CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Çakıcı-MİT-Yargıtay ilişkileri için Meclis Araştırma Önergesi hazırladıklarını açıkladı.

CHP milletvekilleri Atilla Kart ve Ahmet Ersin ile birlikte TBMM`de basın toplantısı düzenleyen CHP Grup Başkanvekili Anadol, Kart ve Ersin`in imzalarıyla hazırlanan söz konusu araştırma önergesini TBMM Başkanlığına sunacaklarını bildirdi.

Çakıcı-MİT-Yargıtay ilişkisinde ortaya yansıyan olaylar hakkında hükümetin tepkisiz kalmasının eleştirildiği önerge hakkında bilgi veren Anadol, ``Emniyet yapılanmasında 15-20 yıl içinde teknik ve objektif ölçülere göre oluşan kıdem ve liyakat ilişkileri yok varsayılarak ve tamamen cemaat ve tarikat ilişkileri içinde bir kadrolaşmanın olduğu yolunda ciddi bulgular vardır`` dedi. Bu kadrolaşma nedeniyle emniyetin içini boşaltıldığını, arşivinin yok edildiğini ve bunun sonucu olarak da istihbarat zaafiyeti doğduğunu öne süren Anadol, emniyet içindeki terfilerde cemaat-tarikat kadrolaşmasının bulunup bulunmadığı, çakıcı ve benzeri suç örgütlerinin emniyet ve bağıl kurumlarla ilişkilerinin açığa çıkartılması ve bu ilişkilere göz yuman, gereğini yapmayan bürokrat ve siyasilerin saptanması amacıyla araştırma açılması gerektiğini bildirdi.

Emniyet ve yargının saygınlığını yitirmeye başladığını kaydeden Anadol, Çakıcı ve Sedat Peker ile ilgili olarak basında çıkan ilk soruşturma bilgilerinin yayınlanmasının suç olduğunu, ancak basının görevini yerine getirdiğini vurguladı. Anadol, ``Basını suçlamak mümkün değildir. Medya bilgiyi alıp kamuoyunu bilgilendiriyor. Ama bu durumda üç olasılık bulunuyor: ya emniyet örgütünde, isteyen emniyetin kapısında girerek, yasak olan ilk soruşturma dosyasını alıp götürebiliyor. Yani emniyetk acizdir ve yol geçen hanına dönmüştür. Ya emniyet içinde çıkar karşılığında bu bilgileri satanlar, sızdıranlar var. Ya da emniyeti yöneten siyasiler ve onların altındaki kodralar işlerine gelen haberi sızdırmayı politika haline getirdi`` diye konuştu.

CHP`li Ahmet Ersin de Çakıcı`nın son olarak yurt dışına kaçtığı dönemde İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu`nun ``İçimizde köstebek var`` dediğini, Adalet Bakanı Cemil Çiçek`in benzeri şekilde yakındığını anımsattı. Ersin, ``Ancak daha sonra bu yönde bir araştırma yaptırıp yaptırmadıklarını duymadık. Emniyet ve MİT içinde çıkar amaçlı suç örgütleriyle dirsek temasında olanların bulunup bulunmadığının tespiti gerekir. Kurumlar temizliği kendi içlerinde yapmalıdır. Ama yıllardan beri bunu duymadık. Artık bu olaya Meclyis el atmalıdır. Umarız TBMM başkanlığı biran önce bu konuyu ele alacaktır. Emniyet ve MİT`in aralarındaki ayrık otlarını temizlemesi gerekiyor`` diye konuştu.

CHP Konya Milletvekili Kart da konuşmasında emniyet içindeki cemaat ve tarikat yapılanmasının özellikle ``dinleme ağında mutlak bir hakimiyeti bulunduğunu`` iddia etti. Kart, 2.Sınıf Emniyet Müdürlerinin liyakat ve kıdem sıralamasında 254 sırada bulunan A.Fuat Akdemir`in birinci sırada 1.Sınıf Emniyet Müdürlüğüne terfi ettiğini, 175`nci sıradaki Abdülmecit Canbaz`ın 2`nci sırada, 220`nci sıradaki Adnan Kaçaroğlu`nun 3`ncü sırada, 308`nci sıradaki Ahmet Aydın`ın da 4`ncü sırada terfi ettiğini öne sürdü. Bu yapılanma sayesinde ``iktidarın işine gelen bilgileri sızdırdığını`` ifade eden Kart, bunun da ``delil toplamaya müdahale`` anlamına geldiğini söyledi. Olayın sorumluluğunun yargıya yıkılmaya çalışıldığını, ancak esasında temelde emniyetin bulunduğunu kaydeden Kart, samimi bir hükümetin önümüzdeki hafta bu araştırma önergesini işleme koyabileceğini vurguladı.