18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Bu kentte naylon poşet yasak!

Yalova'da şubat başından itibaren zabıta naylon poşet avına çıkacak. Çünkü Belediye Başkanı Yakup Kocal naylon poşet kullanımını yasakladı.

Kentte yaşayanlar artık bez torba ve file kullanacak. Pazarcılar, sattıkları meyve ve sebzeleri 'kese kâğıdı'na koyacak; tıpkı eskiden olduğu gibi. Markarketler ise naylon poşet kullanmakta ısrar edenlere poşeti parayla satacak. Pazarcılar ve ticaret odası, başkanının bu kararını destekliyor.

30 Ocak 2010 gününün Yalovalılar için özel bir anlamı var. Özellikle pazarcılar, marketler ve bakkallar için... Çünkü bu günden itibaren Yalova'da naylon poşet yasaklanacak. Kentte yaşayanlar artık poşet yerine bez torba ve file kullanacak. Pazarcılar, sattıkları meyve ve sebzeleri poşet yerine 'kese kâğıdı'na koyacak; tıpkı eskiden olduğu gibi. Market alışverişinde poşet kullanmakta ısrar edenler ise para karşılığında plastik poşet almak zorunda.

Belediye'nin aldığı bu karara sanayi odası, ticaret odası, pazarcılar odası, sivil toplum örgütleri de imzaladıkları bir protokolle destek verdi. Daha önce birçok belediyenin denediği ancak başarılı olamadığı 'naylon poşete hayır' uygulaması, bu kez Yalova'da katı bir 'yasak'la hayata geçiyor.

Yalova Belediyesi, kararla ilgili 9 aydır hazırlık yapıyor. Önce çevre ve sivil toplum örgütleriyle toplantılar düzenleyen yetkililer, sonra bakkallar, marketler ve pazarcılarla görüşmüş. Kamuoyu yoklamaları yapmış. Naylon poşetin zararları konusunda halkı bilgilendirmiş, kentin değişik yerlerine afişler asmış. Sonra da şehir halkının kullanabileceği file ve bez torba arayışına başlamış. Yaklaşık 5 bin 500 file ve bez torba temin edip vatandaşa dağıtmış.

Önümüzdeki hafta başlayacak olan yasak aslında belediyenin çevre projesinin ilk ayağı. Daha sonra çöplerin ayrıştırılması (gıda, plastik, cam, kâğıt) ve doğada çözülebilir özelliğe sahip çöp torbalarının kullanılmasını şart koşmak gibi adımları var. Belediye Başkanı Yakup Kocal, AB ülkelerinde görülen bu uygulamanın Türkiye'de en iyi Yalova'da hayata geçirileceğini söylüyor. Çünkü Yalova'nın ekonomik ve kültürel olarak bu bilince sahip olduğunu düşünüyor. Nüfusunun büyük çoğunluğunu emeklilerin oluşturduğu kentte, eğitim seviyesi oldukça yüksek. Kocal, bu proje ile ilgili umutlu olsa da hemen sonuç vermesini beklemiyor. İlk yıl yüzde 25 başarı onlar için yeterli.

Belediyenin kampanyasına seve seve destek verdiklerini söyleyen Yalova Pazarcılar Odası Başkanı Selami Tokay, eskisi gibi kese kâğıdıyla satış yapacak olmalarından mutlu. Pazarcılara poşet satan Poşetçi Bilo ise hazırlıklarını tamamlamış. 30 Ocak'tan itibaren kese kâğıdı, bez torba ve file satacak.

Yalova Belediyesi'nin 'file ve bez torba' uygulamasını büyük tekstil şirketleri memnuniyetle karşılıyor. Bu firmalardan biri de Zorlu Holding. Zorlu'nun tekstil markası Taç, sosyal sorumluluk projesi olarak, ürettiği nevresimlerden arta kalan kumaşlardan bez poşetler yapıp ücretsiz dağıtıyor.

Yalova halkı 'file ve bez torba' kullanmayı artırdıkça bu alanda üretim yapan şirketler de çoğalacak. Hatta bazı girişimciler şimdiden işe başlamış bile. Karamürsel'de emekli banka müdürü Muzaffer Taşçı, yaklaşık 10 köyde 300 kadına file ördürüp satıyor. g.baki@zaman.com.tr

***

Fileci köyler
Karamürselli girişimci Muzaffer Taşçı, 3,5 yıl önce file örmeye başlamış. Bir gün Türkiye'de poşetin yasaklanacağını düşünen Taşçı, önce komşularına sonra da civar köylerdeki kadınlara file sipariş etmiş. Şimdi Ereğli, Karamürsel ve çevresindeki 10'a yakın köyde 300 kişi file örüyor. Taşçı da www.fileciler.com adresinden bunları pazarlıyor. Son 7 ay içinde file kullanımına ilginin arttığını söylüyor. Taşçı, klasik filenin dışında özel tasarımlar da yapıyor. Kokoş adını verdiği file tahmin edilebileceği gibi oldukça süslü. Yine ikiz filesi, çanta şeklindeki file ve daha pek çok farklı file çeşitleri var. Taşçı'nın Karamürsel ve Ereğli köylerinde başlattığı file seferberliği yok olmuş bir zanaatı da gün yüzüne çıkartmış. Bugün İstanbul'daki birçok büyük marka ve AVM'nin file ihtiyacı bu köylerde üretilen filelerle karşılanıyor.

***

Fileli alışveriş öyküleri
İpek Tunçbilek'in kendi adını taşıyan, okuru bol bir bloku var. www.pazarfilesi.blogspot.com adını verdiği bloğunda file ve bez torbayla yaptığı alışveriş maceralarını yazıyor. Maksadı file ve bez çantasıyla alışveriş yapmayı özendirmek. Çünkü o da sıkı bir "naylon poşet kullanmayın" kampanyası destekçisi.

Gülizar Baki - Zaman
Yayın Tarihi : 24 Ocak 2010 Pazar 19:00:05


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
arzu saygin IP: 188.56.229.xxx Tarih : 2.04.2010 14:29:22

Merhaba,bence herkez alisveris posetlerini kisisellestirmeli.Ben pinobag kullaniyorum ve alisveris bitiminde hayir nay;on poset istemiyorum diyip pinobag imi cikardigimda insanlar saskin saskin bakiyorlar. ben kendi adima insanlari buna ozendiridigimi dusunuyorum. ve bu cantalari sorup nerden alabileceklerini soran cok kisi oluyor.ensisak ve pinobag sitelerine girip yada bilmedigim markalarda varsa yada kendimiz bile dikerekten bu cantalari bir sekil tedarik edebiliriz.Sonucunda normal bir vatandas bir sene icinde 400 ile 800 arasi naylon poset kullaniyor imis.dusunun cevreye vereceginiz faydayi... 


mehmethayri IP: 81.214.96.xxx Tarih : 26.01.2010 03:03:43

Helal olsun .Bu ülkede akıllı insanlarda varmış demek.Birde caddelerde,sahil kenarlarında ayçiçeği yemeyi yasaklasa tam olacak,kutluyorum başkan Yakup KOCAL,ı.


sahilde bütün sehirlerde olmali IP: 88.67.9.xxx Tarih : 26.01.2010 01:16:11

gec kalmis bir uygulama bizim insanimiz  ancak yasaklarla kendine ceki düzen verir sahillerde bunu mutlaka yasaklanmali insan o güzelim ülkede deniz kenarlari pet sise naylon torbalarla dolu insan utaniyor  yabancidan böyle bir güzellige  o kadar cirkin görüntü sanirim örnek olur!!!


Gökhan IP: 85.100.101.xxx Tarih : 25.01.2010 11:59:14

Muhteşem doğru bir karar sonuna dek katılıyorum.Sahil kasabalarında yaz ve kış deniz kenarlarına vuran poşet,plastik şişe ve benzeri görüntülerden bıktık artık.Atan utanmıyor,toplamayan belediyeler de utanmıyor,yurtdışından gelen misafirlere sahillerimizi gezdirmeye utanıyoruz.Olayın ekonomik boyutu apayrı bir konu...