31
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

'Bu hamur çok su kaldırır'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Deniz Feneri davasıyla ilgili yayınlarından dolayı Doğan Medya Grubunu ve Aydın Doğan’ı bugün de sert bir dille eleştirmeyi sürdürdü. Erdoğan, Aydın Doğan’ın kendisine Hilton Oteli’nin önündeki boş yeşil alana rezidans yapmak isteğini ilettiğini bu talebine karşılık almadığı için bu yayınları yaptığını iddia etti. 

Başbakan Erdoğan, partisinin Bayrampaşa İlçe Kongresi’ne katıldı. Kongrede bir konuşma yapan Erdoğan, Türkiye’nin artık üç tarafı denizlerle dört tarafı düşmanlarla çevrili bir kompleksinin olmadığını belirterek, "Büyük ülkelerin kompleksi yok. Düşman üreten değil dost üreten bir yönetim iş başındadır. İnancına güvenmeyen inanç hürriyetinden korkar. Düşüncesine inanmayan düşünce hürriyetinden korkar. Biz ne inancımızdan ne düşüncemizden korkuyoruz. Emin adımlarla yolumuza devam ediyoruz" dedi. 

CHP’nin AB konusunda bilgi verme taleplerini yanıtsız bıraktığını belirten Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Ermenistan’a gitmesine yönelik eleştirilere yönelik olarak da “Cumhurbaşkanının milli maçı izlemeye gitmesi sizi bu kadar niye rahatsız ediyor? Biz her şeyin masada çözülebileceğine inanıyoruz. Bunlar problem çözemez, problem yaratır. Onun için bunlara yönetim bırakılmaz” diye konuştu.

BU HAMUR DAHA ÇOK SU KALDIRIR

Erdoğan konuşmasının önemli bir bölümünü Deniz Feneri davasıyla ilgili yayınlarından dolayı Doğan Medya Grubu ve Aydın Doğan’a ayırdı. Dün yaptığı konuşmanın ardından Aydın Doğan’ın yazılı bir açıklama yaptığını belirten Erdoğan, "Bu hamur daha çok su kaldırır" dedi. 

Aydın Doğan’ın yaptığı yazılı açıklamayla "anı kurtarmaya" gayret ettiğini ifade eden Erdoğan, "Aydın Doğan’ın genel yayın yönetmeni ve kendisi bir cevap verme yarışına girmişler. Yönetmen ‘insani duyguları sömürenleri yazmayalım mı?’ diyor. Yazma diyen mi var? Yaz da doğruları yaz. Yalan ve iftira yazma” dedi.

İFTİRAYA YATAKLIK EDİYORSUN

Erdoğan şöyle dedi:
“Daha düne kadar Baykal’la paslaşma halinde toplanan yardım paralarının Başbakan Tayyip Erdoğan’a elden verdiğini veya verildiğini gösteren makbuz belgesi diyordunuz. Bunu Sayın Baykal da diyordu kendileri de diyordu hatırlayın. Peki ne oldu o belgeye? Kayıp mı oldu, yoksa bir gecede değişti mi? Nerede o sözünü ettiğin tutanak? Ben ‘hadi çıkın ispatlayın’ deyince şimdi yarım ağız Başbakan’a elden değil Başbakanlığa verildiğini söylüyorsunuz. Bu ikisi aynı şey mi peki? Madem öyle baştan doğrusunu yazsaydınız ya. Doğrusunu beni konuşturduktan sonra öğrendiniz de şimdi mi yazıyorsunuz? Sayın Aydın Doğan, dün hala ‘iddia sahibi ben değilim. Sanıklardan biri toplanan paraların Başbakan’a verilmek üzere birisi tarafından alındığını söylüyor. Benim medyam sadece mahkeme safahatı hakkında bilgi veriyor’ diyor. Soruyorum hukukta yataklık etme diye bir olay var. Sayın Doğan şu anda böyle bir iftiraya yataklık ettiğinin farkında mısın?”

HANGİNİZE İNANALIM

Erdoğan, yazılan haberlerin doğru olup olmadığının teyit ettirilmediğini söyleyerek Aydın Doğan’a eleştirilerini sertleştirerek sürdürdü. “Yoksa eski komünistlerin yaptığı gibi iftira at tutmasa da iz bırakır mantığıyla mı hareket ediyorsun? Mantığın bu mu? Sanığın sözünü ettiği, dosyasına konan tutanak ne? Onu neden yayınlamıyorsunuz?” diye sorun Erdoğan, söz konusu tutanağın imza ve rakam olmayan bir makbuz olduğunu söyledi. 

İsim vermeden Hürriyet Gazetesi Genel yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök’ün söz konusu belgede paranın Başbakanlığa verildiğini yazdığını ancak Doğan açıklamasında halen paranın Başbakan’a verildiğini yazdığını söyleyen Erdoğan, “Yalan üzerinden devam ediyorsun. Biz hanginize inanalım şimdi? Hanginiz yalan, hanginiz doğru söylüyor?” diye sordu.

ŞIRACININ ŞAHİDİ BOZACI

Başbakan Erdoğan, basın özgürlüğünün yalan yazma, insanların şeref ve haysiyetleriyle oynama hakkı vermeyeceğini ifade ederek, “Aydın Doğan, ‘ben Deniz Baykal ve NTV’nin yalancısıyım’ diyor. ‘Bana değil ona söyle’ diyor. İyi de Baykal’a sorunca ‘ben Aydın Doğan’ın gazetelerinin yalancısıyım’ diyor. Böyle şey olur mu? Hani var ya şıracının şahidi bozacı. Oyun mu oynuyoruz ya. Böyle tezgah olur mu? Tayyip Erdoğan hiçbir zaman yanlışın, yanlış yapanın yanında olmamıştır, olmayacaktır” diye konuştu.

SİZE 1 HAFTA SÜRE

Gerçeklerin karar aşamasında ortaya çıkacağını belirten Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Sizin bu telaşınız niye? Bu saldırganlığınızın arkasında ne var? Siz asıl onu söyleyin, onu açıklayın. Bunun altında bir şey muhakkak var. Açıklamadığınız bir şey var. Bunu ben biliyorum da siz açıklayın. Açıklayın bunu. 1 hafta süre, önümüzdeki hafta cumartesi-pazar kongreler için gene İstanbul’dayım. Açıkladın açıkladın, açıklamadın ben açıklayacağım. Onu da açıklayacağım. Çünkü nedenini biliyorum. RTÜK’le hangi işiniz var? Bir menfaat davanız mı var, yok mu açıkla. Birkaç gün daha görülmekte olan davanın sonuçlanmasını bekleyemeyecek kadar niye aceleniz var? RTÜK Başkanını peşinen suçlu ilan etmenizin çıkar hesaplarınızla alakası var mı yok mu açıkla. CNN’in karasal yayın talebiyle ilgisi var mı yok mu açıkla. Gerçekleri yazacaksınız önce bunları açıkla. Yazmadınız ben açıklayacağım.”

BÖYLE Mİ GAZETECİLİK YAPIYORSUN?

Aynı grubun daha önce “Alman mahkemesine Tayyip Erdoğan baskı yaptı” haberler yazdığını da belirten Erdoğan, sonra bunun için “pardon doğru değilmiş” diye yazdıklarını söyledi. Erdoğan, delil olarak sanığın dosyasına konan belgede Alman yetkilinin “Biz Türk hükümetinden tutuklu bir Alman vatandaşı için talepte bulunmaya gittik, onlar da bize yargının bağımsız olduğunu anlatıp Almanya’da tutuklu Türklerin durumunu anlattı. Siyasi baskı söz konusu olmadı” sözlerinin yer aldığını söyleyerek, “Madem yazacaksın al sana delil diye dosyaya eklenen belge. Bunun kupürünü neden gazeteye koymuyorsun? Milleti aldatma yoluna niçin gidiyorsun. Böyle mi gazetecilik yapıyorsun sen? Böyle mi gerçekleri haber yapıyorsun? Bu mudur ikide bir arkasına saklandığınız basın özgürlüğü?” dedi.

ÇEVRECİ DOĞAN SEVSİNLER SENİ

Doğan Grubunun köşe yazarlarına da, “Öncelikle gelin de patronunuzun bu yanlışlarını sahiplenmeyi bırakın da gerçekleri yazın” diye seslenen Başbakan Erdoğan, Aydın Doğan’ın yazdığı yazılı cevapla ilgili olarak şunları söyledi:
“Diyor ki ‘Hilton’la ilgili bir konuyu belediyenin sorunu olarak biliyordum’. Doğru belediyenin sorunu. Peki, belediyenin sorunuysa bu sorunu bana niye getirdin, niye bunu benimle konuştun? Niye benden bu konuda yardım istedin? Evet Sayın Doğan, Hilton’un önündeki devasa boş alanı yeşil alanı benden İstanbul Büyükşehir belediye başkanıma bu noktada talimat vermek suretiyle rezidans yapmak üzere benden ricada bulundu. Dedim ki ‘mümkün değil, olmaz.’ Ve benden sonra Büyükşehir Belediye Başkanımla da gitti görüşme yaptı. Herhalde bir yemek de yediniz değil mi? Evet bir yemek de yediler. Yanlarında bir üçüncü bir şahıs daha vardı. O da Şişli Belediye Başkanı. Sayın Aydın Doğan bu söylediklerim herhalde yalan değil. Çünkü ben gerçekleri söylüyorum. Kovaladığın iş hakkın değil. Gazetelerin çevreci çevreci dolaşıyor ya işte ben de şimdi diyorum ki çevreci Doğan sevsinler seni. Hilton’un önündeki o devasa yeşil alanı rezidans yapmak üzere Şişli Belediyesinden herhalde işini halletmişti değil mi ama Büyükşehirden beşbinlikler noktasında işini halledemedi. Dün akşamki o cevaplardan sonra bugün bunu açıklamamız gerekiyor. Çünkü Hilton olayı da o kadar basit bir olay değil. Kullandığı ifade şu, ‘ben boşuna mı bu kadar parayı verdim dedi. Orayı rezidans yapmayı düşünerek bu parayı verdim’ dedi. Aynen bana kullandığı ifade bu. Bunlar köşeyi böyle döndüler. Bu ülkede vurgunları böyle vurdular.
Şimdi bugüne kadar bunları iyi yürütüyorlardı. Bizden bunları temin edemedikleri için şimdi rahatsızlar sıkıntı buradan geliyor.”

ANKA
Yayın Tarihi : 7 Eylül 2008 Pazar 21:46:14


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
muratdemir IP: 85.105.109.xxx Tarih : 8.09.2008 11:32:04

sayın başbakan bir hafta neden bekliyorsun.milletten neyi nicin saklıyorsun.t.c.başbakanına yakışan laflarmı bunlar.yoksa bir hafta süre veripte anlaşma yolunamı gitmek istiyorsunuz.milletten birşeyleri saklıyanların bir amacı olabilirmi yoksa. acıklayın vatandaş herşeyi bilsin.saklamayın.


OLCAY GENÇTÜRK TURGUTLU MANİSA IP: 88.251.254.xxx Tarih : 8.09.2008 00:02:28

MİLLETLE DALGA GEÇİYORSUNUZ SAYIN BAŞBAKAN İKİNİZ DE KENDİ ÇIKARLARINIZ İÇİN BİR ZAMANLAR ARANIZDAN SU SIZMAZDI GERÇEKLER ORTAYA ÇIKACAK DİYEMİ KORKUYORSUNUZ SEVSİNLER SİZİ.


Tayfun YILDIRIM IP: 78.163.102.xxx Tarih : 8.09.2008 03:50:53

Tayyib in kavgalı olmadığı bir medya kalmıştı şimdi onunla da kavgalı hale geldi,bir başbakanın görevi bu olmamalı,devletin tüm kurumları ile kavgalı diğer partilerle kavgalı iş adamları ile kavgalı rektörler ve anayasa mahkemesi ile kavgalı vatandaşa ananı al git diyor ve şimdi de düne kadar sarmaş dolaş olduğu-al gülüm ver gülüm dediği kişi ile kavgaya tutuştu,yani kimse bu kasımpaşalı ya gözünün üstün de kaşın var demeyecekmi?İnsanlar hak etmediği yetkilerle donatılırsa tabi ki o yetkiyi taşıyamaz,bu tayyip ve yandaşlarının son çırpınışı gibi ondan dolayı iyiden iyiye hırçınlaşmaya başladı tüm kirli çamaşırları ortaya dökülüyor hükümetin ama halk da sorgulayacak durum yok,halen şu yorumlara bakıyorum bir kör yargı içerisindeyiz,yarın birgün gemicikler nereden alınmış ortaya çıkar inşallah ve hükümetin de ipliği pazara düşer iyiden iyiye...


ElSalud IP: 78.176.17.xxx Tarih : 8.09.2008 12:11:54

A.K Partisi, kendi medyasını oluşturduğuna iyice inandığı için sırtından safraları atmaya çalışıyor. Son seçimlere kadar Ahtapotun Kollarına çalışanlara da böyle bir muamele yakışır. "Bir hafta beklerim. Sen açıklamazsan, ben açıklarım!" tarzı gözdağı vermeler. devlet adamlığının nerelerde kaldığının göstergesidir. Bir şey varsa niye açıklanamıyor da, 1 hafta bekleniyor. Anlayan varsa beri gelsin. Hilton Arazisi dillere sakız oldu. Anıtlar kurulu tarafından üzerindeki binayla SİT alanı ilan edilmiş. Fazladan bir çivi bile çakılamayacak bir Emekli Sandığı mülkü, üzerinde kiracısı olarak dünyanın en büyük oteller zinciri varken, niye satıldı. Alan ise burayı ne yapmak için aldı. Genel başkan yardımcılarından, belediye başkanlarına kadar, Ahtapotun Kolları Partisinin yöneticilerinin, imar planı tadilat oyunlarıyla yaptıkları vurgunların sadece bazıları son günlerde belgeleriyle gazetelerde çarşaf çarşaf yayınlanırken, mikrofunu kapıp Battal gazi gibi efelenmek nevaleyi kurtarmaya yeter mi? Bir şey açıklanacaksa. Hilton arazisi neden satıldı noktasından başlarsa daha anlaşılır olacak.


metin solargil IP: 195.33.241.xxx Tarih : 8.09.2008 12:02:35

MAFYA HESAPLAŞMASI!.. Sanki televizyonda konuşan kişi devletin başındaki adam değilde, mafya babası ve bir hesaplaşmayı TV önünde icra ediyor!...


emrahunaloglu.tr.gg ( KARS) IP: 78.160.152.xxx Tarih : 8.09.2008 00:34:41

herşeyın bir sonu var tayib beyyyyyyyyyy...... işin gercegını konusacaksak AYDIN DOGAN ismi varken bü ülkede ve dünyada sen daha dünyada yodun ŞİMDİ kalkmış Türkiyede 30 bin kişiye ekmek YEDIREN ve dunyada isim yapan bu ulkeye hadsız katkısı olan AYDIN DOGANA LAF ATIYOSUN senın gercek ortaya cıkardı dıye gundemı başka yone cevırıyon yemez tayıp yemez karsında aptal yok İNSAN VER TÜRK VAR MÜSÜLMAN VAR denız fenerınden aldıgın parayı herkes bılıyo