olarak faaliyet göstermeye başladı. Geçen yıl 2,5 milyar dolar ciro gerçekleştiren Total Oil Türkiye A.Ş, yaklaşık 500 istasyonu ile akaryakıtta yüzde 7, madeni yağda yüzde 10 ve LPG'de yüzde 6 pazar payına sahip bulunuyor.

Fransız şirketi olan Sodexho Pass, hizmet kart ve ve çekleri üreterek bunları kurumsal müşterilerine pazarlıyor. Sodexho Alliance, toplu yemek (catering) dahil kurumsal hizmet sektöründe faaliyet gösteriyor.

Citroen ve Peugeot, Türkiye'de yaygın olarak satılan otomobiller arasında.

Türkiye'ye 1989'da giren L'oreal ise kozmetikte en yaygın kullanılan markaları satıyor

AA/Ajanslar
Yayın Tarihi : 21 Aralık 2011 Çarşamba 17:50:41
Güncelleme :22 Aralık 2011 Perşembe 17:03:09


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Mehmet Ersindigil IP: 84.62.15.xxx Tarih : 22.12.2011 08:51:01

Sayin Basbakanimiz madem,ki boykot,tan söz ediyorsun,bunu bir kac günlügüne bir kac ayligina degil.Sonuna kadar gidilmesi gerekiyor.Ta,ki Serkozy ve meclisi özür dileyip,bir hata yaptik ve hatamizi anladik o hatadan dönmeye karar verdik deginceye kadar bu boykot sürsün.Onlar Türkler yarin unutur,ve hersey eskisi gibi günlük gülüstanlik olur düsüncesindeler.Bu firsati onlara vermeyin,Senede 6-7 milyar dolar ithal yapiyoruz,Bu kadar Türkiyeden geliri olan bir ülke artik bunu göz önüne getirmeyip Sekozy ve meclisi düsünsün.


Pakize'nin torunu IP: 78.170.122.xxx Tarih : 21.12.2011 20:25:06

Fransa böyle yapıyorda niye bizdeki yönetici amcalarımız buna gereken cevabı veremiyorlar. Anneannem bana "sabret, yakında Avrupalı olacağız" diyordu, ben büyüyünce ülkemizi Avrupa Birliğinde göremeyecek miyim ? 


yasar ertas IP: 94.135.148.xxx Tarih : 22.12.2011 11:16:36

Dil yarasi dil yarasi diye bir sarki aklima geliyor.buna parelel politikacilarimizin icerdeki dil ile yapilan bir birine satasan neticede hic bir sey yapilamiyan bos politikalarin disari dogru bu dilin uzamasinin ve bu dilin acaba diyorum cezasimi geliyor (dil satasmasi israil . suriye. fransa ya örnek olabilir) icerdekine dilini satasma bir sey olmayabilir ama el oglu dile dille cevap vermeyebilir vermezde ama elinde kalemi vardir bir yere not eder zamani gelince cevabi bilmem lafla geri vermez söyle böyle verir. Hepsini gecelim öyle veya böyle bu fransa isi bu duruma geldi. dönüyorum memleketime her kafadan yine laf ve dil  biri desinki sira disi bu yapilmali olursa böyle olmassa böyle maalesef yok  güzel bir fikir cikmiyor . herkes konusuyor Bu kafa ile avrupali ile dans edemeyiz. avrupali üc maymunu oynar yerigeldimi üc maymunu kenara iter avrupali bir köpegi evde sevmiyenide vardir. bizim gibi iiii köpek evde kokar vs. cevap vermez ne der köpege karsi alerjim var der oda eve köpek istemez oda istemez ikiside basarili olur ama hangisi daha güzel yoldur iste bu yolu bulmak hedefe güzel ulasmak hedef burada fransanin bu isidir buna karsi geklirken güzel yolar varken kötü yollara girip hedefe ulasmak niye madem öyle gel böyle de yaptilarsa yaptilar neticede ne yapmali diye oturup bir yolunu bulmali