19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Böyle bir hakka sahip değiller!

Adalet Bakanı Ergin, ''Oturdukları koltuğa çoğunlukçu yöntemlerle gelenler kürsülerden bize çoğulcu tavsiyelerde bulunma hakkına sahip değiller" dedi.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, oturdukları koltuğa çoğunlukçu yöntemlerle gelenlerin kendilerine çoğulcu tavsiyelerde bulunamayacağını ifade ederek, "Parlamento açıldıktan sonra çoğulculuğu her alanda sağlamaya dönük çalışmalar yapacağız. Barolar Birliği seçimlerinin de barolardan gelen delegelerin seçimlerinin de çoğulcu yöntemle yapılması için öneri getireceğiz. Umarım sayın Başkan bu çoğulcu önerilerimize de destek verir" dedi.

Ergin, adli yıl açılış töreninin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun konuşmasına ilişkin değerlendirmesi sorulan Ergin, Feyzioğlu'nun başta Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay olmak üzere bütün kurumları ve siyaset kurumunu eleştirdiğini belirtti. Ergin, "Elbette eleştirir, değerlendirme yapar ancak bu değerlendirmeleri yaparken aynı zamanda kendimizi de bu değerlendirmelerin içerisine katmak durumundayız. Bütün kurumlar eleştirilerden nasibini aldı ama burada yılmaz, şaşmaz bir Barolar Birliği görüntüsü ortaya çıktı" diye konuştu.

Feyzioğlu'nun çoğulculuğa vurgu yapan, çoğunlukçuluğu eleştiren bir bakış açısı ortaya koyduğunu dile getiren Ergin, şöyle devam etti:

"Doğrudur, demokrasiler çoğulcu oldukları ölçüde kıymetlidirler. Ama sayın Barolar Birliği başkanı kendi oturduğu koltuğa çoğunlukçu bir seçim sistemiyle gelmiştir. 79 vilayette yapılan seçimlerde yüzde 50 oy alan liste, genel kurul delegelerinin tamamını alarak seçilmiştir ve çoğulculuğa asla kapı aralamayan bir sistemdir. Bu sistemin değiştirilmesi için girişim yapanlara karşı da çok büyük muhalefet ortaya koymaktadırlar. Dolayısıyla şunu ifade etmek istiyorum, kendileri oturdukları koltuğa çoğunlukçu yöntemlerle gelenler bu kürsülerden bize çoğulcu tavsiyelerde bulunma hakkına sahip değiller. Ayrıca konuşma kendi içerisinde değişik çelişkileri de barındırmakta. Bir yandan inanç özgürlüğünü savunduklarını ifade ederken diğer yandan Danıştay'ın avukatların başörtülü savunma yapabilmelerini sağlayan kararını da eleştirmekte ve gerekçesini hazmedemediklerini ifade etmektedirler. Buna benzer, konuşmanın kendi içerisinde değişik çelişkiler de var. Ama ben şunu ifade edeyim; biz parlamento açıldıktan sonra çoğulculuğu her alanda sağlamaya dönük çalışmalar yapacağız. Barolar Birliği seçimlerinin de barolardan gelen delegelerin seçimlerinin de çoğulcu yöntemle yapılması için öneri getireceğiz. Umarım sayın Başkan bu çoğulcu önerilerimize de destek verir."

Israrla önerilerini istedik

Bu düzenlemenin barolarla görüşülerek mi yapılacağının sorulduğu Ergin, şunları söyledi:

"Biz Adalet Bakanlığı olarak yıllardır, Sayın Feyzioğlu'ndan önceki değerli başkanlarla da görüşmelerimizde, bu avukatlık kanunun değiştirilmesi konusunda ısrarla kendilerinin önerilerini istedik ama Barolar Birliği maalesef şu ana kadar yeni bir avukatlık yasa tasarısını maalesef bir şekilde yasalaşmak üzere bizimle paylaşmadı. Küçük küçük talepleri oldu, 3 maddelik, 10 maddelik, 20 maddelik gibi değişiklik önerileri getirdiler ama yeni bir avukatlık yasası değişikliği konusunda ve özellikle barolardan yapılacak delege seçimlerinde çoğulcu yöntemlerle seçim konusunda şu ana kadar bize hiçbir Barolar Birliği yönetimi, herhangi bir öneri getirmemiştir."

Ergin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konuda değerlendirmesi olup olmadığı yönündeki soruya "Sayın başbakanımız bu konulara girmedi" karşılığını verdi.

Feyzioğlu'nun "Türk tipi başkanlık sisteminin otoriterleşmeyi hedeflediği" yönündeki sözlerinin anımsatılması üzerine de Ergin, "Ortada olmayan bir şey üzerinden varsayım yapıyor, ona değerlendirme yapmayacağım" dedi.

Feyzioğlu'nun "Mısır ile Gezi Parkı arasında benzerlik kurarak eleştiri yaptığının" ifade edilmesi üzerine Ergin, "Orayla bir bağlantı kurduğunu düşünmüyorum, sadece darbeleri olumsuz gösteren yaklaşımına ben de katılıyorum. Aynı zamanda Türkiye'nin Mısır'daki darbe yönetimine koymuş olduğu tepkiye ilişkin yapmış olduğu tespite de katılıyorum" diye konuştu.

Ergin, Feyzioğlu'nun Balyoz, Ergenekon gibi davaları "kara leke" olarak değerlendirmesine yönelik soruyu yanıtlarken, "Tabii bu da çok yaman bir çelişki. Darbe yapanla, darbe yapma girişiminde bulunanla, darbeye muhatap olmuş, yargılanmış, idam edilmiş olanları aynı kefeye koyan bir bakış açısının ne denli sağlıklı olduğunu ben kamuoyunun takdirine sunuyorum" değerlendirmesinde bulundu. 

Feyzioğlu'ndan sert eleştiriler
Adli Yıl açılış törenine Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun sert eleştiriler içeren konuşması damga vurdu.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in de katıldığı açılış töreninde konuşan TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, Türkiye gündemine dair çok sayıda konuda sert eleştirilerde bulundu.
"MİLLİ İRADE DİYENLER OTORİTERLEŞTİ"

‘Milli irade’ tabiriyle ilgili konuşan Feyzioğlu, “Dünya ve Türkiye tarihine bakıldığında, milli irade tabiri daha ziyade, seçimle iş başına gelmiş ancak çoğulculuk yerine çoğunlukçuluğu benimsemiş ve giderek otoriter eğilimler sergilemeye başlamış siyasi iktidarların tercihi olmuştur” dedi.

Çağdaş demokrasilerin çoğulcu olduğunu vurgulayan Feyzioğlu, “milli irade tabiri, çoğunluğun azınlığa tahakküm ettiği, siyasi iktidarın her kurumu ele geçirdiği ve yaşamın her alanını düzenlemeye soyunduğu, insanların yaşam biçimine müdahale ettiği dönemlerdeki içeriğinden elbette ki farklı anlaşılmak zorundadır” diye konuştu.

Cumhuriyetin temel niteliklerinin çoğunluğun azınlığa tahakkümünü sınırladığını belirten Feyzioğlu, “Bu sınırlamalarla kastedilen, bazılarının ileri sürdüğünün aksine, azınlığın çoğunluğa tahakkümü asla değildir; kastedilen, demokratik uzlaşma kültürüdür, katılımcı demokrasidir, geçici bir çoğunluğun geçici bir azınlık üzerinde mutlak egemenlik kurmasının önlenmesidir; nasıl yaşayacağını, hangi okula gideceğini, hangi inanca sahip olacağını, nerede ibadet edeceğini, hangi ahlak kuralını benimseyeceğini kişilere dayatmaya kalkışmamasıdır” ifadelerini kullandı.

"DEMOKRASİ SANDIKLA SINIRLI DEĞİL"

Feyzioğlu eleştirilerini şu sözlerle sürdürdü:
- Demokrasilerde “seçim sandığı” kuşkusuz vazgeçilmezdir. Ancak demokrasi, sandıktan sandığa oy vermekle sınırlı bir rejim değil, bir yaşam biçimidir. Demokratik hukuk devletinde, siyasi iktidar, parlamentodaki çoğunluğu ne olursa olsun hukuk kurallarıyla bağlı olduğunu bilir. Hukuk kurallarını uygulayanlar da daima özgürlükçü pencereden bakarlar. Çünkü demokratik hukuk devletinde özgürlükler esas, özgürlüklerin kısıtlanması ise istisnadır.

"KUTSAL OLAN DEVLET DEĞİL İNSANDIR"

- Çağdaş devlet anlayışında kutsal olan devlet değil, devletin hizmetle yükümlü olduğu insandır. Devleti kutsallaştırmak isteyenler, aslında kendilerini kutsallaştırmak ve dokunulmaz ilan etmek isterler. Bu düşüncede olanlar halka sundukları hizmetleri bir görev olarak değil, bir lütuf olarak görürler. Kendi kendilerini halka hizmet ederken lütufta bulunduklarına inandıranlar, bireylerin muhalif düşünceler açıklamasına, toplulukların toplantı ve gösteri yürüyüşü yapmasına öfkelenirler ve halkı kadir bilmezlikle suçlarlar.

"İKTİDARLAR DEMOKRASİ DALINI KENDİ ELLERİYLE KESMEZLER"

- Siyasi iktidarlar, demokratik kitle örgütlerinin eleştirilerinden elbette haz etmek zorunda değildir; ancak çoğulcu demokrasilerde, siyasi iktidarlar, bu eleştirileri değerlendirmek ve hoşgörüyle karşılamak zorundadır. Çoğulcu demokrasilerde siyasi iktidarlar hoşlarına gitmeyen siyasi düşünceleri hedef almazlar, parlamentodaki çoğunluklarına dayanarak demokratik kitle örgütlerini yok etmeye kalkışmazlar; bunları demokrasinin vazgeçilmezi olarak kabul ederler ve birlikte yaşarlar. Böylece bindikleri demokrasi dalını kendi elleriyle kesmezler.

- Esasen çoğulcu demokrasi, gerçek demokrasinin tek modelidir. Çoğunlukçu rejimler kendi kendilerini demokrasi olarak ilan etseler de, o düzenlerde özgürlük yoktur, siyasi iktidarın lütufları vardır.

AA/ajanslar
Yayın Tarihi : 2 Eylül 2013 Pazartesi 18:01:39


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
M.SALİH ÖZBEY IP: 217.131.184.xxx Tarih : 2.09.2013 19:01:24

 BÖYLESİ YİĞİTLERE İHTİYACIMIZ VAR…

Yaşa, Feyziğlu sen çok yaşa emi…
İşte böyle yiğitler lazım bize..
Kem küm diyenlerle bu diktatörlerle baş edilmez
İktidara karşı güne kadar gördüğün en cesur çıkış!
Zalimleri, yardakçıların, döneler ve yalakaların, Yüzlerine karşı ne mal olduklarını haykıran bir yiğit âdemoğlu, Metin Feyzioğlu…
Tıpkı rahmetli dedesi Turhan Feyzioğlu gibi, Cumhuriyet sevdalısı..
Adli yıl açılışı günü dolayısıyla yapılan toplantıda, hazır Gül ve Recep bey varken, TBB başkanı Metin Feyzioğlu, kimsenin söylemeye cesaret edemediği, İktidarın, halk üzerindeki, polis, yargı ve maliye baskılarını üstüne basa basa dillendirmesi, sanırım, Recep beyi çileden çıkarmıştır!
Hele Feyzioğlu, Cumhurbaşkanını muhatap alıp sık ona hitap etmesi, sanırım, iktidar edenlerin cinlerini tepelerine çıkarmıştır.
Benim bildiğim Recep Bey ve çevresi bunca eleştirinin altında kalmayıp, bu çıkışın sonucu olarak, yakında, Metin Feyzioğlu ve TBB ile ilgili şok “yok etme” kampanyası başlatacaktır!
Yakın da görürsünüz!
Ama biraz zorlanacak gibime geliyor!
Çünkü karşındakiler Avukat hem de öyle böyle değil…