20
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

Buğdaydan sonra pirinçte de kriz!

Özellikle son bir yıldır tüm dünyanın dikkat kesildiği gıda fiyatlarındaki yükseliş, buğdaydan sonra pirince de sıçradı.

Üretimi son 25 yılın en düşük seviyesine gerileyen pirincin en büyük üreticileri tek tek ihracatlarına yasak koyunca, Türkiye gibi ihtiyacının bir kısmını ithalatla karşılayan ülkelerde de tehlike çanları çalmaya başladı. Türkiye'nin pirinç ithal ettiği Mısır ve Tayland'ın ardından son olarak Hindistan da ihraç yasağı getirince akıllara tüketimin nasıl karşılanacağı sorusu geldi. Nitekim, pirinç tüketimi yıllık 650 bin ton olan Türkiye bu ihtiyacının yaklaşık yüzde 35-40'ını ithalatla karşılıyor.

SPEKÜLATİF BEKLEME
Konuyla ilgili görüştüğümüz Tüm Gıda İthalatçıları Derneği (TÜGİDER) Başkanı Mustafa Manav, özellikle Hindistan'ın yasağının tüm dünyayı olduğu gibi Türkiye'yi de yakından etkileyeceğini söyleyerek, "Pirinç fiyatları geçen senenin iki katı. Üretici ülkeler tabi ki satmak ister, ama fiyatı kaç olursa olsun 'Ben yiyeceğim, satmayacağım' dedikten sonra, kim ne yapabilir? Düşünün, Hindistan gibi dünyanın ikinci büyük üreticisi olan bir ülke bile 'İthalata başlayabilirim' diyor" değerlendirmesinde bulunuyor. Bu şartlar altında tüm dünyada aynen buğdayda yaşandığı gibi 'spekülatif bekleme' yaşanacağının altını çizen Manav, önümüzdeki dönemde pirince yeni zamların gelmesinin kaçınılmaz olduğunu dile getiriyor. Manav, bunun tüketici davranışlarına nasıl yansıyacağı sorusuna ise "Pirinç yemeyen makarna, bulgur yiyecek" şeklinde yanıtlıyor.

MARKETE YANSIYACAK
TÜGİDER Yönetim Kurulu Üyesi İsmet Aral da, Türkiye'de tüketimin yaklaşık yüzde 60-65'inin yerli üretimle karşılandığını kaydederken, pirincin hasadının eylül ayında çıkacağını hatırlatıyor ve ekliyor: "Şimdi herkes 'Kalan ihtiyaç nereden karşılanacak?' sorusunu soruyor." Aral'a göre, stok yapma eğilimi doğacak, ama yine de sonuç değişmeyecek. Çünkü, kendi kelimeleriyle, "Fiyatlar o kadar hızlı arttı ki, artık bundan sonra tüketim hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak." Bu fiyat artış trendinin önümüzdeki 2-3 sene devam etmesinin beklendiğini vurgulayan Aral, bu süre zarfında tüketicinin pirinç tüketimi alışkanlığının ciddi anlamda sekteye uğrayacağını belirtiyor.

Aral, dünyadaki bu son durumun marketlere henüz tam olarak yansımadığını ifade ederek, şöyle devam ediyor: "Fiyatlar artış trendinde. Ama tam etkiyi önümüzdeki 2-3 hafta içinde göreceğiz. Örneğin, eylül ayında Osmancık yerli pirincinin fiyatı 1,350-1,400 YTL seviyesindeydi, şu anda 2- 2,200 YTL seviyesinde. Özellikle son 1-2 ayda çok büyük yükseliş oldu. Bundan sonra da bu devam eder."

Tarım ülkeleri bunu avantaja çevirir

İNSANLIĞIN en temel ihtiyacı olan beslenme, gıda fiyatlarındaki rekor artışlarla 'lüks' haline gelme tehlikesiyle karşı karşıya. Nitekim, artışın son olarak yansıdığı pirinç Asya coğrafyasında 2.5 milyar kişinin en önemli besin kaynağı. Bir dönem sanayi ve hizmet sektörleri karşısında pabucu dama atılan tarım stratejik önemini yeniden kazanacak. TÜGİDER Yönetim Kurulu Üyesi İsmet Aral'a göre, Türkiye gibi ekonomisinde tarımın hâlâ önemli bir yer tuttuğu ülkeler bunu avantaja çevirebilir. Çünkü, "Üretici maliyetlerini düzgün ayarlar ve daha fazla kazanırsa, ihtiyacını karşıladığı gibi dünyanın ihtiyacına cevap verecek kapı olacak."

Küresel ihracatın üçte biri durdu

SON bir haftada pirinç fiyatlarının yüzde 30'a varan artış yaşamasıyla en büyük üreticilerden biri olan Hindistan iç pazardaki fiyat artışları endişesiyle ihracata yasak koydu. Bir diğer lider ihracatçı olan Mısır iç pazardaki fiyat artışını durdurabilmek için ihracatını durdurmuştu. Asya'nın pirinç üreticisi ülkeleri Vietnam, Kamboçya benzer önlemler almıştı. Tüm bu kısıtlamalar dünya pirinç ihracatının 3'te 1'ini kapsayan bir büyüklüğe ulaştı.

Ülkeler yeniden 'korumacı' oluyor

GIDADAKİ fiyat artışı ve arz sıkıntısı ülkeleri 'korumacı' önlemler almaya itiyor. Özellikle son bir yıldır hükümetler iç pazara arzda sıkıntı yaşamamak ve enflasyonist ortam yaratmamak için ihracata yasak getirmekten kota koymaya, ithalatı teşvik etmekten tüketici fiyatlarını sabitlemeye kadar pek çok önlem alıyor. Uzmanlar, önümüzdeki dönemde de bu önlemlerin artarak süreceği ve üretimde buna göre önlemler alınması yönünde uyarıda bulunuyorlar.

Sabah
Yayın Tarihi : 2 Nisan 2008 Çarşamba 06:30:54
Güncelleme :2 Nisan 2008 Çarşamba 17:13:31


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
El salud IP: 88.251.50.xxx Tarih : 2.04.2008 15:32:18

Sayın Başbakanımızın ifadesi ile " Dünyanın şaşırdığı bir istikrar ve güven ülkesi olan Türkiye'yi" bu tür krizler etkileyemez. İnsanının kişi başı milli geliri Devletin İstatitik Ensitüsünce 3 hafta içersinde 3.850 $ artırılabilen başka bir güçlü ekonomi örneği bulabilirmisiniz?