Türkiye, Ege sorununu ciddi tehdit kaynağı olarak görmeye devam ediyor. Yeni Milli Güvenlik Siyaseti Belgesinde Yunanistanın karasularını 12 mile çıkarması savaş nedeni olarak sayıldı.
Türkiye, önümüzdeki yıllarda güvenlik politikasının temelini oluşturacak olan Milli Güvenlik Siyaseti Belgesinde iki kritik konudaki rotasını da belirledi.
21 haziranda MGKde ele alınacak Milli Güvenlik Siyaseti Belgesinin taslağında, Ege sorunu konusunda çarpıcı bir ifadeye yer verildi.
Belgede, Yunanistanın karasularını 12 mil olarak ilan etmesinin casus belli yani doğrudan savaş gerekçesi olduğu belirtildi.
Yeni belgede, eski belgede olduğu gibi bu kararın doğrudan savaş gerekçesi olduğu kesin bir ifadeyle yer aldı.
Belgenin taslağında, Kardak adası gibi Ege Denizinde aidiyeti tartışmalı 100den fazla ada için de taviz verilmemesi ve bu konuda kararlı politika izlenmesi gerektiği ifade ediliyor.
Belgede ülke ismi yok
Siyaset belgesinde, Yunanistan veya başka bir ülke ismine dayalı tehdit değerlerdirmesi yapılmıyor, Ege kriz potansiyeli olarak ele alınıyor.
Yeni Milli Güvenlik Siyaseti Belgesinde Kuzey Irak politikası da yer alıyor. Daha önceki belgede bu tür bir oluşumun engellenmesi için tüm önlemlerin alınması gerekirse askeri tedbirlere de başvurulması gerektiği belirtilmiş, sorun doğrudan savaş gerekçesi olarak görülmemişti.
Kürt devleti savaş gerekçesi değil
Yeni siyaset belgesinin taslağında Kürt devletinin savaş gerekçesi olduğuna ilişkin bir ifade yer almıyor. Belgede, Kuzey Irak genel olarak bir kriz potansiyeli olarak görülüyor.
Türkiyenin uzun zamandır yakından izlediği Kerkükün durumu ve bölgedeki Türkmen varlığı konusunda hassas olunması gerektiği net bir dille belirtiliyor.
Belgede, "Kerkük Irakta belirli bir gruba mal edilmemeli. Kürt grupların Kerküke müdahelesi bütün bölgeyi etkiler ve ciddi bir krizi tetikler" deniliyor.