Bu adam 5 yıldır kafeste

Antalyalı Mustafa Küçükartık "Büyü yapıldı" denilerek 5 yıldır ailesi tarafından kilitli tutuluyor

Bu fotoğraf Antalya'nın Muratpaşa ilçesine bağlı Gerizli mahallesinde çekildi. Ailesinin "17 yıl önce büyü yapıldı. O gün cin çarptı" dediği 34 yaşındaki Mustafa Küçükartık, 5 yıldır kafes gibi kilitli bir barakada yaşıyor. Saçı-sakalı birbirine karışmış, kir içinde ve çırılçıplak vaziyette, boynunda bir muska bulunan Küçükartık, demir parmaklıklar arasından çaresizce bakıyor. Kaldığı kapısı kilitli, penceresi demirli barakanın kapısının tam karşısında, 2 metre mesafede yer alan diğer gecekonduda ise anne ve babası yaşıyor. Talihsiz gencin babası 62 yaşındaki Ömer Küçükartık, dramı şöyle anlattı: "Mustafa, ilkokulu bitirdikten sonra bir börekçide çalıştı. Kızım ise başka bir ilde felsefe öğretmenliği yapıyor. Kardeşim Basri'nin eşi Hatice oğluma büyü yaptı. Antalya ve İstanbul'da birçok doktora ve hastaneye gittik. Tıbben oğlumun hastalığına bir çare bulunamadı. Çaresizce bu barakaya kilitledik. Başka çaremiz yok. Çünkü saldırgan. 6 aydır banyo yaptıramıyoruz. Evladımızın iyileşmesini istiyoruz. Tedavi ettirip hayata kazandırmak istiyoruz." Antalya Vali Yardımcısı Mehmet Seyman "Aile bize başvurursa gereğini yaparız" dedi.

'300 YILLIK İNANIŞ'
Prof. Dr. Sunar Birsöz (Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatr Anabilim Dalı Öğretim Üyesi): Ya doğuştan zekâ geriliği vardır ya da şizofrendir. Akıl hastalıklarına cinlerin neden olduğu düşüncesi 18'inci yüzyılda yaygın olan bir inanıştı. Tedaviyle düzeltmek ve topluma kazandırmak mümkündür.

'İçinde cin var' diye zincirlediler

29 yaşındaki Turki, içinde dişi bir cin olduğu gerekçesiyle 6 yıldır yatağa zincirli bir şekilde yaşıyor. Doktorlar gencin yarı-koma halinde olduğunu söylüyor.

Mekke’de Turki adındaki genç, babası tarafından zincirlenerek bodrum katına kapatıldı.

Gencin içinde dişi bir cin olduğunu iddia eden baba, oğlunun nöbet geçirdiği zamanlarda kontrolünü kaybettiğini, gözlerinin tamamen beyaz olduğunu ve içinden bir kadın sesi geldiğini söylüyor.

Turki ilk kez "acayip" davranmaya başlayınca hocalara götürdüğünü belirten baba şunları söylüyor:

"Ama çoğu, Turki’den gelen kadın sesinin ‘Ben asil bir cinim, Turki ölene kadar da içinden çıkmayacağım’ dediğini duyunca korkuyor.

Bir hoca bize, oğlumun kollarını ve bacaklarını zincirleyip Kuran okumamızı söyledi. Bunu yaptık, oğlum gayet sessizdi ancak etrafında neler olup bittiğini de anlamıyordu. Oğlum konuşamıyor ve şu anda kimseye zarar vermiyor."

Turki’nin babası da kendisine dokuz yaşından beri bir cinin dadandığını, ve 40 yılın ardından bir hocanın kendisini o cinden kurtardığını söylüyor:

“Bazen çok güzel bazen de çok çirkin olan bir kadın görüyordum. Bazen etrafı alevlerle çevrili oluyordu bazen de hayvan uzuvlarıyla karşıma çıkıyordu.”

Yarı komada

Aynı zamanda bir Suudi insan hakları eylemcisi olan Şeriat profesörü Muhammed el-Suhali, Turki’yi ziyaret etti ve yarı-koma teşhisi koydu. Suhali’ye göre Turki yarı komada ve başkalarının yardımı olmadan yiyip içemiyor ya da tuvalete gidemiyor.

Daha sonra Kuran’dan ayetler okumaya başlayan profesör, Turki’nin çok sinirlendiğini ve neredeyse yataktan düşeceğini söyledi. Profesör durduğundaysa Turki de sakinleşti ve o sırada neler olup bittiğiyle ilgili herhangi bir bilgisi yoktu.

Suhali daha sonra Suudi Toplum İşleri Bakanlığı’nı arayıp Turki’nin sosyal güvenlik programına dahil edilmesi talebinde bulundu.