30
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

Bu dava dizi film gibi!

Tutuklu sanık Muzaffer Tekin, savunma-sında savcının hazırladığı iddianameyi ünlü diziye benzetti. “Kurtlar Vadisi gibi” dedi

Ergenekon davasının 14’üncü duruşmasına tutuklu sanıklardan Muzaffer Tekin’in savunmasıyla devam edildi. Kurtlar Vadisi dizisi ile savcının iddianamesinin örtüştüğünü belirten Tekin, “Esas çeteler perdenin arkasında cirit atan, devletin yönetiminde ve bütün kurumlarında kadrolaşmış küreselci tarikatçı kadrolardır” dedi.
LAKABIM KOD İSİM OLDU

46’sı tutuklu 86 sanıklı “Ergenekon” davasına dün de devam edildi. Tutuklu sanıklardan Muzaffer Tekin, hayatının hiçbir döneminde bırakın gayrı yasal bir yapılanma içinde olmayı, yasal bir yapılanma içinde dahi yer almadığını söyledi. Aile içinde kendisine “Zafer” diye hitap edildiğini belirten Tekin, bunun iddianameye kod adı olarak konulduğunu söyledi.

Soruşturma Savcısı Zekeriya Öz’e yardımcı olmak amacıyla 2007 Eylül ayına kadar çok sayıda mektup yazdığını belirten Tekin, şunları söyledi: “Savcının şahsına gönderdiğim mektuplar soruşturma gizliliği olmasına rağmen bizzat savcının eliyle yandaş medyaya servis edildiğini gördükten sonra yazmaktan vazgeçtim. Her türlü hukuksuzluk yapıldı. Gözaltına alınan insanların bir kısmı ile şahsım aleyhine ifade vermeleri karşılığında pazarlıklar yapıldı. En büyük teessürüm bu senaryonun Savcı Öz tarafından vizyona sokulmasıdır. İddianamelerinden şüpheli ve sanıklar için 3 bin yıl istenen sanıklardan 3-3.5 ayda aklanan insanların olması düşündürücüdür.”

SADECE AKP MUHALEFETİ

Tekin, iddianamede bombaların örgüt silahı olduğuna dair hiçbir ciddi delilin olmadığını söyledi. Danıştay şehidi Mustafa Yücel Özbilgin’in cenazesindeki tek bir kişinin dahi davanın sanıkları arasında gösterilmediğini kaydeden Tekin, “Savcı iddianamede böyle bir bağlantıdan bahsetmediğine göre, nasıl olur da sanıklarla cenazelerde tepki arasında bir bağ oluşturarak bu eylemlerden ötürü sanıkları sorumlu tutabilir? AKP iktidarına her muhalif eylemin sözde Ergenekon tarafından düzenlendiği söylenerek kolaya kaçılmaktadır. İddianame Kurtlar Vadisi dizisiyle örtüşüyor” dedi.

Asıl çeteler perde arkasında

Muzaffer Tekin şunları söyledi: “Ergenekon soruşturması ve davası toplumun gözlerine indirilmiş bir perdedir. Esas çeteler perdenin arkasında cirit atan, devletin yönetiminde ve tüm kurumlarında kadrolaşmış küreselci ve tarikatçı kadrolardır.” Savcının iddianamesini “siyasi bir belge” olarak niteleyen Tekin, “Maalesef bu savcıların yaptıkları hukuk ihtilaline anayasal kurumların tamamı seyirci kalmaktadır” diye konuştu. Tekin, Danıştay saldırısını düzenleyen Alparslan Aslan’ın ifadelerinin savcıların anlatımlarını tamamen yalanladığını iddia ederek savcıların ilgisiz beyanlardan cımbızla çektikleri sözcükleri bir araya getirerek kağıttan bir şato kurma yoluna gittiklerini ileri sürdü. Davanın tutuksuz sanıklarından Ali Yasak ise Hayrettin Ertekin’in cezaevindeki suyla ilgili şikayetini “Kendisi sosyete kuyumcusu, biraz nazlı” şeklinde yorumladı. Kemal Kerinçsiz’in avukatı Necip Yenişen taleplerini sıraladıktan sonra mahkeme başkanına “Sizi kıskanıyorum, bu davanın savcısı yüzyılın savcısı oldu, hakim de yüzyılın hakimi olacak” dedi. Mahkeme Başkanı Köksal Şengün de buna “Siz de öyle olacaksınız aramızda fark yok, bir şey olacaksa hep birlikte olacağız” diye cevap verdi.

aksam
Yayın Tarihi : 15 Kasım 2008 Cumartesi 09:23:24
Güncelleme :15 Kasım 2008 Cumartesi 09:31:35


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
sinan dere IP: 78.175.248.xxx Tarih : 15.11.2008 22:55:02

sayın yılmaz kurtlar vadisi dizisini severek izliyorum. gayet güzel yerlere parmak basıp insanları uyandırıyor. rtük'e laf atıyosunuz ama rtük müdahale ettimi rtük taraf diyosunuz. takdir ettiginiz kişiye bakınca yazdıklarınızla çok ters düştügünüz açıkça ortada. merak etmeyinki millet artık neyin ne oldugunu biliyor. saygılar


Yaşar Yılmaz IP: 85.99.139.xxx Tarih : 15.11.2008 18:44:18

Kurtlar Vadisi adlı diziyi seyrediyorum,Polat adlı karakter tek başına sanki devlet,istihbaratla beraber ve istihbaratın şefine emirler yağdırıyor,polisle beraber ve onlara emirler yağdırıyor,şimdi de askerle beraber ve koca orgeneral eskortsuz Ankara'ya gidiyor yolu kesiliyor Polat o paşayı ölümden kurtarıyor ve yine aynı paşa Polat'ın telkinleriyle hareket ediyor.Derinden bir öfke duyuyorum ve TSK bu dizideki asker karakterlerinin aczi karşısında neden tepki gösterip (moda değimle retük) RTÜK'e şiddeti körüklediği,yeni nesile kötü örnek olduğu,TKS'nın manevi şahsiyetini toplum gözünde küçük düşürdüğü için yayından kaldırılması için şikayette bulunmuyor? Ben Alaattin Çakıcı'yı takdir ediyorum çünkü dizinin önceki bölümlerinde Çakır adlı karakter Çakıcı'ya benzetilmiş ve Alaattin Çakıcı hemen tavrını koymuş,dizinin senaristleri kuyruklarını paçalarının arasına kıstırmış ve rolü kesmek durumunda kalmıştır.Keşke birçok kurum ve kişi Alaattin Çakıcı duyarlılığının 10 da 1 ni gösterse. Nedense dizinin senaryosu da güncel yazılıyor hatta güncelin birkaç gün öncesinden yazılıyor,o zaman akla hemen şu soru geliyor:gizli olan savcılık soruşturması ya da davanın içeriği bu AKP kafalı dizi senaristlerine mi servis ediliyor?Şunu demek istiyorum:dizi oynuyor Ergenekon mahkemesi buna göre şekilleniyor.Zaten dizide de saçmalıkların ardı arkası kesilmiyor,mesela Polat,İskender'in adamlarının hepsini bir bir avlıyor,kaçıyor,İskender onu bulup öldürmelerini söylüyor ama Polat bu!yakalamak ne mümkün,sonra İskender roketatarla paşayı öldürüyor,ama Polat tam karşısında ve bir roketarla onu da öldürebilir,öldürmüyor,maksat ülke kazansın dizi uzasın,bırakın bu zırvalıkları da bu diziyi sonlandırın.Aklıma hemen Eski Roma geliyor:Eski Roma'da halktan alınan vergiler çarçur edilince,gereksiz askeri harcamalar yapılınca,yoksulluk içindeki halkın dikkatini başka yerlere çevirmek için İmparator, gladyatör dövüşleri,çeşitli heyecan verici gösteriler düzenlerdi,halk da bu gösterilerde uyutulur dolayısıyla devlet işlerinden bi haber olurdu.Bizim ülkemizde de diziler ve futbol maçları gladyatör dövüşlerinin yerini almış tarih tekerrür etmiştir.