Haziranda Türkiyeden ayrılacak olan Amerikan Büyükelçisi Eric Edelman, Türk-ABD ilişkilerini hükümetler düzeyinde mükemmel diye niteledi.
Edelman, Ama Türk halkı ABDye, İslamcı, milliyetçi ve solcu yazarların perspektifinden bakıyor ve politikaları böyle değerlendiriyor dedi.
İncirlikte lojistik kullanım istiyoruz
İncirlik üssünün Irak ve Afganistandaki operasyonlarla bağlantılı olarak, sadece lojistik amaçlı kullanımı konusunda geçen haziranda Türk hükümetinden talepte bulunduk. Hükümet henüz talebi inceliyor. Bu arada Almanyadaki F-16ların yeniden konuşlandırılması konusunda bazı görüşmeler oldu. Bunlar gayrıresmi. F-16lar konusunda resmi talep olmadı. Global olarak askeri güçlerin yeniden konumlandırılmasını gözden geçiriyoruz. İncirlik ile ilgili tek talebimiz bu yönde. Savunma ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması (DECA) çerçevesinde izin istiyoruz sadece.
Çuval olayında tatil yapıyordum
Süleymaniyedeki olay meydana geldiğinde ben Ankarada değildim. Virginiada deniz kenarında tatildeydim. Büyükelçi olarak buraya gelmeye hazırlanıyordum. Başbakan (Erdoğan) ile Başkan Yardımcısı Cheney arasında telefon görüşmeleri yapıldığını biliyorum. Bu sorunun yöneltileceği doğru insan ben değilim. Bunun ötesinde soruşturmayla ilgili bilgim yok.
Hükümetler arası ilişkiler mükemmel
Son birkaç yıl içinde zor dönemlerimiz oldu. Irak operasyonuyla bağlantılı olarak 1 Marttan sonra ve 4 Temmuzdaki Süleymaniye olayı. İniş çıkışlarımız oldu. Bazen sadece inişlere odaklandık. Ancak başarılı bir şekilde işbirliği yaptığımız dönemler de oldu. Başbakan (Erdoğan) ve Başkanın (Bush) karşılıklı ziyaretleri çok başarılı geçti. Hükümetler arası ilişkiler bana göre mükemmel. Dr. Riceın Ankaraya yaptığı ziyaret de çok başarılıydı.
Metal Fırtına rahatsız edici
Uzun vadede Türk-Amerikan ilişkilerinin güçlü olabilmesi için, her iki kamuoyunun da desteğine ihtiyaç duyuyoruz. Kişisel olarak Türklerle Amerikalılar arasında bir düşmanlık olduğuna dair bir gösterge yok. Ancak anketlere bakınca, rahatsız eden unsurlar ortaya çıkıyor. Bunlar geçici mi, kalıcı mı? Geçen yıllarda Amerikaya karşı güvenle ilgili bir anket yapılmıştı. Buna göre Türk halkının yüzde 50den fazlası Amerikanın Türkiyeye saldırabileceğine inanıyor. Bu anket verilerini Metal Fırtına ile birleştirince durum rahatsız edici oluyor.
Köşe yazarları halkı etkiliyor
Önemli olan kamuoyunu kimin oluşturduğu. Köşe yazarlarının masaya getirdikleri konuların büyük etkisi oluyor. İnsanlar milliyetçi, İslamcı ya da sol bakış açısıyla bilgilendiriliyor. Amerika ve Amerikan politikalarına da yaklaşım da bu pencereden gerçekleşiyor. İslamcı, milliyetçi veya solcu yaklaşımla. Yaklaşımlar anti-kapitalist, Batı karşıtı, Amerikan karşıtı ve anti-semitik. Kavgam kitabının satışlarındaki artış, İslamcı basındaki anti-semitik unsurlar, bu mecrada sınırlı kalmıyor, yaygın medyaya da yansıyor. Bu durum Yahudi cemaatini kızdırıyor.
ABDliler Türkiye ile ilgilenmiyor
ABD burada sürekli gündemde. Amerikan Büyükelçisinin sözleri basında fazla yer buluyor. Amerikalılar ise Türkiyeyle fazla ilgilenmiyor. Türkiyenin ABD kamuoyunda Geceyarısı Ekspresi bazında algılandığı dönemler oldu. Ama şimdi artık bakış açısı daha pozitif.
İlişkiyi Irak bozdu yine Irak çözecek
Irak savaşına yönelik Türkiyedeki muhalefet anti-Amerikancılığı artırdı. Ancak şimdi Irak, çözümün de bir parçası olacak. Irakta pozitif yönde ilerleyiş var. Bu da Türkiyedeki algılayışı değiştirecek. Çünkü istikrarlı ve birleşik, demokratik bir Irak, Türkiyenin çıkarına. Iraktaki gelişmeler, Türk-Amerikan ilişkilerinin iyileştirilmesinde önemli rol oynayacak.
Felluce:
Fellucedeki operasyona hiçbir Arap ülkesi tepki göstermezken, Türkiyeden tepki geldi. Sonra dediler ki, o ülkelerde basın özgür değil. Ama, El Cezire ve El Arabiya televizyonları var. O ülkelerden tepki gelmedi, çünkü operasyonun Iraklıları öldüren, kafa kesen teröristlere karşı yapıldığını biliyorlardı. Amerikada da savaş çok eleştiriliyor. Çok ironik ama, Amerikan karşıtlığı Amerikada başlıyor. Michael Moore, Noam Chomsky... Burada önemli olan, ABDdeki marjinal figürlerin itibarının olmaması.
Kıbrıslı Türklere sembolik jestler
Kıbrıs konusunda Avrupalı meslektaşlarımızla çok yakın bir şekilde çalışıyoruz. Kıbrıslı Türklere sembolik jestlerde bulunduk. Talat-Powell görüşmesi oldu. Güneydeki ABD Büyükelçisi Michael Klosson Kuzeye geçti. Türklere vize kolaylığı getirildi. Direkt KKTCye giden 3 milyon dolarlık ekonomik yardımda bulunduk. Türkiyedeki Amerikan şirketlerinin temsilcileri KKTCye gitti.
Kıbrısa direkt uçuş kolay değil
Referandumdan sonra Kıbrıslı Türklerin hayal kırıklığına uğradığı doğrudur. Bu durumun Türkiyedeki Amerikan karşıtlığını beslediğini de kabul ediyorum. Kıbrısa direkt uçak seferi o kadar kolay değil, bunun uluslararası kuralları var. Bu tek başına ABDnin verebileceği bir karar değil.
Gidişim tamamen kariyerimle ilgili
Bunun arkasında bir sorun yok. Sezer, Suriyeye gitmesin de demedim. Tamamen kişisel ve dışişlerindeki kariyerimle ilgili. Dr. Rice ile bu konuda danışmalarda bulundum. Uzun zamandır yurt dışı görevlerdeyim. Hükümette çalışmaya devam edeceğim ama, hangi konumda olacağını bilmiyorum.
Pentagon görevi
NEW York Times Gazetesi, görevinden ayrılacak olan ABD Savunma Bakanlığı Müsteşarı Douglas Feithin yerine Eric Edelmanın getirilmesinin beklendiğini yazdı. Gazete ayrıca, ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeldin Dünya Bankası Başkanlığı için adı geçen Yardımcısı Paul Wolfowitzin yerine büyük ihtimalle Donanma Bakanı Gordon R. Englandı önerdiğini de bildirdi.
HÜRRİYET
Yayın Tarihi :
31 Mart 2005 Perşembe 16:06:58
Güncelleme :31 Mart 2005 Perşembe 16:09:45
Yorumlarınız
selmin ergüden IP: 81.215.127.xxx Tarih : 31.03.2005 17:27:23
Edelman, "Turk halki ABD'ye koktendinci, solcu vd. yazarlarin gozunden bakiyor" derken bizi kucumsuyor hatta hakaret ediyor. Herhalde ne dediginin farkinda degil. ABD gibi guclu bir ulkenin Turkiye gibi onemli bir ulkeye boylesine kibirli, tarih bilincinden yoksun birini elci diye gondermesi gercekten talihsizlik. "Turkiye kurtulus savasini yasarken ABD'nin tavri ne idi" diye sormak bile yeter. Biraz tarih okursa belki agzindan cikani kulagi duyar.